O yüzden bu konuda biz ailelere çok büyük görev düşüyor. Hem erkek, hem de kız çocuklarımıza feminist ve hümanist düşünceleri aşılamamız çok önemli. Feministlik sosyal medyada fikri ve zikri olmayan bazı cahillerin alay aracı olarak kullandığı bir kelime değil. Kadınlara saygı, kadınlara hakettikleri değeri ve hakları vermektir feministlik. Bunu çocuklarımıza anlatmalıyız. Artık dünyada gittikçe artan vandallardan gerçekten fenalık geldi.
Bugün Dünya Kız Çocukları Günü. 2012 yılında Türkiye, Kanada ve Peru tarafından yapılan girişimler sonucunda, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 11 Ekim günü Dünya Kız Çocukları Günü ilan edilmiş. Kadın tecavüzleri, kadına şiddet ve cinayetlerin çok yoğun olduğu ülkemizin böylesi bir girişimde bulunması oldukça trajikomik olsa da, güzel bir girişim. Lafta kalmamasını dilerim geleceğe dönük olarak.
Yıllar boyu küçük çocuklara ders verdiğimden çok bahsettim blogda daha önce. Tesadüfen bu çocukların hepsi de erkekti. Anne olacağımı öğrendiğimde de nedendir bilmem oğlum olmasını istemiştim. Ancak kızım olduktan sonra, nasıl bir hazineye sahip olduğumun farkına vardım. Kızım benim hem arkadaşım, hem gözüm gibi sakındığım oldu. Eşimle üç çocuğumuzu da kız erkek demeden, birbirinden ayırmadan ayakları yere basan, saygılı, dürüst bireyler olarak yetiştimeye çalışıyoruz. Abilerine de her zaman kız kardeşlerinin haklarını korumalarını aşılıyoruz. Çok şükür ki ne istediğini bilen, dominant karakterli bir kızım var. Tüm çocuklarımızı çok seviyoruz ama bunun ötesinde onlara bu bilinci aşılamamızın anne ve baba olarak görevimiz olduğunu da biliyoruz. Paşalar ve prensesler değil, normal bireyler yetiştirelim ne olur...
(Geçen yıl yazdığım yazıyı buradan okuyabilirsiniz. İkinci sınıf insan olarak yetiştirilmeye çalışılan bir kuşağın çocuğu olarak yaşadıklarımı ve duygularımı yazdığım çok sevdiğim bir yazımdır.)
- Resimleri kopyalamak kesinlikle yasaktır. İnternette görülmesi hakkınızda yasal işlem başlatılmasına neden olacaktır.
Ne güzel ve anlamlı bir yazı böyle kaleminize sağlık 😊
YanıtlaSilCok tesekkür ederim 😊
SilDüşüncelerimi dile getirmişsin Derya'cım. Kendi başlarına ayakta durabilen bireyler yetiştirmeye çalışıyorum, şimdi ikisi de okula gidiyorlar ve ben prens prenses annelerinden çok bunalıyorum.
YanıtlaSilEvet bir de o anneler var tabii ben de sinir oluyorum 😂
SilKesinlikle öyle yetiştirmeliler, zaten prenses gibi yetiştirilen bir kız çocuğu gerçek dünya ile yüzyüze kalınca başa çıkamıyor. Benim kızım olsaydı daha küçük yaşta karate, savunma sanatı hepsini öğretirdim hani bodyguard gibi bir şey yetiştirirdim.:)))öyle yetişen kızları kolaysa kocaları dövsünler de göreyim...
YanıtlaSilKısaca yüzde yüz katılıyorum Derya'cığım, eline sağlık:)
Iyi fikir dogrusu 😂. Tesekkürler 😊
SilÇocuk yetiştirmek geleceğin bireylerini yetiştirmek o kadar zor ki çoğu zaman başarısız olduğumu düşünüyorum:((
YanıtlaSilHicbirimiz mükemmel olamayiz canim. Kolay bir is degil 😊
Silçocuklara sürekli prensesim paşam diye hitap etmeyi hiç anlamıyorum zaten..
YanıtlaSil😂😂😂
SilEvet prensesler yetiştirip sonra da kızgın bir dünyaya salıyor kimi çocuklarını. Oysa doğru, bilinçli bireyler yetiştirmeliyiz.
YanıtlaSilDis dünyaya karsi hazirlamak en iyisi 😊
SilDediğin çok doğru canım. Prens ya da prenses yerine birey yetiştirsek çok güzel olacak. Herkes çocuğunu sever. Çok da pamuklara sarıp sarmalamamak lazım.
YanıtlaSilCok haklisin canim 😍
SilAslında işin özü kadın-erkek kavramlarının yerini birey, insan söylemlerine bırakması. Çocuklarımızı bu yönde yetiştirebilirsek her günümüz insana dair olacaktır.
YanıtlaSilEn dogrusu da bu insan olabilsinler ve adaletli olsunlar.
Sil