Platform Filmi Hakkındaki Düşüncelerim

Geçen gün facebookta film önerilerimi takip eden bir okurum: Hocam (bugünlerin moda hitap şekli sanırım:)) artık beğendiğiniz ve beğenmediğiniz filmleri hemen anlıyorum, beğenmediklerinize tavsiye yerine farklı başlık koyuyorsunuz dedi:) Gerçekten de kitap tavsiyesi, film tavsiyesi yazarım genelde hiç beğenmediysem de sadece başlık koyarım; bravo iyi takip etmiş:)

The Platform-Netflix


Bugün ne yazık ki benden 0 puan alan bir film yazacağım. Aslında hiç bloga yazmayacaktım, ama beğenmediğimi ve nedenlerini de yazayım objektif olarak belki birileri faydalanır dedim.
Son haftaların gözde Netflix filmi The Platform' dan bahsediyorum. İspanyol yapımı sıradışı bir film. Evet, filmin konusu özgün bu konuda hakkını yemeyeyim; ama her özgün olan konu iyi olacak diye bir kural da yok.
Efendim, film hapishane gibi bir yerde geçiyor. Ortası delik olan katlar var ve her katta iki kişi var. Bazen üst katlara çıkabiliyor, bazen alt katlara inebiliyorsunuz. Yemek masası ortadaki delikten en üst kattan inmeye başlıyor, ancak alt katlara gelene kadar pek de bir şey kalmıyor. Bir ölüm kalım savaşı söz konusu olduğu için, mahkumlar birbirine karşı da son derece acımasız. Birbirini kesen mi, birbirini yiyen mi istersiniz herşey var.
Filmin kahramanı herkesin eşit yemek alabilmesi için örgütleme çabasına giriyor. Sanırım filmin mesajı da sınıf farklılıkları ve adaleti farklı bir bakış açısından anlatmak.
Çok üzgünüm Freud' u ve Tarantino filmlerini bile izleyebilen bana dahi, aşırı uçlarda geldi birçok sahne. İnsanların birbirini yeme sahnelerini, sofranın halini iğrenç ötesi buldum. Zaten son yıllarda vampir filmlerinde de bir patlama var millet birbirini ısıran, yiyen tipler görmeğe pek meraklı. Yapımcılar da işin kolayına kaçıyor.
18 yaş üstü bir film zaten ama ne yazık ki Netflix' i evdeki daha gençler de açabiliyor. Kesinlikle 18 yaş altına tavsiye etmiyorum. Oldukça beğenilmesi de beni şaşırttı açıkçası ama zevkler ve renkler tartışılmaz deyip, film hakkında daha fazla detay vermeyeyim. Severek izlediğim La Casa de Papel' den sonra İspanyol'lar beni hayal kırıklığına uğrattı.

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Walk The Line
Lucky
Mauthausen Fotoğrafçısı

14 Yorumlar

Yorumlara link eklemeyiniz tıklanabilir link olan yorumlar yayınlanmaz. Please don' t add your links at the comments they will not published.

  1. Merhaba blogunuzu yeni keşfettim ve takip ettim :) bu filmi bu aralar çok fazla duymuştum bu yorumdan sonra biraz ertelesem iyi olacak :)

    YanıtlaSil
  2. hımm izlicektim yaaa amanin anneeee ne dedin seen hihihi :)

    YanıtlaSil
  3. olumsuz yorumlar okumak iyi oluyor. bence iyi ki yazmışsın Derya abla :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben sevmedim mi yazıyorum. İlla herşeyi de övecek değiliz :)

      Sil
  4. Daha önce izlediğim filmdi yorumlarınıza katılmamak elde değil. Çoğu sahnede gözlerimi kapatmak zorunda bırakan filmdi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biraz fazla kışkırtıcı bir film. Tekrar izlemeyeceklerim listesine girdi.

      Sil
  5. İzlesem mi diye birkaç kez düşündüğüm bir filmdi. Biraz daha beklesin madem...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konu özgün ama o sahneler olmalı mıydı bilmem. Gerçi tek bir sahnede geçen filmi de bir şeylerle izlenir hale getirmek de lazımdı :)

      Sil
  6. Derya hanım izledim sonu çok saçma geldi zaten film en başından saçma en alttaysan yemek gelme olasılığı hiç yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mesajını başka konuyla verseydi bence de :)

      Sil
  7. Tanıtımını görmüştüm ve izleyeceklerim arasına almıştım. Konusu merak uyandırıyor. Siz beğenmemişsiniz ama yine de bir göz atarım ben. :)

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski