Eyvah Çevrim Dışıyım !!! Sürekli Ulaşılır Olma Baskısı



 Herkese merhaba. Bugün başlıktan da anlayacağınız gibi bir dertleşme yazısı yazıyorum. Sosyal medyanın üzerimizde yarattığı baskıdan zaman zaman bahsediyorum. Kimsenin sosyal medyada ne kadar zaman geçirdiği beni ilgilendirmiyor ama kendim için tüm günümü online yani çevrimiçi geçirmek gibi bir gereklilik görmüyorum. 



Yıllar önce eş dost akraba için açtığım bir Facebook hesabım vardı. Eski okul arkadaşlarım ve aileyi eklemiştim birkaç da eskiden beri tanıdığım var. Arada bir kullanıyordum. En çok da o zaman WhatsApp olmadığı için büyüklerimize resim göndermek haberleşmek için.

Blog yazmaya başladığımda bir iki kez paylaştım ancak listemdeki kişilerden sadece ve sadece 2 kişi ilgilendi. Ben de yazılarımı hiç okumayacak bir kitleye paylaşmaktansa blog hesabı açayım okumak isteyenlere paylaşayım dedim. Gerçekten de hem blog camiasından çok güzel insanlar tanıdım, hem de yazılarım daha geniş bir kitleye ulaştı. Maalesef ki insanın en yakın çevresi duyarsız kalıyor bu tarz şeylere, bunu çoğumuz yaşıyoruz. Hesaptan bağımsız Facebook sayfaları da yoktu ilk zamanlar. Blog hesabıma da yazılarımla ilgilendiğini düşündüğüm, veya blog dünyasından olan insanları arkadaş olarak ekliyorum. İlk zaman bu radikal kararı alırken korkuyorsunuz ya kimse beni takip etmezse, yazılarım kimseye ulaşmazsa diye. Ama hey, inanın kısa sürede birilerine ulaşıyorsunuz ve sizinle aynı şeyleri hisseden ve düşünen insanlarla buluşuyorsunuz. Ben bunu hayatım boyunca aradım durdum, internet sayesinde dünyanın her yerinden benim gibi olan insanlara ulaştım bundan da çok mutluyum.



Gelgelelim blog yazılarım ve sosyal medya hesaplarım oldukça zaman almaya başladı. Ben de sosyal medyayı sadece bu amaçla kullanmaya ağırlık verdim ve zaten kısıtlı olan zamanımı, aileme, diğer işlerime ve kitap okumaya ayırdım. 

Ancak insanlar sosyal medyada yaşamaya o kadar alışmış ki, bunu bir mecburiyet olarak görüyorlar. Yani 24 saat çevrimiçi olmak gerekiyor gibi düşünülüyor. Geçenlerde doğum günüm vardı. Kullanmasam da yazan olabilir ayıp olmasın diye bahsettiğim Facebook hesabına baktım ve yine çıkış yaptım. Soran birçok kişiye de zaten kullanmadığımı belirtiyorum hiç paylaşımım olmadığını da farkediyorlardır diye düşünüyordum. Ama eşim sana mesajlar gelmiş bir baksana dedi ve giriş yaptığımda birkaç kişinin serzenişte bulunduğunu gördüm. Doğum günümü kutlamışlar ve yanıt vermemişim. Messengerdan yazanlar da olmuş. Tabii doğum günü mesajı bu, nezaketlerinden dolayı teşekkür ettim ve sürekli Facebook kullanmadığımı belirttim. Buna şaşıranlar oldu. Nasıl olabilirdi, nasıl herkesle haberleşmeden durabilirdim? Veya yanıt vermememi üzerine alınıp onlara küstüğümü zannedenler olmuş, oh rahatladık dediler. Dağ dağa küsmüş, dağın haberi olmamış durumu yani.Ben çağ dışı mı kaldım bilmiyorum ama 24 saatimi paylaşmak gibi bir gerekliliği hala görmüyorum.Herkesin hayatını takip etmek de istemiyorum. İşim için kullanmak ve gerçek yaşamıma geri dönmek bana yetiyor. Yoksa başkalarının hayatını takip ederken bizim hayatımızın değerli anları kaçıyor. Eskiden de tüm tanıdıklarımızla 24 saat haşır neşir değildik ama görüşünce ay bana küstün mü ne oldu demezdik. Bunlar hep sosyal medyanın bize acı reçetesi.



Aslında o hesabımı kapatacaktım ama eski okul arkadaşlarım ve akrabalarım ile tek işetişimim olduğu için kapatmadım. Herkese WhatsApp numaramı vermek istemiyorum çünkü orada da anında geri dönüş beklendiği ve aynı şeyler yaşandığı için gerçekten çok az kişide bu numaram var. Bloglarla ilgili iletişimde bulunmak isteyenler zaten mail adresi yoluyla ulaşabiliyor. 

Bilmem sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sosyal medyada bir mesajı görmedi veya geç gördü diye kimseye küser misiniz? Sosyal medyaya ayırdığınız zaman ile normal yaşamınızı nasıl dengeliyorsunuz? Sürekli aktif olmak çağın bir gerekliliği mi? Yorumlarda düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim:)

Bu konular da ilginizi çekebilir:

Ah Şu Cadı Derya:):):)

Sosyal Medya Yönetimi Nedir, Nasıl Yapılır?

Beyin ve Ruh Yoran Sosyal Medya Mesajları

Sosyal Medyanın Farklı Bir Yönü

Sosyal Medyada İşportacılık-Sosyal Medya Tacizcileri

13 Yorumlar

Yorumlara link eklemeyiniz tıklanabilir link olan yorumlar yayınlanmaz. Please don' t add your links at the comments they will not published.

  1. Bana kalırsa bazı insanlar fazla alıngan. Olaylara ve kendi davranışsal tutumuna, farklı bir perspektiften bakmaktan yoksun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sosyal medyanın sürekli kullanımı o kadar normalleşmiş ki, bunu sürekli yapmayana anormal gözüyle bakılıyor.

      Sil
  2. Facebook'da bir ara açtığım blog hesabımı bile artık kullanmıyorum. Instagram'da blog hesabım var, arada sırada düzenli olmayan paylaşımlar var. Genelde arşivde kalmasını istediğim anonim fotoğraflar ve videolar paylaşıyorum. En sık kullandığım yer ise Twitter. Günlük haberleri, gündemi oradan takip etme konusunda bazen aşırıya da kaçtığım olabiliyor. Blog ise vazgeçilmezim. Sosyal medya mesajları konusunda hassas değilim ama whatsapp mesajının geç görülmesi ya da geç yanıtlanması beni rahatsız eder, merak ederim. Çünkü oradan bir mesajı gerçekten gerekliyse veya merak etmişsem atmışımdır. Blog yorumları benim için değerlidir, mümkün olduğunca erken (bir gün sonra gibi) yanıtlamaya özen gösteririm. Şimdi bu yazdıklarımı okuyunca kendime "normal ve dozunda bir kullanıcı" diyebilirim gibi geldi :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir iş veya blog için kullanmak yetiyor. Zira yazılarımızın okunması açısından faydası da var. Ben de WhatsApp e daha çok acil iletişim gözüyle baktığım için numaramı herkese vermiyorum. Dozunda ve dengede kalmak en iyisi 😊

      Sil
  3. Facebook ilk çıktığında açtığım hesabımı bir ara hiç kullanmadım, kapatayım dedim ama çocukların falan resimleri var diye kıyamadım. şimdi arada yine resim paylaşıyorum. İnstagram a da ilk hesap açanlardanım ama orada da eski çamlar bardak oldu. Yine de en sevdiğim blog dan sonra ikinci mecra. X sadece haber kaynağım paylaşım yapmıyorum biliyorsunuz orası sıkıntılı tutup götürüyorlar insanları:/ Tabbi ki 24 saat yayın yapacak halimiz yok ama haberleşme açısından iyi bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yayın da değil de benim bildirimlerim de açık değil girince görüyorum. Çok kullanmadığım hesaplara da ayda yılda bir giriyorum.

      Sil
  4. Benim hesapların bildirimi açık bile değil. Açtığım zaman görüyorum. Hatta gün içinde uyuyacaksam telefonun sesi bile kapalı :D Facebook hesabı hiç açmadım. Dedim ki zaten hâlâ görüştüğüm insanlarla görüşüyorum diğerleri de eksik kalsın:D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim de bildirimler kapalı açınca görüyorum gelenleri 🤭

      Sil
  5. Ben de senin gibi düşünüyorum Deryacığım. Hatta bazen özellikle hafta sonları telefon detoksu yaptığım günler oluyor. 😊. Çok da güzel oluyor🙃😇😊🤚

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet iyi geliyor arada bir. Ayrıca doğum günümde tatile gitmiş olabilirim, ailemle zaman geçiriyor olabilirim insanlar bunu düşünemiyor maalesef.

      Sil
  6. Bende dışarıdan böyle bir baskı durumu olmuyor ancak bazen sosyal medya hesaplarımı tamamen kapatıp sonra tekrar sıfırdan açmam dolayısıyla arkadaşlarım ve akrabalarım arasında muhabbet konusu hâline gelebiliyorum zaman zaman. İnsan bazen uzaklaşmak istiyor; işte o zamanlarda tamamen bildirimleri kapatıyorum ama o da bir süre sonra sıkıyor ve tekrar açıyorum. Biraz ben bu konularda şıpsevdilik yapıyorum sanki. :)

    YanıtlaSil
  7. Ben de Facebook hesabıma nadiren giriyorum ve buna şaşıran arkadaşlarım oluyor. Bazı tanıdıklarım tüm yaptıklarını sosyal medyada paylaşıyorlar ne ara buna zaman buluyorlar bilmiyorum :)
    Ben de mümkün olduğunca az girmeye çalışıyorum son zamanlarda Deryacım.

    YanıtlaSil
  8. ah ah evet bu da bir tür kıskançlığa dönüştü :)

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski