Bu aralar Avusturya'da 3. lockdown'ı yaşıyoruz. Bu da demek oluyor ki, hem evde çalışacağız, hem de çocukların derslerini idare edeceğiz. Aslında bu izolasyon dönemleri olmasa da, aileden biri hastalanabilir ve yine tüm aile karantinaya girebilir.
Planlanabilir çalışma saatleri ve planlı ders saatleri her okul kapanışında büyük problem olabiliyor. Özellikle de evde uygun şartları olmayan aileler için.
Artık herkesin en azından bir tanıdığı korona virüsü ile tanışmış durumda. Siz de her an karantina altına girmeyi göz önünde bulundurmalısınız. Benim başıma gelmez diye düşünmeyin.
Başkalarına göre daha uygun bir yaşam alanınız gibi avantajlar olsa bile, şu anda var olan ve hala yaşamımıza gelebilecek olan muazzam zorluklar var. Her iki durumda da sabrınızın sınırına kolayca ulaşabilirsiniz: Tüm aile olarak eve kapanma durumunda işinize ve çocuğunuzun derslerine aynı anda konsantre olmak, ve herkesin ihtiyacı olan ortamı yaratmak gerçekten de sinirleri yıpratıcı bir dönem oluyor. Anne olmak, artı evi en iyi durumda yönetmek. Gerçekten kapana kısılmış hissetmeniz son derece doğal.
Öte yandan, sihirli bir değnek yok, her şeyi sihirli bir şekilde ortadan kaldıran ve sizi çabucak mutlu eden gizli mucize ipuçları yok. Ancak, tutarlı bir şekilde gözlemlenmesi, yükü olabildiğince hafifleten birkaç işe yarar tavsiyem var çünkü ben de bu durumu bir anne ve evde çalışan biri olarak sıkça yaşıyorum.
Ev ofisi ve çocuk bakımı bir arada nasıl yürütülür?
Birincisi: Zaten her şeyin kolayca yapılabileceğini iddia eden biri gerçeğin bir kısmını anlatmayı unutuyor. Her iki durumda da, mükemmeli başarmak değil, her gün dahil olan herkes için mümkün olanın en iyisini başarmak önemlidir. Bu sadece çocuklu insanlar için de geçerli değildir.
İşte birkaç ipucu:
Prensip olarak, evde çalışanlar ayrı bir çalışma alanı oluşturmalıdır. Çünkü belgeler, notlar ve çalışma araçları her yerde durduğunda, yaşamak ve çalışmak arasındaki sınırlar daha da bulanıklaşır. En kötü durumda, tüm daire sonunda bir işyeri haline gelecektir. Ek olarak, kendinize yalnızca çalışacağınız sabit çalışma saatleri belirlemelisiniz çalışmaya bir kez oturduktan sonra çamaşıra bakmaya veya çorba karıştırmaya gitmemelisiniz.
Evet biliyorum hemen, ama herkesin evi ayrı çalışma odasına uygun değil diyeceksiniz. Ebeveynler için, mümkünse ve sadece bir perde veya bir paravan ile ayrılmış da olsa, bir çalışma alanı oluşturulabilir. Bu noktada, başlangıçtan itibaren net kurallar uygulanmalıdır.
Anne ya da baba evde olsa ve küçükler bunu tatil gibi algılasa bile çocuklar bir süre odasında yalnız oynamayı öğrenmek zorundadır. Ebeveynlerin yaratıcılığı bu konuda imdada koşabilir.
Ancak: çocuk bir telefon görüşmesi sırasında çığlık atarsa ne yapmalı? Bu durumda, görüşme kesintiye uğrayacaktır. Çoğu zaman diğer tarafta beklenenden daha fazla anlayış olsa da, bir yandan iş de normal seyrinde yürümelidir. En kötü fikir, telefon görüşmesi veya toplantı sırasında çocuklarla sonuçsuz tartışmalar yapmaktır. Sözünüzü kesmeniz gerekiyorsa kısaca özür dilemeli ve anlayış için teşekkür etmelisiniz, ancak ne çocuğunuzu ne de kendinizi suçlamayın. Küçük çocuklu ev ofisinde şartlar böyledir. Daha büyük çocuklarla konuşarak bu durumun üstesinden gelinebilir.
Ev ofisi ve ev okulu bir arada
Ev ofisini şöyle mi hayal ediyorsunuz? Bilgisayar bütün gün açık, her zaman ekranın önünde, telefon her zaman elinizin altında. Mutfak masasında, kanepede, yatakta çalışmak. Birbiri ardına görüntülü konferanslar. Bu büyük olasılıkla sizi oldukça çabuk hasta edecek. En azından çok uzun süre yıprandığınız bir yorgunluk durumuna yol açacaktır. Öz disiplin, öz bakım ve özyönetim sihirli sözcüklerdir. Sabah uyanın, kendinize çeki düzen verin, pijamanızı üstünüzden çıkarıp; rahat ama sizi çalışma havasına sokacak bir şeyler giyin.
Yukarıda belirtildiği gibi: apartman dairesinin olasılığına bağlı olarak, sınırlandırılmış bir çalışma alanı oluşturun ve ergonomik olarak yükseltin: masa yüksekliği, bilgisayarın yerleştirilmesi, koltuk ve koltuk yüksekliği, dik oturabilmeniz ve durabilmeniz için önemlidir.
Çalışma saatlerine uyun ve her şeyden önce: ara verin. Ofis Göz Sendromu (kuru, kızarık gözler), baş ağrısı, sırt ağrısı, düşük uyku kalitesi, sindirim bozukluğu - bunlar sadece kalıcı aşırı yüklenmenin ilk belirtileridir. Saatte birkaç kez, bilinçli olarak bilgisayardan uzağa mesafeye bakın. Kalkmak, sallanmak, zıplamak, dans etmek, esnemek - beden ve zihnin dengeyi bulmak için ihtiyaç duyduğu şey budur. Saatte bir düzgün havalandırma yapmak, da çok önemlidir. Kendinize günlük bir akış programı yapmanız da düzeni korumak açısından işe yarar.
Olumsuz duyguları bastırmayın, onunla yüzleşin ve sonra onlar üzerinde çalışın. Veya stresinizi atacak yöntemler bulun. Neden kum torbası almıyorsunuz? Kendinizi gergin hissettiğiniz anlar için çok ideal bir çözümdür.
Yalnız yaşayan ve yalnız çalışanlar kendinize şu soruları sorabilirsiniz. Haftalar boyunca kimseyi görmüyorum, neden saçımı tarayıp makyaj yapayım, neden giyineyim? Cevabı basit: Çünkü kendinize özen gösterince daha farklı ve iyi hissediyorsunuz.
Her şeyin her zaman yolunda gitmediğini kabul edin. Kaldırabileceğinizden daha fazla iş yükünü üstlenmeyin.
Çalışma günü için planlar yapın ve neyin iyi gittiğini ve nedenini not edin. Hangi süreçlerin iyi çalıştığını ve hangilerinin uymadığını belirleyin. Kendi kendine organizasyon bir deneyim ve pratik meselesidir, bu dönemi kendinizi ve potansiyelinizi daha iyi tanıma dönemi olarak değerlendirin.
Arkadaşlarla ve tanıdıklarla düzenli olarak konuşmak, fikir alışverişinde bulunmak, birbirlerine yardım etmek ve dinlemek - uzaktan bile olsa - yalnızlığa, içeride kalma ve açığa çıkma hissine karşı yardımcı olur. Neden şimdi bir hobiye başlamıyorsunuz? Mutlaka ekmek pişirme olması gerekmez. El sanatları olabilir, you tube videoları ile dans edebilirsiniz. Bu tarz uğraşlar kafanızı dağıtmanıza yardım eder.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Çevrimiçi Çalışarak Para Kazanmak
Corona İzolasyonu Sırasında Çocuklarla Yapılacak Etkinlikler
YanıtlaSilRoller, görevler, ortamlar iyice mix oldu. Şaşırmamak, yorumlamak elde değil. Teşekkür ederiz bu değerli bilgiler için Deryacığım 🙏😍🌺😊
Günlük düzenlerin bozulması doğal. Olabildiği kadar artık :)
Silpandemi hepimizi felaket yordu. artık dayanacak sabrım çok az daha çabuk sinirleniyorum tükeniyorum. üst üste verilen ödevler sıkışan sınavlar ve diğer rollerim çok yordu. her şeyi bırakmak istiyorum şu ara ama mümkün değil en yoğun zamanlardayım. çocuk ve ev yönetme sorumluluğu olanlar napar düşünemiyorum bile Allah yardımcıları olsun. çıldırmamak çok güç. ilk zamanlar daha kontrollüydüm ama artık tükeniyorum çabucak :(
YanıtlaSilÇocuk ev ve iş hepsini bir arada idare eden bir anne olarak, kolay olmadığını ama imkansız da olmadığını söyleyebilirim. Yaşadıklarımı yazıyorum zaten hep belki başkalarına da faydası olur diye:)
SilBırakın home ofice, evde gündelik ev islerimi, yemeğimi dahi yapmak zor oluyor. 2 yaş annesiyim�� yani anne elinden geleni yapacak, hatta fazlasını yapacak ama bebeğin hareketliligi yine en büyük faktör olcak, şerh düşelim��
YanıtlaSilKüçük yaşta çocuk tabii daha zor böyle dönemlerde. Benim çocuklar biraz daha büyük olduğu için çalışmam gerektiğini anlıyorlar. Her ne kadar kızım arada protesto etse de bu duruma alışkın:)
SilEvet tam anlamıyla kapana kısıldık. Sadece biz kadınlar değil aslında çocuklara da zor. Marttan beri evdeler. Bunaldılar, hareketsizler, sürekli ekrana bakmaktan helak oldular. Bir de anlamsız yasaklar...hafta sonu çıkma hafta içi çık şu saattte çıkma şu saatte çık.
YanıtlaSilBiz çıkıyoruz ama Karya kilo aldı. Evde spor yaptırıyordum bu ara istemiyor bıktı:) Severek dans derslerine gidiyordu pandemiden dolayı şimdi o da yok.
Sil