Mart ayı nasıl geçti diye düşündüğümde verebileceğim cevap: Çalışmak, çalışmak, çalışmak olacak. Bu cevaptan yazı yazmayı anlamayın. Bir ay boyunca kapasitemizin sınırlarına gelene kadar ailece iş yaptık. Oğlum Ege taşındıktan sonra kendime bir çalışma odası yaptığımdan daha önce bahsetmiştim. İki oğlumun odası üst kattaydı. Ailemize sürpriz bir şekilde sonradan katılan Karya'nın yatak odası ise alt katta çok küçük bir odaydı. Ancak evimizin merdiveni çok dar olduğu için onu üst kata taşımaya bir türlü karar veremiyorduk. Mobilyalarını da oldukça pahalı aldığımız için yeni almak da işimize gelmedi:) Ama artık genç kız oldu. Daha büyük bir yere ihtiyacı vardı.
Kendimde sevdiğim bir özelliğim varsa, o da mobilya montajı ve montaj planından iyi anlamam. Mobilyaları inceledim baktım sökebiliriz gibi duruyor. Babamızı da ikna edince işe koyulduk.
Ama tabii eşyamız çok. İki odanın eşyalarını kolilere kaldırmamız bir iki haftayı buldu. Tabii arada iş, okul, ev derken sürekli de çalışamıyorduk. Eşimle Ada da haftasonları oda boyama, eşya taşıma, montaj işleri ile uğraştılar. Bir iki mobilya ilavesi ile ortaya güzel bir genç kız odası çıktı. Siz ne dersiniz?
Ben de küçük ama derli toplu çalışma odama kavuştum. Diğer oda daha büyüktü ama zaten yarısında Karya'nın oyuncakları duruyordu:) Artık kimse girmediği için kendime ait düzenim daha bir yerine oturdu.
Virginia Woolf' un dediği gibi ''Kendine Ait Bir Oda'' çok önemli. Özellikle de bizler gibi yazarak çalışanlar için.
Yorucu olan bu çalışmalar stresli mahkeme sürecinden de bizi biraz uzaklaştırdı. Bu tarz davaların bu kadar uzun süreceğini tahmin etmiyordum ama akışına bıraktım. Hakkım olan bana gelir diyorum ve bekliyorum.
Biraz da bahçe işlerine el attım. Yaprak toparlama, saksıları elden geçirme gibi ufak tefek işlere başladık. Son yıllarda bizde moda oldu, hava ısınınca rüzgar çok artıyor. O yüzden henüz uzuuun uzun bahçe keyfi yapamıyoruz.
Bunun dışında tabii her gün okumaya çalışıyorum. Bloglarımı oldukça aksatmıştım bu ay taşınma işlerinden. Daha yeni yeni yerleşebildim. Artık biraz daha düzenli yazmak istiyorum. Bir konuyu araştırıyorum, araştırmam bitince sizlerle de paylaşacağım. Blogları kitaplaştırmak gibi bir imkan varmış. Şu an değil de, ilerde ben ölünce çocuklarım devam ettiremezse belki anı olarak kitap haline getirirler diye düşündüm:) Yoksa henüz ölmeye filan niyetim yok yani bir 45 yıl daha yaşayabilirim hiç sakıncası yok🤫🤫🤫. Yaşamak tüm zorluklara rağmen çok güzel😏.
Mart ayında blogger arkadaşımız sanatilhamlı ile çok keyif aldığım ve içimi döktüğüm bir söyleşi gerçekleştirdik. Okumak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.
Mart ayının önemli bir olayı da oğlum Ada' nın askerlik yoklamasının gelmesi oldu. İki gün yoklamaya gitti. Ancak tabii henüz okulu olduğu için okul bitiminde gidecek. Burada askerlik ordu görevi veya sivil toplum görevi olarak yapılıyor. Örneğin itfaiye gönüllüsü, hastabakıcı, ambulans şöförlüğü gibi. Ege ordu görevi yapmıştı ama Ada sivil görev istiyor. Hayırlısı artık lise bitiminde veya üniversiteye giderse ondan sonra o görevini de tamamlayacak.
Mart ayının son haftası burada Paskalya tatili nedeniyle okullar kapalı ama pek tatil yaptık diyemem. Askerlik kontrolü, çocukların doktor kontrolleri, bahçe derken geçiverdi. Blog günlüğüme bir not daha düştüm. Biliyorsunuz bu aylık yazıları aslında daha çok kendime yazıyorum:) Zaman zaman eskileri okuyup aaa neler yapmışız, neler yaşamışız diyorum. Mart ayı da böyle geçti. Yılın geri kalanında biraz daha sakinlik ve dinlenme istiyorum ama nedense gerçekleşmiyor:) Kalın sağlıcakla.
Diğer Deli Kızın İç Dökme Seansları yazılarını okumak isterseniz...
ETİKETLER:
aile ve çocuklar
ailemiz
Avusturya'da yaşam
Deli Kız' ın İç Dökme Seansları
iç dökmeleri
mart 2024
yaşamdan
yaa ne güzel olmuş her şey maşallah eline sağlık. leylak renk de ne güzel olmuuş :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim canım 😍. Biz de çok sevdik. Karya'nın da severek zaman geçirdiği arkadaslarını ağırladığı bir odası oldu. Ben de tabii kendi odamda rahat ettim 🤭🤭🤭
SilSelam elinize sağlık mor renkte harika. Sizin odanızda çok güzel. Blog yazılarımı ben kitap haline getirdim. Torunlarım ve gelecek kuşaklara benden hatıra. Şu an elimin altında akıp bakıp yazarı ben miyim diyorum. Bazı yazılarımı tekrar okuyor nasıl zorluklarla baş ettiğimi anımsıyorum. Anı kitabı ancak içinde göç, deprem, pandemi kadın, kadına şiddet, aşk, ölüm vb konuları anlatmaya çalıştım. Sevgiler.
YanıtlaSilBen de bu tarz bir şey düsünüyorum. Online yapan bir yer de buldum hatta ama biraz zaman ayırmam lazım. Güzel bir hatıra olur 💞
SilOda çok şirin olmuş tam bir genç kız odası. Askerlik sosyal hizmet olarak yapılması da güzel , kuzenimden duymuştum. Ama bizim coğrafyada ordu da yapmak şart görünüyor:/
YanıtlaSilKitap yazmak ve bastırmayı bende düşünmüştüm hatta bir roman taslağımda hazır beklemekte epeydir. Maliyetli bir iş diye bir kenara koydum. Yazı yazan herkes bir kitap hayali kuruyor, ne mutlu gerçekleştirenlere.
Ülkemizde mart güzel bitti, mutlu mutlu olduk, nisan da hepimize kolaylıklı , şanslı gelsin.sevgiler.
Teşekkürler ☺️. Yani ayrıca kitap yazmak gibi bir niyetim şu an yok gelecek ne getirir bilinmez ama bloglarımı anı olarak kitaplaştırma düşüncesi yaş ilerledikçe kafamda olgunlaşıyor. Çocuklarıma anı olarak kalmasını isterim en azından deli kız blogumun ☺️
SilÇok yorulmuşsunuz aöa deymiş bence çok güzel olmuş 💜 lila dingin bir renk, huzur verici. Sizin çalışma odanızda çok güzel ahşap mobilyaları çok seviyorum 👍🏼 Mart ayı nasıl hızlı geçti. Söyleşimiz dün gibi 🤩 nice güzel sohbetler ve yazılarınızda buluşmak dileğiyle ile Nisan tüm dinginlik ve huzuru ile gönlünüzce olsun 🌸
YanıtlaSilTürkiye de de malum seçim gürültüsünden kurtulduk. Tabi ki vatandaşlık görevimi yerine getirdim ama yaşadığım şehirde seçim arabaları tam bir ay sabah 9 akşam 5 hiç susmadı. Bu yüzyılda bu seçim gürültü kirliliği yakışmıyor Avrupa da nasıl bilmiyorum. Bizdeki gibi olmadığı kesin.
Çok teşekkür ederim 🙏. Benim mobilyalar çok eski aslında ama çok da seviyorum. Bürolarda metal ve çelik ultra🙄 modern mobilyaya doyduk yıllar içinde. Evde kuş sesleri dinleyerek, ağaçlara bakarak, arada bir bahçemi dolanarak çalışmayı herşeye tercih ederim 😍
SilHa bir de seçimi yazacaktım. Burada sessiz sedasız oluyor. Tabii partiler geziyor ve toplantılar düzenliyor ama günlük yaşamı etkileyecek şekilde değil. Gürültü zaten olmaz. Bizde gece 11 sonrası gürültü yasağı da var. Seçim sonrası gece sokaklara çık.a filan da hiç olmuyor. En azından benim yaşadığım yerde görmedim.
Silhttps://www.deryasoyguel.com/2016/04/mim-benim-sehrim.html
https://www.deryasoyguel.com/search?q=Benim+%C5%9Fehrim&m=1
Buralarda biraz paylaşmıştım yaşadığım yeri ☺️
Ne güzel umarım o bilince Türkiye de yakın zamanda ulaşır😅 Yaşadığım şehirde hala sokak düğünleri yapılıyor.
YanıtlaSil