Herkese merhaba. Zaman buldukça kendi blog yazılarımı yazmanın yanı sıra, diğer blog yazan dostları gezip okumayı ve mümkün olduğunca yorum yazmayı da seviyorum. Özellikle kitap ve film önerileri beni çok mutlu ediyor. Bu sayede pek çok yazar tanıdım ve keyifli filmler izleme imkanı buldum. Ama kişisel yaşam bloglarını okumak da ayrıca keyif verici. Tatilleri, anıları, gezileri okurken insan hem eğleniyor hem fikir ediniyor.
Blog Yazıları Neden Azaldı?
Sevdiğim blogları yıllardır feedly ile takip ediyorum. Yeni gelen yazıları görüyorum, okuyup yorum yazdıklarım listeden siliniyor böylece karışıklık yaşamıyorum. Geçtiğimiz günlerde bloglarda gezinirken ne kadar az yazı olduğunu farkettim. Her zaman yüzlerce yazı olur, hatta hepsine yetişemem olabildiğince okumaya çalışırım. Bu kez neredeyse 30 yazı vardı listemde.
Blog yazılarının bu kadar azalmış olması beni üzdü. İngilizce ve Almanca yazan blogları da takip ettiğim için, dünyada hala blog olgusunun önemini biliyorum. Hatta hem dünyada hem ülkemizde profesyonel tüm firmaların artık blog sayfaları var neredeyse. Çünkü firmanın sayfasına giren ziyaretçi ihtiyacı olan şeye çabucak bakıp çıkacakken, faydalı bilgiler veren blog sayfasını görünce daha uzun kalıyor. Hatta ilgili bir blog yazısında gördüğü ürüne bakmak için tekrar alışveriş sayfasına dönebiliyor.
Blog Yazmanın Önemi
Peki neden bloglar ülkemizde bu kadar seyrekleşti? Hedefi para kazanmak olmayan blog sayfalarında bile artık çok az yazı var. İnsanların motivasyonu mu düşük? Yazmak eski tadı vermiyor mu? Bunun çeşitli nedenleri olabilir. Sosyal medya daha cazip ve renkli geliyor olabilir. Gerçi ben hep yazıyorum blog yazmanın verdiği tadı sosyal medya bana asla ve asla vermiyor. Çünkü özellikle Türkçe bloglarıma yazarken kafam boşalıyor, bambaşka bir dünyaya giriyorum adeta kendi kendimi terapi ediyorum.
Belki hatırlarsınız bir süre önce Blog Yazmak İçin 6 Önemli Sebep yazımda da blog yazmanın önemine değinmiştim. Bir şirketiniz olmasa bile blog sayfanız sizin için bir kartvizit görevi görüyor. Farklı iş alanlarında da bazı kapıları açabiliyor. Özenle hazırlanmış bir blog sayfasına giren işverenler sizin hakkınızda fikir sahibi olabiliyorlar. Bu özellikle makale yazımı veya dijital alanda yapacağınız işlerde size olumlu geri dönüşler sağlayabilir. Bahsettiğim yazımda blog sayfalarının bir ürünü pazarlama konusunda çok önemli olduğunu yazmıştım. Biz de sonuçta bir ürün değil miyiz? Veya yazılarımız ya da yaptığımız işler pazarlanması gereken ürünler değil mi? Bir yere ulaşmasını istemesek elde kalem günlük tutardık. Demek ki sesimizi duyurmak istiyoruz. Yazdığımız yazıyı veya duyurmak istediğimiz bir konuyu en iyi blog sayfamızdan duyurabiliriz.
Diyeceksiniz ki, yapay zekanın bu kadar gündemde olduğu bir zamanda blog yazsak ne olur, yazmasak ne olur? Kurumsal bir yazıda yapay zeka yardımcı olsa da, kendi düşüncelerinize ve duygularınıza dayanan bir yazı yazdığınızda, hiç bir yapay zekanın bununla yarışabileceğini sanmıyorum.
Örneğin bir kitap okudunuz, kitap ve yazar hakkındaki bilgileri size verebilir ama kitabı nasıl bulduğunuzu, nelerin dikkatinizi çektiğini ancak siz yazabilirsiniz. Aynı şekilde bir film hakkındaki düşüncelerinizi de ancak siz anlatabilirsiniz. Yaşadığınız bir anıyı, bir olayı size yapay zeka yazamaz. Yani insan eliyle yazılmış yazıların hala değeri var ve olmaya da devam edecek bana kalırsa.
Özellikle genç arkadaşlara ilgi ve bilgi sahibi oldukları alanlarda blog yazmalarını tavsiye ederim. Farklı diller biliyorsanız bu dillerde de yazmayı deneyebilirsiniz. Kimse okumaz diye de asla düşünmeyin mutlaka birilerinin kalbine dokunursunuz ve aynı frekansta olan kişilerle buluşursunuz.
Bu konular da ilginizi çekebilir:
Web Sayfası ve Blog Açmanın İşinize Faydaları
Ben de okuyacak blog bulmakta zorlanıyorum. Yazmaktan vazgeçmedim henüz, günlğk gibi bir şey benim için zira. İnstagramda video yapıyorum, blog ise her şeyim :)
YanıtlaSilBiz de birbirimizi okuruz canım ne yapalım 🤣🤣🤣. Biz yazmadan duramayız zaten.
SilEveet :)
SilYazan da okuyan da çok azaldı bence. Görüntülemeler aşırı düşük. Bazıları sadece paylaşım yapıp kaçıyor zaten. Ben de artık başkalarına yorum yapmayana uğramıyorum, etkileşim önemli. Herkesin vakti kıymetliyse bizimki de kıymetli. İnstagramda çok şey paylaşılıyor ama son aylarda blogda tık yok, hep aynı kişiler var.
YanıtlaSilAnime paylaşımlarım pek takılmasa da yazmaya devam ediyorum. İlgisini çekenler okusa yeter bana. :)
Etkileşim önemli gerçekten de. Ben mesela anime izlemesem de çocuklara aa bakın şunu okudum bloglarda diye tavsiye ediyorum. Oğullarım seviyor. Her konu ilgimizi çekmeyebilir ama emek veren arkadaşımıza saygı bir blog ziyareti. Ayrıca hepimizin ortak alanı olan blog dünyasını korumak ve yaşatmak da önemli. Yoksa en yakın çevremiz bile bizi anlamayabiliyor.
SilBir de şu var, bazı arkadaşlar yazmadığı zaman blog da okumuyor. Ben yazmaya ara da versem olabildiğince geziyorum. Hatta bazen 10 yazıyı okuyup yorum yaptığım oluyor, tek bir yazıma dönüş yapıyor o arkadaş. Bunlara takılmıyorum. Her blogu tabii ki takip etmiyorum ama takip ettiklerime uğramaya çalışıyorum.
SilGerçekten azaldı. Azaltanlardan biri de benim. İçimden gelmiyor eskisi gibi. Ülke malum tadımız kaçtı artık. Bir de etkileşim az. Gidip yorum yazsam da yazmayan çok kişi var. Ne olmuş ne bitmiş diye daha çok twitterda dolanıyorum son zamanlarda
YanıtlaSilBen twittera sadece blog linki paylaşıyorum uzun zamandır çok rahatım. Nasıl olsa bir şey değişmiyor.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilSizin de saptadığınız gibi, maalesef blog yazılarında, bir azalma olduğu doğrudur. Ben kendimden pay biçiyorum. Çünkü, eskisi gibi blog yazıp paylaşamıyorum. Neden? İçinde bulunduğumuz sistem ve düzen, blogcularda yazma, paylaşma ve okuma şevkini kırdı. İnşAllah en kısa zamanda her şey düzelir, ortalık güllük gülistanlık olur da; insanların sorunları ve sıkıntıları azalır, blog yazma ve paylaşma çoğalır.
Selam ve saygılarımla.
Aslında yazmak da bir çeşit terapi tabii ama herkes için farklı olabilir. Umarım tekrar bloglarda bir canlanma olur.
SilHaklısın Deryacığım, o yüzden radyoya yöneldim ben de ama bloğu da boş bırakmıyorum. Haftada 2 gün mutlaka yayınım var ama artık dil ve müzik kültürüne katkı niteliğinde :)
YanıtlaSilAz da olsa bir düzeni korumak iyi oluyor yoksa uzun mola verince bir soğukluk oluyor insanda. 💞
SilBlog yazmayı bıraktım uzun süre oldu ama gönlüm hala yazmak istiyor. Benimki biraz yazacak bir şey bulamama durumu bir de süreklilik saglayamamaktan. Tabi birde yazınca insan ister istemez okunma olsun, yorum yazılsın istiyor eh bunlar olmayınca insanın yazma motivasyonu düşüyor ister istemez :(
YanıtlaSilHer zaman yorum olmasa da okunuyor ilgi ceken yazılar.
SilBen de epeydir bu azalmanın farkındayım hatta katkı sağlayanlardan biriyim. Sebeplerinin çoğu senin yazında ve gelen yorumlarda sıralanmış aslında. Nasıl tekrar canlandırılır bilemiyorum. Önceden "mim" yazıları ve davetleri de çok olurdu, bir hareket, bereket gelirdi, onlar bile tarihe karıştı.
YanıtlaSilBenim için bir ihtiyaç şu anda. Çok mutlu oluyorum bloglarla. Ama gerçekten yazmayı seven, yıllardır sürdüren arkadaşlar uzaklaşınca sa üzülüyorum.
SilMeseleye sadece blog ekseninde bakmamak lazım. Temelde yazmak üzerine kafa yormamız lazım. İnsanlar artık daha mı az yazıyor? Sanırım evet. Öyleyse bir başka soru daha sorayım. Yazınca ne olacak ki? Bu sorunun cevabını verebilenler yazmaya devam ediyor. Soruya bir cevap bulamayanlar çoktan kalemi bıraktı.
YanıtlaSilKendime soruyorum aynı soruyu. Yazınca ne olacak? Bunun cevabını blogda defalarca verdim. Burada tekrar etmeye gerek yok. Sait Faik'in meşhur ifadesini bir kez daha tekrar edelim: "Yazmasam deli olacaktım."
Benden önce yapılmış yorumlardan hareketle söylüyorum, ikinci sorun sanırım yazılara yorum yapılmaması. Bu gerçekten bir sorun mu? Bence değil. Yorum hastalığını günümüzde biraz da sosyal medya körüklüyor bence. "Kaç beğeni gelmiş, kaç kez RT edilmiş?" noktasından "Kaç yorum yapılmış?" aşamasına geldik.
Biraz daha genel bakalım hayata. Yaptığımız işlerin kaçını, insanlar beğensin, görüş belirtsin diye yapıyoruz? Ya da böyle bir derdimiz var mı? Çok güzel bir yemek yaptınız. Hadi diyelim bunu paylaştınız. Beklediğiniz sayının çok altında insan beğendi. Yemek yapmaktan vazgeçer misiniz? Tatile gittiniz, arkadaşlarınıza anlattınız dönüşte. Herkes dudak büktü. Bir daha tatile gitmeyecek misiniz?
El âlem odaklı yaşamayı bıraktığımız gün, el âlem odaklı yazmayı da bırakacağız sanırım. Evet, yorumların motive edici bir yanı var, bunu kabul ediyorum. Ama yorum, bir bloğun olmazsa olmazı değildir. Hele "Sen bana yorum yapmadın, ben de sana yapmam." sığlığını nasıl aşarız bilemiyorum.
Bir şeyi unuttum. Her yazının yoruma ihtiyacı var mıdır? Blogları sık ziyaret eden biri olarak söylüyorum, her yazının yoruma ihtiyacı yoktur. Okur geçersiniz. Bir de yorum, insanın içinden gelmelidir. Zorlama ile yapılan yorumlar kendini hemen belli edecektir. Bazı bloglarda yapılan yorumlara bakıyorum. İlkokul seviyesinde.
Neyse ki bloglarda, sosyal medyadaki gibi bir linç tayfası yok. Yoksa hapı yutmuştum. 🙂
Detaylı yorum için teşekkürler ☺️. Yorum konusundan başlayayım, evet motive edici oluyor. Yıllar sonra bile gelen yorumlar beni mutlu ediyor. Ama zorunlu mu, değil. Yorum gelmedi diye yazmayı asla bırakmam. Yazmasam deli olacaktım cümlesi sanki beni anlatmış. İlk olarak kendim için yazıyorum çünkü. Hayatımda öyle zor anlar oldu ki, yazmak beni karanlıklardan kurtardı terapi oldu. İster bir kitap olsun, ister hayatımdan bir kesit olsun, ister ilgi alanıma giren bir konu olsun hepsi beni mutlu ediyor. O yüzden bırakmıyorum belki de. Çünkü ilk etapta kendim için yazıyorum.
SilKarşılıklı yorum konusuna gelince evet her zaman yorum yazmak istemiyor insan. Ama diğer arkadaşların da benim gibi motive olacağını düşünerek en azından birkaç kelime yazmaya çalışıyorum.
Merhabalar Sevgili Edip.
SilKonuya yaklaşım tarzınızı takdirle karşılıyorum.
Selam ve saygılarımla.
Yazmayı seviyorum, onun için yazıyorum. Eski rağbet yok tabi bloglara başka mecralar çıktı, çıkmakta.Videosuydu, radyosuydu.Blogun yerini tutmuyor benim için. Gittiği yere kadar devam edeceğim kendi adıma, sevdiğim takip ettiğim blogları da okumaya /yorumlu-yorumsuz/ devam.
YanıtlaSilSevgiler.
Birçok mecra var ama ben bloglara modası geçecek platformlar olarak bakamıyorum. Sosyal medyadan daha çok seviyorum. 😻
Silkeyif için mutlu olmak için blog yazıyor okuyorum isteğim hiç değişmedi heyecan hep aynı :)
YanıtlaSilSen hep yaz deep:) Ama haklısın benim de blog yazma şevkim hiç geçmedi artarak devam ediyor.
SilBen iş yoğunluğum yüzünden eskisi kadar sık yazamıyor olsam bile vakit buldukça yazıyorum. Blog yazmak benim için bir terapi niteliğinde. Fakat yeni nesil için sosyal medya çok ön planda. Sanırım hızlıca tüketilen içerikleri daha çekici buluyorlar. Bu yüzden de bir heves açılan blogların devamlılığı olmuyor.
YanıtlaSil