Haziran 2019 - Haziran Ayı İç Dökmeleri

Bir ay daha ne de çabuk geçti değil mi? Haziran ayı benim için Mayıs' tan daha sakin geçti diyebilirim. Ancak yine de kendine göre yoğunluğu, hareketli günleri vardı. Bu ay bol bol spor yapma imkanı bulduk ailece, bu da beni oldukça mutlu etti. Zaman buldukça hep birlikte yürüyüş yaptık, yüzdük, bisikletlere binildi...Babamızla zaman geçirmeyi çok özlüyoruz ama birinin de çalışması lazım :) Daha önce bahsetmişimdir eşim hayatı boyunca birçok spor dalıyla uğraştı. Avuturya' ya yerleştiğinden beri de triatlon yapıyordu. Ancak son yıllarda sadece yarış bisiklerini kullanmaya zamanı kalıyor. Yarış bisikletleri karbon tekerlek denilen, çok ince tekerleklere sahip. Bu yıl Ada da merak salınca, biraz onu hazırlamaya; kondisyon kazandırmaya çalışıyor. Dışardaki aktivitelerde yorulsak da bizi mutlu eden ve rahatlatan şeyler. Bizim pek avm alışkanlığımız yok. Ailece genelde bu tarz aktiviteleri seviyoruz. Mecburen alışverişe gittiğimizde de çocuklar çabuk sıkılıyor zaten.
Yaz tatiline girdik diyebilmeyi çok isterdim, ama ne yazık ki 5 Temmuz' a kadar beklememiz gerekecek karneler için. Henüz okul devam ediyor. Ama biz mental olarak tatile girdik :) Doğrusu ben kendi hayatımın akışına zor yetişirken bazı insanların başkalarının hayatını gözlemleyip gıybet üretmeye nasıl vakti kalıyor anlamıyorum. İnsanın hiç mi işi olmaz? Yazalım, üretelim, yaşayalım bırakın başkaları kendi hayatını yaşasın. Adımız bir şekilde anılacaksa da işimizle gücümüzle anılsın.

Büyük oğlum Ege' nin meslek okulu bitti !!! İnanamıyorum hala. Sizlere başlayacağını yazdığım gün dün gibi aklımda. Üstün başarıyla bitirdi hem de. Ama daha yolu uzun. Eylül' de stajı da bitirince bir sözlü sunum yapması gerekiyor sonra diplomasını alacak. Bir yandan da lise bitirme kurslarına devam ediyor ve ehliyet kursu için hazırlanıyor. Gençlerin işi ne zor :)

Tabii yaz demek bol bol da bahçe işi demek. 

Bu arada Beyoğlu anılarımı takip eden bir okurum artik hep kitap film mi yazacaksınız yeni yazılar ne zaman geliyor demiş ☺️. Beyoğlu anıları 35 yıllık bir yaşanmışlık. O anları yaşayacak, biriktirecek ve en sonunda yazacak kıvama geleceksin. Bundan sonra ne yazarım bilmem ama o seri benden bir parça olduğu için tek ve özel. Bir de ben pek kurgu yazamıyorum. Denemelerim var ama sonunu getiremedim henüz. Ortaya kayda değer bir şey çıkarsa sizinle de paylaşırım tabii ki :) Çok da mecbur hissetmiyorum kendimi kurgu yazma konusunda. Bloglarım beni mutlu ediyor bu da bana yetiyor.

Çilek tarlalarına az ziyaret yapabildik bu yıl. Yağan yoğun yağmurlar pek çileklerin olgunlaşmasına fırsat vermedi. Daha önce de yazmıştım yanınıza kovanızı götürüp kendiniz topluyor sonra tarttırıp parasını ödüyorsunuz. Tabii orda toplarken yemek de serbest:)

Ayın kapanışını kızımın öğretmeninin düğünü ile yaptık. Çocuklar kendi hazırladıkları kartları iliştirdikleri bu gül fidanını hediye ettiler ve bir de dans hazırlamışlar . Öğretmene sürpriz yaptık. Üzüm bağları arasında çok romantik bir düğündü, çok beğendim. 

Artık okulun son birkaç kalan gününü ve tatili sabırsızlıkla bekliyorum. Sanırım dinlenmeyi hakettim. Bu ay bakalım neler birikecek bohçamda. Kalın sağlıcakla :)