İstiklal caddesi üzerindeki dükkanlardan kumaş, kıyafet, kuruyemiş türü alışverişlerimizi yapardık. İstiklal caddesini çok severdim cıvıl cıvıl hali, renkli, çeşit çeşit ürün satan dükkanlar çok ilgimi çekerdi. Kırmızı rugan ayakkabı takıntım olduğu için şimdi adını hatırlayamadığım çocuk kıyafetleri satan dükkana giderdik mutlaka kırmızı bot ve ayakkabı almaya. Kuruyemişçiden mutlaka leblebi ve parça halinde satılan içi fındıklı çikolatadan aldırırdım babaanneme. Yoldan helvacı geçiyorsa tabii helva da.
Daha sonra işim de o civarda olunca sabahları camlı arabasının içinde sandviç satan satıcıdan kahvaltı ederdim mutlaka. Kahve için de alışveriş durağımız Burç Pastanesi idi. Profiterol mutlaka İnci Pastanesinden alınırdı.
Anılarımda hep babaannemden bahsetmemin nedeni beni onun büyütmüş olması. Ben 2 yaşlarındayken annem babam ayrılınca annem yeniden evlenip kayıplara karıştı. Bu yüzden tek bildiğim anne babaannemdi.
Apartmanımızın altında bakkal Hüseyin amca vardı. Ekmek ya da başka bir şey almaya gönderilince pek bir sevinirdim. İşin ucunda çamlıca gazozu ile dido gofreti rüşvet olarak kapmak vardı çünkü. (Ne çok yiyormuşum küçükken). Bazen de babaannem sepetini camdan sarkıtıp yapardı alışverişini. Rahmetli Kemal Sunal ya da Şener Şen'in filmlerini izlerken görüntüler bana çok tanıdık geliyor, eskilere gidiyorum.
Tüm kadınlar aralarında sözleşir hamama giderlerdi. Nefret ederdim tabii ki. Başkalarının yanında soyunmayı da hamamcı kadınların beni keselemesinden de hoşlanmazdım. Hamam sefası bitene kadar yüzümden düşen bin parça olurdu. Hanımlarsa baklava böreklerini de yanlarında götürüp banyodan sonra çay sefası yaparlardı.
Okula başladığımda ilk yıl babaannem götürdü sonra hep kendim gidip geldim arkadaşlarımla. Tabii cam fanusta yetiştirilmiş bir nesil olarak bizim için büyük bir maceraydı bu.
Daha sonra işim de o civarda olunca sabahları camlı arabasının içinde sandviç satan satıcıdan kahvaltı ederdim mutlaka. Kahve için de alışveriş durağımız Burç Pastanesi idi. Profiterol mutlaka İnci Pastanesinden alınırdı.
Anılarımda hep babaannemden bahsetmemin nedeni beni onun büyütmüş olması. Ben 2 yaşlarındayken annem babam ayrılınca annem yeniden evlenip kayıplara karıştı. Bu yüzden tek bildiğim anne babaannemdi.
Apartmanımızın altında bakkal Hüseyin amca vardı. Ekmek ya da başka bir şey almaya gönderilince pek bir sevinirdim. İşin ucunda çamlıca gazozu ile dido gofreti rüşvet olarak kapmak vardı çünkü. (Ne çok yiyormuşum küçükken). Bazen de babaannem sepetini camdan sarkıtıp yapardı alışverişini. Rahmetli Kemal Sunal ya da Şener Şen'in filmlerini izlerken görüntüler bana çok tanıdık geliyor, eskilere gidiyorum.
Tüm kadınlar aralarında sözleşir hamama giderlerdi. Nefret ederdim tabii ki. Başkalarının yanında soyunmayı da hamamcı kadınların beni keselemesinden de hoşlanmazdım. Hamam sefası bitene kadar yüzümden düşen bin parça olurdu. Hanımlarsa baklava böreklerini de yanlarında götürüp banyodan sonra çay sefası yaparlardı.
Okula başladığımda ilk yıl babaannem götürdü sonra hep kendim gidip geldim arkadaşlarımla. Tabii cam fanusta yetiştirilmiş bir nesil olarak bizim için büyük bir maceraydı bu.
Ne güzel günlermiş:)))
YanıtlaSilAh bayıldım okurken (:
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilKeşke tekrar o samimiyetin olduğu yıllara dönebilsek.
YanıtlaSilArtık insan ilişkileri çok farklılaştı. Ne yazık ki hayatımıza kolaylıklar girip global bir dünyada yaşadıkça uzaklaşıyoruz bazı değerlerden.
SilFilmlerdeki hamam sahneleri doyruymuş demek ki. Hamamda bile baklava börek yiyormuşuz. :)
YanıtlaSilEvet aynen öyleydi :)
SilBenim İstiklal caddesine ilk gidişlerim 90 lı yılların başında olmuştu. Öyle bir kaç saatliğine arada bir gidince derinine inmek mümkün olmamıştı tabiki. Birebir yaşanmışlıkları okumak farklı ve güzel geldi bana. Diğer yazıları da okuyacağım. Teşekkürler.
YanıtlaSilHaklısınız başka bir alemdir orası yaşamak lazım.
SilBu yazın beni alıp çocukluk günlerime götürdü. Eski zamanlarda imkanlarımız kısıtlı olsa da herşey daha güzel ve samimiydi. Kalemine sağlık canım.
YanıtlaSilçok güzel anne baba ayrı olduğu halde güzel bir çocukluk geçirmişsiniz bazen onların bir arada olmaması olmamasından daha hayırlıdır. şahsen ben 25 yıl sonra ayrıldı annem baban ve benim çocukluğum geri de kalmıştı bile :( çocukluğunu yaşayamamak çok kötü :( çok harika güzel bir yazı emeğinize sağlık :)
YanıtlaSilEvet şanslıydım kötü deneyimler edindim ama bana zarar verecek deneyimlerim olmadı. Çok teşekkür ederim :)
Silbabaannnene ne diyoduuuun :) bu anıların çok tatlı yaaaa. gazoz gofret hamam ve diğer anıların. beyoğlu hakkında hep okuyom ama burç bilmiyodum duymadım. o fotodaki annen mi babaannen mi. o foto giritliye benziyo veya kuşadalıya. ege gibi sanki :)
YanıtlaSilBurç nerdezdi biliyor musun? Kumbaracı yokuşu var ya Tünel' e yakın. Tam köşe başındaydı kapandı mı ki? Resimdeki babaannem .
Silay bi deee, saadet uslu'ya söyleyebilir misin yaa, onun yazılarını okuyom ama yorum yapamıyorum, onun yorum kutusundan dolayıııı :) lütfeeen :)
YanıtlaSilYazdım canım.
SilDiyorum ya sen çok güzel betimleme yapıyorsun. Babaannenize de ne tutkulu olduğunuz belliymis. O eski beyoğlunda ben de gezmek isterdim
YanıtlaSilNilgüncüm babaannem hayatta tek varlığımdı diyebiliriz. Maalesef anne baba yönünden pek şanslı bir çocuk değildim.
SilNasıl güzel şeyler yaşamışsın canım , sanki beyoğlunda bir fikm setindeymişim hissi uyandırdı
YanıtlaSilÖyleydi o zamanlar Tigrisçim 😊
Silahhh galatadan büyüyen olarak inci pastanesinin o daracık masaları geldi gözümün önüne
YanıtlaSilo kokusu içerisinin misler gibi kakao :(
Ah o Inciyi sorma kuyruk beklerdi millet 😊
SilBen bu bölümde bir tıkandım. Nedenini tabii ki anlamışsındır Derya. Hayat diyorum... Başka da bir şey yazamıyacağım bu bölümde. Ablanı tanırsın. Gerçekten şu an biraz durulup, devam edeceğim. Sevgiler canım.
YanıtlaSilAa ben bu yorumu kacirmisim cok özür dilerim. Simdi yeni yorum gelince farkettim 🤗
SilHey gidi günler diyesim geldi yeniden...
YanıtlaSilGercekten öyle canim 😊😍
SilSiz tam bir istanbulluymuşsunuz
YanıtlaSilEvet köklü bir Istanbulluyum 😊
Sil