Corona Biyolojik Bir Silah Mı - Sıradan Bir Salgın Mı?

Haftalardır her gün geçtikçe dünyayı daha da çok saran Corona virüsü ile uğraşıyoruz. Kimi insan panik halindeyken, kimi de sakince gelişmeleri takip ediyor. Eve yiyecek veya ilkyardım malzemesi depolamaya çalışıyor insanlar. Ancak tüm bunların yanı sıra internette korkunç denilebilecek rivayetler de dolaşıyor. Tabii bunların gerçekliği kanıtlanmadı ama gerçeklik payı varsa kabus gibi. Ülkelerin bu felaket senaryolarını hazırlamış olabileceğine inanmak istemesem de artık dünyadaki gelişmeler beni paranoyak yaptı. İşte benim dikkatimi çeken iki rivayet:

Nüfus Artışına Karşı Biyolojik Silah

Çin gittikçe artan nüfus ile başa çıkamayınca 65 yaş ve üzeri nüfusu gözden çıkardı deniyor. Yarasalar üzerinde bazı deneyler yapıldığı daha önce de internette çıkmıştı. Tabii bunu yaparken, işin kontrolden çıkacağını ve dünyaya yayılacağını hesaba kattılar mı bilinmez. Bu salgının yayılmasını bu durumda dünyada her yeri gezen Çinlilere borçluyuz. Çin' li dostlara buradan selamlarımı iletiyorum. Bu komployu yapmadan turistlerinize yasak koysaydınız olmaz mıydı :)

Dijital Çağa Geçiş

Ikinci bir rivayet de bitcoin kullanımının yayılması ve dijital çağa tamamen geçmek için yapıldığı. Insanlar eve kapanıp iş, eğitim ve alışverişi internet üzerinden yapmaya zorlanacak ve para ortadan kalkacak.  Dijital çağa en kolay gençler geçecegi için yine yaşlılar gözden çıkarılmış oluyor.
Tabii bunlar sadece rivayetler. Salgının belirli bir yaşın üzerindekileri etkilemesi nasıl sağlanıyor orasını anlamadım. Ayrıca herkes eve kapanırsa dünyada tarımı, üretimi kim yapacak? Yoksa önce çağ değişimi yaşayıp sonra yine ortalara çıkacak mıyız gibi deli sorular soruyorum :) Bekleyip göreceğiz neler olacağını.

Corona Virüsü Nedir?

Corona adı, korona virüslerinin  karakteristik, çelenk şeklindeki görünümünden gelmektedir. Korona virüsleri ayrıca Orta Doğu Solunum Sendromu anlamına gelen Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) ve MERS'den de sorumludur. 2002 ve 2003'teki en büyük SARS salgını sırasında dünya çapında 774 kişi öldü. 2019'un sonunda Çin'de çıkan yeni korona virüsü, enfekte kişilerde ciddi pnömoniye neden olabilen bir virüs. Şubat 2020'de virüs, SARS virüsü ile yakın ilişkisi nedeniyle SARS-CoV-2 olarak adlandırıldı. Virüse bağlı hastalığa o zamandan beri COVID-19 deniyor. Hastalığın seyri hafif ila ölümcül arasında değişiyor. Ortaya çıkmasından bugüne kadar binlerce kişi hayatını kaybetti. Yeni SARS-CoV-2 koronavirüsüne (ilk olarak 2019-nCoV olarak bilinir) karşı aşılar geliştirilmektedir. (Kaynak: Alman Enfeksiyon Hastalıkları Derneği)

Corona' ya Karşı Hangi Önlemleri Alabiliriz?

Virüse karşı devletler çeşitli tedbirler alsa da, bizlerin de bireyler olacak alması gereken bazı önlemler var:

• Vücut direncini yükseltmek: 

Corona virüsü tıpkı grip virüsü gibi, bağışıklık sisteminiz ne kadar güçsüzse o kadar fazla etki eder. Bu sebeple bağışıklık sisteminizi güçlendirmeniz gerekmektedir. Bunun için yapmanız gerekenler; her gün iki kaşık pekmez içmek, bol su içmek, meyve-sebze yeme sıklığını arttırmak, vitamin takviyesi kullanmak. Bildiğiniz bağışıklık güçlendirici önlemler. Tabii temiz hava almak da önemli. Eğer kansızlık rahatsızlığına sahipseniz, derhal doktorunuzla görüşmeli ve doktor kontrolünde kan ilacına başlamalısınız.

• El yıkamak

Her fırsatta elleri yıkayıp yanınızda dezenfektan taşıyın. Ellerin her tarafını parmak uçları, parmak araları iyice yıkamak gerektiğini unutmayın. Uzun tırnaklar mikrop barındırıcı olabilir.

• Yabancılara temas etmemek:

 Gün içerisinde tanımadığımız onlarca insanla karşılaşırız. Bu insanlara zorunluluk olmadığı sürece 2 metreden fazla yaklaşmamalısınız. 2 metre virüs için yarı güvenli bir mesafedir.

Tokalaşma ve öpüşmeye ara vermek: Türk milleti olarak tokalaşmak, yanaktan öpmek gibi eylemlerden vazgeçmesek de, bu süreçte bunları minimuma çekmeliyiz. Özellikle yanakları değdirmek, virüsün sıçraması için bir numara ortamdır. Karşınızdaki kişinin taşıyıcı olup olmadığını anlayamazsınız, önleminizi almanız gerek.

• Kalabalık yerlerden uzak durmak: 

Corona virüsünün solunum yoluyla bulaştığı kanıtlanmıştır. Ayrıca virüs havadaki mikro toz tanecikleri üzerinde yapışık kalarak birkaç saat askıda kalabilmektedir. AVM’ler, havaalanları gibi kalabalık yerlerde bulunmanız büyük bir risktir. O bölgeden virüs taşıyan birisi geçtiyse, yaydığı virüs havada askıda olabilir. Daha kötüsü, virüs taşıyan insanlarla yan yana bile olabilirsiniz. O yüzden önleminizi alıp, mümkün olduğunca uzak durmalısınız. Mecbur kalmadıkça herşey açığa kavuşana kadar tatile gitmekten kaçınmak da önemli.

• Maske kullanmak: 

Şu an Çin’de maske takmak zorunludur. Maske, virüse karşı en iyi önlemdir. Solunum yolunuzu koruyarak virüsün nefes borusundan girmesini engellersiniz. Ancak virüsün gözden de bulaştığı bilinmektedir. Gözlerinizi de bir gözlükle kapatmanızda fayda var. Gerçi önlemler arasında olsa da, maskenin tam olarak koruyup korumadığı kesin değil.

• Ayakkabıları dışarı koymak: 

Ayakkabılarımızla dışarıda her yere gidiyoruz, haliyle tüm pisliği ayakkabılar topluyor. Ayakkabılarınızı evin içinde çıkartmanız, dışarıdaki tüm bakteriyi ve virüsü içeri taşımanız demektir. Bu nedenle ayakkabılarınızı kapının dışında çıkartmalısınız.

Tüm bu maddeler bile, virüs için yeterli değildir. Biz bunları uygulayarak sadece üstümüze düşen önlem görevini yapmış oluyoruz. Virüsün bulaşmasını yüzde yüz önleyecek hiçbir şey bulunmuyor. Biz elimizden gelen tedbirleri alalım, kalan kısmı akışına bırakalım. Sağlıklı kalın.

Konuyla ilgili diğer yayınlar:

Acil Durumda Evde Gıda Stoklama Planı