Eylül Sen Nelere Kadirdin, Çok Şükür Geldin Geçtin :) Eylül Ayı İç Dökmelerim

Bugün yürüyüş yaparken ,(her zaman olduğu gibi telefon elimde resim çekmekten düşeceğim bir gün:)), dedim ki kendime blogda birkaç sonbahar resmi paylaş. Aaa bir baktım Eylül bitmiş zaten :) Bari Eylül' de neler oldu, neler bitti onları da yazayım dedim. Henüz sabah yürüyüşlerine yeni yeni zaman buluyorum. Sonbaharın büyüleyici güzelliğinde yürümek çok keyifli ve rahatlatıcı oluyor. 

Eylül malum okulların açıldığı ay. Son derece dolu dolu ve telaşlı geçti. Okul toplantıları, okul aile birliği toplantıları derken zaman nasıl geçti anlamadım. Kızım ilkokulu bitirse de artık okul aile birliği işinden kurtulsam:) Karya' nın çok sevdiğimiz ilkokul öğretmeni değişti. Gelen öğretmen daha ayağının tozuyla ödevlerde ve karnelerde hep 1 alan (bizde en iyi not 1) Karya' ya ausserordentlich schüler belgesi verdi. Yani Almancası yetersiz, normal öğrenci statüsünden çıkacak ekstra ders alması gerek demek bu. Tabii notlarını ve bülbül gibi Almanca konuştuğunu bildiğimizden şok geçirdik. Sonra diğer yabancı ailelere de bu belgenin geldiğini duyduk. Çocukların hepsi burada doğdu büyüdü. Sınıfta Almanca bilmeyen varsa, Almanca' yı bir türlü Hochdeutsch denilen düzgün haliyle konuşamayan, şiveli konulan Avusturya' lılardır. Neyse tabii ben aslını öğrenmeden peçete bile imzalamam. Araştırdık eşimle ve bu belgenin Avusturya Vatandaşlarına verilmesinin eşit hak yasasına karşı olduğunu öğrendik. Hemen okul müdiresine gittik ve eski defterlerini, karnelerini de yanımıza aldık. Bu karneleri siz imzalamadınız mı diye de sorduk. Bulduğumuz kanunlardan filan da bahsedince, belgeyi geri çekti. Örnek alan diğer aileler de aynısını yapmış. Maalesef okullarda bir kurnazlık yapılıyor, ekstra bir dil sınıfı açılıyor dil bilmeyen çocuklar için. Tabii sığınmacılar gibi Almanca bilmeyenler için çok uygun buluyorum. Ama yeterli sayı olmayınca, okulda kim var kim yok sınıfa almaya çalışıyorlar. Tabii okullar da bu sınıflar yüzünden bakanlıktan yardım alıyor. Avrupa' da yaşayan okurlarımın olduğunu biliyorum. Blogumun iletişim bölümünden ve facebookta güzel yazışmalarımız da oldu. Bilgi olsun diye Avusturya ile ilgili başvurulacak yeri yazayım. gleichbehandlungsanwaltschaft.gv.at/ linkine gittiğiniz zaman, detaylı olarak bilgi alabilirsiniz. Çocuğunuzun Almanca bildiğine eminseniz böyle bir belgeyi imzalamayın asla. Maddi durumunuz müsaitse bir dava, avukat sigortası yaptırmanızı şiddetle öneririm. Evet her ay sigortaya belirli bir miktar ödeniyor, ama açabileceğiniz her dava, size açılacak davalar ve avukat ücreti dahil tek kuruş ödemiyorsunuz. Gerekirse basınla iletişim kurun. Milletvekilleri pek yardımcı olmadı ne yalan söyleyeyim, sadece oy istiyorlar. Ancak yanıt alana kadar hepsine yazabilirsiniz. Avusturya' da yeşillerden Alev Korun en azından mailinizi yanıtsız bırakmıyor. 

Hakkımızı yedirmedik ama şimdi öğretmenle aramız biraz gergin. Umarım ilerleyen zamanlarda düzeltebiliriz. Karya' ya herhangi ters bir davranışını sezersem mücadelemi veririm tabii ki. Yurtdışında yaşarken dili öğrenmek tabii ki ilk şart ve size de haklarınızı korumada faydası olacaktır. 

Bu ayın güzel olayı tabii ortamcamız Ada' nın doğum günüydü. Her zaman o bize piyano çalar doğum günlerinde, bu yıl müzik okuluna giden Karya çaldı onun için :) Tabii artık haftada iki gün müzik okulu var. Bir gün ikisi piyano dersine, bir gün de Karya dansa, Ada piyanoya gidiyorlar. Bunlar da Eylül ayının güzel gelişmeleri oldu. Ben de onları okula bırakıp yakında olan kütüphaneye gidiyorum. 

Bir de oy verdik bu Pazar. Halktan pek uzak olan Halkçı parti kazandı. Bakalım kiminle koalisyon yapacak?

Bu ay da böylece bitti. Bakalım Ekim neler getirecek? Artık bir düzene girip bol bol yazı yazmak ve blog ziyaretleri yapmak istiyorum. Zaman zaman bazı arkadaşlarım gruplarına davet ediyor facebookta. Grubumuza yazı paylaşmıyorsun diye serzenişte de bulunuyorlar. İnanın ben kendi grubuma bile paylaşamıyorum çoğunlukla. Hootsuite yüklediğimden beri sadece sosyal medya hesaplarıma otomatik gönderiyorum o kadar. Bloga gelenlere geri dönüş mutlaka yapmaya çalışıyorum, gruplara paylaşır ve gidemezsem gelenlere de haksızlık olur gibi geliyor. İnstagram gruplarına zaten mümkün değil katılamıyorum. Ne olur böyle şeyler için bana kızmayın. Yazmayı seviyorum ve bloglar arası sosyal iletişime de önem veriyorum, ama her yere yetişemiyorum. Kötü bir niyetim yok yani fazla paylaşım yapmamamın nedeni bu.

İşte böyle dostlar. Bugünlük de benden haberler bu kadar. Kalın sağlıcakla. 

• Blogumdaki resim ve yazıları kopyalamak kesinlikle yasaktır.