Elveda Ferhan Şensoy

 

 Beyoğlu’nda gezerim
burda geçmiş hayatım
şişe aç be sezai.!
burda bitsin hayatım.

(Ferhan Şensoy'un Beyoğlunda gezerim şiirinden alıntı )

Son dönemlerde sıkça değerli sanatçıların kaybını duyar olduk. Ferhan Şensoy, İnci Çayırlı, Turgay Yıldız ve şu an aklıma gelmeyen nice değerli isimler. Hepsi huzur içinde uyusun 🙏 . İçinden bazıları vardır ki, size bir tık daha yakındır. Bunlardan biri de Ferhan Şensoy'du. Bana gençliğimi, gençliğimin İstanbul'unu, gençliğimin Beyoğlu'sunu hatırlatan ve artık oldukça az kalan isimlerden biriydi.

Tiyatroda olsun, televizyon ekranlarında olsun izleme şansım olduğu için mutluyum. Blogumda da kısaca ondan bahsederek veda etmek ve adını yaşatmak istedim.  




Ferhan  Şensoy'un Kısa Biyografisi ve Çalışmaları

Ferhan Şensoy, Türk tiyatrosunun önemli isimlerinden biri olarak adını bu alana yazdırmış değerli bir kimliktir. Sanatçı aynı zamanda tiyatro yazarı ve yönetmen olarak da başarılı birçok işte imzası olan bir kişidir. Senarist olarak da birçok çalışmasının bulunduğu bilinir.

 

26 Şubat 1951 yılında Samsun’un Çarşamba ilçesinde dünyaya gelen ünlü ismin annesi, ilkokul öğretmeni babası ise o dönemde Çarşamba belediye başkanıdır. Bir kız ve bir erkek kardeşi daha olan Ferhan Şensoy’un ilkokulu Samsun’da okuduğu bilinmektedir.

 

1961 yılına gelindiğinde bir süre Galatasaray Lisesi’ne davam eden ünlü sanatçı daha sonra eğitimini Çarşamba’da tamamlamıştır. Sanatçının çeşitli öykü ve şiirleri Yeni Ufuklar ve Soyut Dergisi’nde yayımlanmış ve bazı skeçleri Devekuşu Kabare tiyatrosu tarafından sahnelenmiştir.

 

Ferhan Şensoy’un eğitim yaşamı Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Mimarlık Bölümü üzerinden şekillenirken bu dönemde yarı Fransızca yarı Türkçe yazdığı bir oyun Galatasaray Oyuncuları adlı amatör topluluk tarafından sergilenmiştir. Bu dönemde topluluk kurucusu olarak Ferhan Şensoy’un adından söz etmek gerekirken aynı zamanda oyunun sergilenmesinde Haldun Taner’in de katkıları olmuştur.

 

Sanatçının mesleki yaşamı Ayfer Feray Tiyatrosu’nda 1971’de devam etmiştir. Profesyonel oyunculuk deneyimi bu dönemde Grup Oyuncuları ile birlikte şekillenmiştir. Ferhan Şensoy’un profesyonel anlamda yönetmenlik yaptığı oyun ise Güm Güm Güm isimli bir İsmet Küntay oyunudur.

 

Sanatçının bundan sonraki yaşamında Fransa’da aldığı tiyatro eğitimi 1973 yılında Jerome Savary’nin asistanlığı ile devam etmiştir. 1974 yılına gelindiğinde Ferhan Şensoy’un Montreal’de Fransızca olarak yazdığı bir oyunu sahnelediği görülmektedir. Hem yönetmenlik hem de oyunculuk yaptığı müzikal oyun Harem Qui Rit de bu dönemde sergilenmiştir.

 

1975 yılına gelindiğinde kendisine verilen en iyi yabancı yazar ödülünü alan sanatçı daha sonra Montreal’den Türkiye’ye dönmüştür. 1976 yılı oyuncunun Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda rol aldığı bir dönemdir. Bu süreçte kendi yazdığı Dur Konuşma Sus Söyleme oyununda da oyuncu olarak görev almıştır.

 

Sanatçı açısından 1976 yılı televizyona çıktığı yıl olarak da bilinir. Bu yıllarda sanatçının televizyon için skeçler yazdığı görülmektedir. Bu dönemler Ferhan Şensoy’un tiyatro yaşamında aktif olarak görev aldığı yıllar olurken Nisa Serezli-Tolga Aşkıner Tiyatrosu ve Devekuşu Kabare Tiyatrosu için skeçler yazan sanatçı 1977’de de ilk film çalışmasına imza atmıştır.

 

1977 yılında yazmış olduğu Kazancı Yokuşu isimli kitabı yayımlanmış ve 1978 yılında da Mete İnselel ile birlikte Almanya Kumpanya Tiyatrosu’nun kurulmasında en büyük pay sahibi olmuştur.

 

1979 yılı sanatçının TRT’de rol aldığı yıl olurken Sizin Dershane adlı dizide oyunculuk yaptığı görülür. Daha sonra ise Ayfer Feray Tiyatrosu’nda Hayrola Karyola oyununda yer almıştır. Bu oyunu da sanatçının kendisi yazmıştır. Yönetmen koltuğunda da yine kendisi oturmuştur.

 

Ferhan Şensoy 1980 yılına girildiğinde Harbiye’de Ortaoyuncular bünyesinde yer alan bir gençlik grubu kurmuştur. Bu grup o günlerde Nöbetçi Oyuncular adıyla bilinirken bu vesile ile sanatçının tiyatro camiasına yeni oyuncuların yetiştirilmesine katkı sağladığı görülmüştür.

 

Sanatçının birçok oyunda yer aldığı görülürken bu dönemde Şahları da Vururlar adlı oyunda hem yönetmen hem de oyuncu olarak görev yaptığı bilinir. Bu oyunla birlikte Avni Dilligil Jüri Özel Ödülüne layık görülen sanatçının tüm hayatı boyunca aktif bir sanat yaşamının içinde yer aldığı görülür.

 

Yıl 1981’i gösterdiğinde ise Ferhan Şensoy’un Parasız Yaşamak Pahalıyı yazıp yönettiği görülür. Sanatçının 1983 yılına kadar çeşitli oyunlarda rol aldığı bilinirken 1983 yılına gelindiğinde askerlik vazifesi için Çorlu’ya gitmiştir.

 

Birçok oyunu yazıp yöneten sanatçının yazdığı oyunlar arasında Deli Vahap, Nuri ve Ötekiler gibi pek çok eser vardır. 1986’ya kadar olan süreçte çeşitli eserler vermeye devam eden sanatçının aynı yıl Gündeste adlı kitabı yayımlanmıştır.

 

İçinden Tramvay Geçen Şarkıyı yazıp yöneten Ferhan Şensoy, Bir Bilen filminin senaryosunu yazarak yönetmenliğini de üstlenmiştir. 1987 yılında Şan Tiyatrosu’nda sergilenen Muzır Müzikal adlı oyunun bazı çevreler tarafından tepki görmesi üzerine mahkemeye verilmiş ve bu sebeple de 21 gün hapis cezası almıştır. Bu dönemde gerici çevrelerin tepkisini çeken sanatçının Muzır Müzikal adlı oyun sebebiyle ceza aldığı bilinmektedir.

 

Bir süre sonra da Şan Tiyatrosunun şüpheli bir biçimde yanması söz konusu olur. Daha sonra sanatçının tek kişilik gösterisi Ferhangi Şeyleri sahnelediği görülürken televizyon dizisi olan Varsayalım İsmail’i yazıp yönetmiştir.

 

1988’li yıllara gelindiğinde usta sanatçının İstanbul Şehir Tiyatrolarında yer aldığı görülür. Bu dönemde Keşanlı Ali Destanı’nı sahneye koymuş ve Düşbükü kitabını da yayımlamıştır. Sanatçı bu yıllarda Derya Baykal ile evlenmiştir.

 

1988 yılı sanatçı için bol ödüllerle geçen bir sene olurken bu dönemde Avni Dilligil Ödülünün yanı sıra İsmail Dümbüllü Ödülü, Nasreddin Hoca Mizah Ödülü gibi birçok ödüle de layık görülmüştür. Kendisine verilen ödüllerden biri de Kültür Bakanlığı Jüri Özel Ödülüdür.

 

1988 yılında büyük sanatçı Münir Özkul’dan Kavuk’u devralmış ve tarihi Ses Opereti’nin onarımı için çok büyük emek sarf etmiştir. Bu çabaların ardından da Ses 1885 adıyla bu sahneyi açmıştır. Kavuk, Kel Hasan Efendi’den bugüne değin tiyatro sanatçıları arasında devredilen bir semboldür.

 

1990’lı yıllar sanatçının Yorgun Matador isimli oyununu yazıp yönettiği dönemdir. Bu dönemde Sezen Aksu ile birlikte oynadığı Büyük Yalnızlık filmi ile de sanatçının ses getirdiği görülür. 1991 senesi ise Aşkımızın Gemisi Fındık Kabuğu ve İstanbul’u Satıyorum adlı eserlerini verdiği yıldır.

 

1993 senesine gelindiğinde Şu Gogol Delisi adlı oyunu ile Avni Dilligil En Özgün Oyun Ödülü’nü kazanmıştır. Bu arada iki kitap yayımlayan sanatçının Güle Güle Godot ve Denemeler adlı eserleri bulunmaktadır.

 

1994 yılında yüzen tiyatro projesine imza atan sanatçı İsmail Dümbüllü Ödülü’nü de bu vesile ile almıştır. Bir gemi kiralayarak bunu yüzen tiyatroya çeviren sanatçının Seyircili Seyir Defteri adlı oyunu yazıp yönettiği bilinmektedir.

 

1995-1996 yıllarında televizyon için çeşitli televizyon dizileri yazan sanatçının Kültür Bakanlığı’ndan En İyi Topluluk Ödülü aldığı görülür. Bu dönemde bir film senaryosunu kaleme alan usta oyuncu Kaplama Alanı Dışında adını bu eserine vermiştir.

 

Bir dönem Cumhuriyet Gazetesi’nin mizah eki Dinozor ’da yazan sanatçı Ses 1885 salonunun onarımı nedeni ile bir süre turnelerle oyunlarına devam etmiştir. Onarım süreci 1987’de tamamlanan Ses 1885 o yıl yeniden sahnelerini açmıştır.

 

1998 yılı sanatçının yeni bir oyun sahneye koymasına tanıklık ederken bu oyun Çok Tuhaf Soruşturma adıyla oynanmıştır. Aynı yıl sanatçının Falınızda Rönesans Var adlı kitabının da yayımlandığı görülür.

 

Sanatçının 2000 senesinde Avni Dilligil En İyi Yönetmen ödülüne layık görüldüğü bilinirken Anton Çehov’un Vişne Bahçesi adlı eserini bir Karadeniz öyküsüne uyarlamıştır. Bu oyunun dekor çalışmalarını da bizzat kendisi yapan sanatçı Ortaoyuncularla birlikte oyunu sahnelemiştir.

 

2001 yılında ise kızlarının profesyonel anlamda ilk oyunculuk denemesi olan Sahibinden Satılık Birinci El Ortaoyunu isimli oyunu yazıp yönetmiş ve bundan dolayı da yine bir ödüle layık görülmüştür. Avni Dilligil En İyi Yazar Ödülü sanatçıya bu eseri sebebi ile verilmiştir.

 

2001 yılına gelindiğinde sanatçının tiyatroyla ilgili birçok çalışmada yer aldığı görülürken Terakki Vakfı Onur Ödülünü de almaya hak kazanmıştır. Bu yıl sanatçının Kalemimin Sapını Gülle Donattım adlı kitabının da yayımlandığı görülür. Bu kitapta usta sanatçı özgeçmişini anlatır.

 

Aynı yıl yazdığı ve dekor-kostüm çalışmalarını da kendisinin yaptığı oyunu Kökü Bitti Zıkkım Zulada’yı sahneleyen sanatçının Konya Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen oyunu Soyut Padişah da yine bu yılda gerçekleştirilen çalışmalar arasında yer alır.

 

2002 yılı sanatçının yine çeşitli oyunları yazdığı bir sene olurken bu dönemde Kahraman Osman, Biri Bizi Dikizliyor adlı oyunları kaleme almıştır. Ayrıca öykü kitabı Rum Memet de bu dönemde kaleme alınmış eserlerinden biridir.

 

Sanatçı için bu yıl da ödüllerle geçerken aldığı ödüller arasında Afife Jale-Muhsin Ertuğrul Ödülü ve Sanat Kurumu En İyi Yazar Ödülü de bulunur. Sanatçının 2003 senesinde yazdığı oyunlar arasında Beni Ben mi Delirttim yer alırken ayrıca Kabaremajör isimli kabare gösterisi de bulunur.

 

Dün Gece Ormanda Çok Komik Bi Şey Oldu adlı oyununu da yine bu yıl yazmıştır ve Maslak Park Orman’da sahnelemiştir. 2004 yılı sanatçının yeni oyunu Uzun Donlu Kişot sahnelenirken bu oyunun dekor ve kostümünde yine bizzat kendisi çalışmıştır.

 

Sanatçının 2005 yılında yayımladığı kitapları arasında Eşeğin Fikri, Hacı Komünist ve Elveda SSK yer alır. Sanatçının bu yıl Kiralık Oyun adlı eski bir oyununu sahneye yeniden koyduğu görülmektedir. Ortaoyuncuların 25. Yılını kutlamak amacıyla bu oyun yeniden sahnelenmiştir.

 

2005 yılında da çeşitli ödüllere layık görülen sanatçının bu yıl Nasreddin Hoca Altın Eşek Gülmece Ödülü’nü kazandığı bilinmektedir. Sanatçı yurt dışında da birçok şehirde çeşitli oyunlarını sergilemiş bir isimdir.

 

2006’da yine kendi yazdığı oyunu Aşkımızın Son Durağını sahneleyen sanatçı Pardon filmiyle de senaryo dalında en iyiler ödülüne layık görülmüştür. Ferhan Şensoy Türk Tiyatrosu için çok önemli isimler arasında yer alır.

 

Ferhangi Şeyler adlı oyunun yazarı olan Ferhan Şensoy bu tek kişilik oyununu 1987 yılından bu yana oynamıştır. Münir Özkul’dan aldığı Kavuğu Rasim Öztekin’e devreden usta oyuncunun sanatın birçok dalında eserler bıraktığı görülmektedir.

 

Sanatçının roman, deneme, tiyatro, günlük, televizyon dizisi gibi birçok eserin sahibi olduğu bilinirken 1969 yılından bu yana aktif olarak sanat çalışmalarının içerisinde yer aldığı görülür. Sanatçı birçok eserde imzası olan bir isimdir. Ferhan Şensoy’un ortaya koyduğu eserlerin her birinin kendine özgü olduğu görülmektedir.

 

Türk tiyatrosunda yeri doldurulamayacak niteliklere sahip büyük bir sanatçı olan Ferhan Şensoy tüm yaşamı boyunca üretken bir kişi olmuştur. 70 yaşında yaşama veda eden sanatçının bir süredir tedavi gördüğü bilinmektedir.

 

Hayatını kaybetmesine neden olan durum ise iç kanamaya bağlı olarak gelişen bir rahatsızlıktır. Sanatçı bir süreden beri tedavi görmektedir ve bu tedavi nedeni ile oluşan bir iç kanamaya bağlı olarak da yaşamını yitirmiştir.

 

Türk tiyatrosunun duayenlerinden olan Ferhan Şensoy 1980 yılından bu yana kurduğu kendi tiyatrosu olan Ortaoyuncular bünyesinde birçok oyunda aktif olarak rol almıştır. Oyunlarını çoğunlukla kendisi yazan sanatçı ayrıca dekor ve kostüm çalışmalarıyla da bizzat kendisi ilgilenmiştir.

 

Çok yönlü bir sanat yaşamına imza atan büyük oyuncunun sahnelenen birçok tiyatro oyunu ve televizyon dizisi kendisinden geriye kalanlar arasında yer alır. Sanatçının Türk Tiyatrosu adına yaptığı çalışmalar oldukça önemlidir. Bundan dolayı da Türk Tiyatro Tarihi de dahil olmak üzere sanata adını altın harflerle yazdıran önemli bir sanatçı kimliğidir.

 

Sanatçı 31 Ağustos 2021 yılında iç kanamaya bağlı olarak vefat etmiştir. Daha önce haziran ayında geçirdiği anjiyonun ardından temmuz ayında hastaneye yatırılmış ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde yaşama veda etmiştir.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir:

Maria Callas-53 Yıllık Bir Masal 

Hüner Coşkuner ve Doğan Cüceloğlu

6 Yorumlar

Yorumlara link eklemeyiniz tıklanabilir link olan yorumlar yayınlanmaz. Please don' t add your links at the comments they will not published.

  1. Kitaplarını okuyup, tiyatro sahnesinde birden fazla izleme şansı elde ettiğim için mutluyum. Değerli, üretken birini daha kaybettik. Bu insanların yerini dolduracak kimse yok maalesef. Ruhu şad olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzun yıllar önce de olsa ben de izleyebildiğim için mutluyum .

      Sil
  2. Değerli bir sanatçıydı... Allah rahmet eylesin:(

    YanıtlaSil
  3. dolu dolu çoğu kişinin ulaşamayacağı niteliğe sahip bir hayat gerçekten..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten Ferhan Şensoy gibi hayatı dolu dolu yaşayan ve kendini geliştiren insan olmak ne güzel.

      Sil
Daha yeni Daha eski