Bestseller kitap yazarı Sarah Lark'ın bu üçlemesi, Yeni Zelanda'ya ilk göç eden aileleri ve oranın yerlileri olan Maoriler'le ilişkilerini anlatıyor. Sarah Lark, romanların gerçek yaşananlara paralel olması için tarihi tüm belgeleri okumuş ve gerçekten olan olayları baz almış. İnsan okurken, hem göçmenlerin yaşadığı dramlara üzülüyor; hem de Maori'lerin kendi topraklarında yabancı muamelesi görüp asimilasyona uğramasına. Kitapların her biri 900 sayfa üzeri olmasına rağmen akıp gidiyor okurken. Tek tek de okunabilir çünkü her kitap bir kuşağı anlatıyor ama bir başladınız mı merak edip devam ediyorsunuz.
Mecklenburg, 1837: Daha iyi bir yaşam hayali Ida'nın ailesinin Yeni Zelanda'ya göç etmesine neden oluyor. Uzun zamandır Ida'dan hoşlanan Karl da orada şansını denemek istiyor. Ancak Sankt Pauli isimli gemi nihayet Güney Adası'na ulaştığında, göçmenleri kötü bir sürpriz beklemektedir. Vaat edilen topraklar mevcut değildir ... Ida'nın kaderi beklemediği bir yol alır ve gizli aşkı Karl onun için ulaşılmaz hale gelir. Maoriler ile büyüyen egzotik Cat ile arkadaşlık ve destek bulur - büyük gelgit gecesi gelene kadar ...
Yeni Zelanda, Canterbury Plains, 1853. Yeni nesil Rata İstasyonu'nda büyüdü: Cat ve Ida harika kızları Carol ve Linda ile gurur duyuyorlar. Ancak komşular arasında, gıpta ile başarılı çiftlikleri ile aileye saygı duyanlar olduğu gibi kıskançlık duyanlar da var. Korkunç bir kader felci aileyi derin bir umutsuzluğa düşürdüğünde, Rata İstasyonu tehlikeye giriyor. Carol ve Linda çiftliği ve onunla birlikte evlerini ve servetlerini kaybediyorlar. Linda mutsuz bir evliliğe kendini teslim ederken, Carol ve küçük kızkardeşleri Mara, kendilerini bekleyen karanlık günlere doğru yola çıkıyorlar. Bu ikinci kitap ilkine göre daha dramatik ve acaba ne olacak diye hop oturup hop kaldırıyor insanı.
Otaki, Kuzey Adası, 1880: Aroha, annesi Linda tarafından yürütülen yetimhanede mutlu bir şekilde büyüyor. Bununla birlikte, Eylül ayında bir gün, Yeni Zelanda'nın büyük tren kazasına girdiğinde hayatını değiştiriyor - ve korkunç şeyler yaşamak zorunda kalıyor.
Teyzesinin koyun çiftliği olan Rata İstasyonu'nda iyileşmesi ve tekrar umut bulması gerekiyor.
Son kitap da, ailenin üçüncü kuşağının yaşadığı olayları konu alıyor.
Yazar her üç kitapta, göçmenlerin yaşadığı sorunlar kadar, toprakları ellerinden haksızca alınan Maori yerlilerinin başına gelenleri anlatmış. Dünyadaki sömürgeciliğin yıllar boyu sürüyor olması ve ne kadar çok insanın işgalciler tarafından yerinden yurdundan koparılıp asimile edilmesi içimde öfke uyandırıyor. Bu açıdan okunması gereken tarihi romanlar Sarah Lark' ın romanları. Bu tarzı sevenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Ben internet araştırmalarında Türkiye' de Almanca kitapların satıldığını gördüm. Türkçe' ye çevrilip çevrilmediğini biliyorsanız, yazıma eklemek isterim:)
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Die Niebelungen-Michael Köhlmeier
Saklı Bahçe -Kate Morton
Stefan Zweig-Clarissa
Stefan Zweig - Satranç
Die Zeit Der Feuerblüten "Ateş Çiçeği Zamanı" Konu özeti
Mecklenburg, 1837: Daha iyi bir yaşam hayali Ida'nın ailesinin Yeni Zelanda'ya göç etmesine neden oluyor. Uzun zamandır Ida'dan hoşlanan Karl da orada şansını denemek istiyor. Ancak Sankt Pauli isimli gemi nihayet Güney Adası'na ulaştığında, göçmenleri kötü bir sürpriz beklemektedir. Vaat edilen topraklar mevcut değildir ... Ida'nın kaderi beklemediği bir yol alır ve gizli aşkı Karl onun için ulaşılmaz hale gelir. Maoriler ile büyüyen egzotik Cat ile arkadaşlık ve destek bulur - büyük gelgit gecesi gelene kadar ...
Der Klang Der Muschelhorns "Deniz Kabuğunun Sesi" Konusu
Yeni Zelanda, Canterbury Plains, 1853. Yeni nesil Rata İstasyonu'nda büyüdü: Cat ve Ida harika kızları Carol ve Linda ile gurur duyuyorlar. Ancak komşular arasında, gıpta ile başarılı çiftlikleri ile aileye saygı duyanlar olduğu gibi kıskançlık duyanlar da var. Korkunç bir kader felci aileyi derin bir umutsuzluğa düşürdüğünde, Rata İstasyonu tehlikeye giriyor. Carol ve Linda çiftliği ve onunla birlikte evlerini ve servetlerini kaybediyorlar. Linda mutsuz bir evliliğe kendini teslim ederken, Carol ve küçük kızkardeşleri Mara, kendilerini bekleyen karanlık günlere doğru yola çıkıyorlar. Bu ikinci kitap ilkine göre daha dramatik ve acaba ne olacak diye hop oturup hop kaldırıyor insanı.
Die Legende Des Feuerberges: Ateş dağının Efsanesi Konusu
Otaki, Kuzey Adası, 1880: Aroha, annesi Linda tarafından yürütülen yetimhanede mutlu bir şekilde büyüyor. Bununla birlikte, Eylül ayında bir gün, Yeni Zelanda'nın büyük tren kazasına girdiğinde hayatını değiştiriyor - ve korkunç şeyler yaşamak zorunda kalıyor.
Teyzesinin koyun çiftliği olan Rata İstasyonu'nda iyileşmesi ve tekrar umut bulması gerekiyor.
Son kitap da, ailenin üçüncü kuşağının yaşadığı olayları konu alıyor.
Yazar her üç kitapta, göçmenlerin yaşadığı sorunlar kadar, toprakları ellerinden haksızca alınan Maori yerlilerinin başına gelenleri anlatmış. Dünyadaki sömürgeciliğin yıllar boyu sürüyor olması ve ne kadar çok insanın işgalciler tarafından yerinden yurdundan koparılıp asimile edilmesi içimde öfke uyandırıyor. Bu açıdan okunması gereken tarihi romanlar Sarah Lark' ın romanları. Bu tarzı sevenlere şiddetle tavsiye ediyorum. Ben internet araştırmalarında Türkiye' de Almanca kitapların satıldığını gördüm. Türkçe' ye çevrilip çevrilmediğini biliyorsanız, yazıma eklemek isterim:)
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Die Niebelungen-Michael Köhlmeier
Saklı Bahçe -Kate Morton
Stefan Zweig-Clarissa
Stefan Zweig - Satranç
ETİKETLER:
Der Klang Des Muschelhorns
Die Legende des Feuerberges
Die Zeit der Feuerblüten
kitap tavsiyesi
Kitaplar
okuduklarım
Sarah Lark
tarihi roman
yabancı
Kitaplar güzel görünüyor ama Türkçeye çevrilmemiş galiba bende bulamadım, belki bir yayınevinin dikkatini çeker:) Diğer önerilerden Satranç'ı okudum, Clarissa'da okunmayı bekleyenler arasında sırasını bekliyor. Kate Morton'dan başka bir kitap okumuştum. Elinize sağlık, keyifli okumalar:)
YanıtlaSilMaalesef ben de bulamadım Türkçe çevirisini. Ancak Almanya ve Avusturya' dan da blogumu okuyanlar olduğu için faydalanırlar diye ekledim :)
SilI hadn't heard of these before bit the topic sounds so important. Thank you for sharing these!
YanıtlaSilThey are really interesting. If you like historic roman you have to read them :)
SilGüzel bir seriye benziyor, elimde okunacaklar bitince bakabilirim.
YanıtlaSilKeyifli okumalar :)
SilVery interesting books, Deria! I wish I read them!
YanıtlaSilI dont know if they are translated at your language but there are English and German translations .
SilYazarın çevrilmiş kitabı yok sanırım denk gelmedim hiç ...
YanıtlaSilİngilizce ve Almanca var bildiğim. Türkçesini bulamadım maalesef.
Sil