Geçtiğimiz günlerde Dünya Kız Çocukları Günü kutlandı. Gerçi artık yılın her günü bir şeyin günü olarak kutlanıyor. Dikkat çekmek açısından iyi de olabilir. Bugün bir kız çocuk annesi, dün de küçük bir kız olarak bir kaç söyleyeceğim şey var bu konuda.
Ben çok otoriter bir babanın yanında büyüdüm. Olur olmaz her şeye ceza alır, yasaksız gün geçirmezdim. Yolda benimle konuşan bir genç mi oldu hoop eve hapis cezası, kısa bir etek mi giydim gelsin ev hapsi. Tokat da yedim, dayak da. İstediğim hemen hiç bir şeye izin verilmedi. Çok iyi bir öğrenciydim, üniversite sınavında başka bir şehir kazandım gönderilmedim, tiyatroya devam etmek, piyano öğrenmek istedim izin verilmedi. Gidebildiğim çok az arkadaşım vardı, o da binbir yalvarma ve ailelerin izin almasıyla. Bu baskılara, cezalara, yasaklara rağmen asi bir kız oldum. Nefret ettim, yalan söyledim, yapacaklarımı gizlice yaptım. Hatalar da yaptım, acı da çektim. Hayatta doğruyu bulma arayışım çok uzun sürdü bu yüzden. Evden kurtulmak için yanlış bir evlilik yaptım. Yıllar geçip yaşlanınca ben seni büyüttüm, ben seni yetiştirdim demenin bir anlamı yok.
Kendi çocuklarım olduğunda bütün yaşadıklarımdan aldığım dersle kız çocuk erkek çocuk demeden büyütmeye çalışıyorum. İstediklerini yapmaları için arkalarında duruyorum, hata da yapsalar sevildiklerini ve yardım göreceklerini biliyorlar. İstemedikleri şeyler için de baskı kurmuyorum.
Çocukları yasaklar ve cezalarla büyütmeyin. Ben başıma daha tehlikeli şeyler gelmeden yolumu buldum hayatta ama gelebilirdi de. Her korkutucu davranışınızda çocuğun size karşı olan şeffalığı ve güvenini biraz daha yaralıyor ve yokediyorsunuz. Yalana kendi elinizle yönlendiriyorsunuz. Kız erkek ayrımı yapmadan, erkek çocuklarınıza da kadınlara saygı ve sevgiyi öğreterek yetiştirin.
Çocukluğunda benim yaşadıklarımı yaşayan herkes yüreğindeki taşları döküp insanları bilinçlendirmeye çalışsın.
Kız ya da erkek ayrımı olmuyor, tehlikeler hepsini tehdit ediyor ama kızlar ve kadınlar bu dünyada bedensel olarak kendilerini daha güçlü gören erkeklerin baskısı altında yaşamak zorunda kalıyor.
47 yaşındayım hatta 48' e gireceğim bu ay; ilk kez 35 yaşımdan sonra ikinci evliliğimle özgür bir insan olarak yaşayabildim. Beni engellemeyen ve destek olan, hayallerimin peşinde koşmama anlayış gösteren, çocuklarımızı asla cinsiyet ayrımı yapmadan yetiştiren eşime de minnettarım.
Ben çok otoriter bir babanın yanında büyüdüm. Olur olmaz her şeye ceza alır, yasaksız gün geçirmezdim. Yolda benimle konuşan bir genç mi oldu hoop eve hapis cezası, kısa bir etek mi giydim gelsin ev hapsi. Tokat da yedim, dayak da. İstediğim hemen hiç bir şeye izin verilmedi. Çok iyi bir öğrenciydim, üniversite sınavında başka bir şehir kazandım gönderilmedim, tiyatroya devam etmek, piyano öğrenmek istedim izin verilmedi. Gidebildiğim çok az arkadaşım vardı, o da binbir yalvarma ve ailelerin izin almasıyla. Bu baskılara, cezalara, yasaklara rağmen asi bir kız oldum. Nefret ettim, yalan söyledim, yapacaklarımı gizlice yaptım. Hatalar da yaptım, acı da çektim. Hayatta doğruyu bulma arayışım çok uzun sürdü bu yüzden. Evden kurtulmak için yanlış bir evlilik yaptım. Yıllar geçip yaşlanınca ben seni büyüttüm, ben seni yetiştirdim demenin bir anlamı yok.
Kendi çocuklarım olduğunda bütün yaşadıklarımdan aldığım dersle kız çocuk erkek çocuk demeden büyütmeye çalışıyorum. İstediklerini yapmaları için arkalarında duruyorum, hata da yapsalar sevildiklerini ve yardım göreceklerini biliyorlar. İstemedikleri şeyler için de baskı kurmuyorum.
Çocukları yasaklar ve cezalarla büyütmeyin. Ben başıma daha tehlikeli şeyler gelmeden yolumu buldum hayatta ama gelebilirdi de. Her korkutucu davranışınızda çocuğun size karşı olan şeffalığı ve güvenini biraz daha yaralıyor ve yokediyorsunuz. Yalana kendi elinizle yönlendiriyorsunuz. Kız erkek ayrımı yapmadan, erkek çocuklarınıza da kadınlara saygı ve sevgiyi öğreterek yetiştirin.
Çocukluğunda benim yaşadıklarımı yaşayan herkes yüreğindeki taşları döküp insanları bilinçlendirmeye çalışsın.
Kız ya da erkek ayrımı olmuyor, tehlikeler hepsini tehdit ediyor ama kızlar ve kadınlar bu dünyada bedensel olarak kendilerini daha güçlü gören erkeklerin baskısı altında yaşamak zorunda kalıyor.
47 yaşındayım hatta 48' e gireceğim bu ay; ilk kez 35 yaşımdan sonra ikinci evliliğimle özgür bir insan olarak yaşayabildim. Beni engellemeyen ve destek olan, hayallerimin peşinde koşmama anlayış gösteren, çocuklarımızı asla cinsiyet ayrımı yapmadan yetiştiren eşime de minnettarım.
Önemli olan cinsiyet ayrimi yapmadan guzel,ahlakli bireyler yetistirebilmek.Set vurmadan,sınır koymadan,aşırı sıkmadan. Yoksa dunya kiz cocuklari,erkek cocuklari gunu adi uzerinde sadece "Gün'dür".Bu arada soylemeden gecemeyecegim hic 48 yasinda durmuyorsun Derya ablacigim🙈😄Ben maksimum 38 39 felan derdim🤗...
YanıtlaSilSevgiler💕
maalesef bizim toplumda kız çocuk olmak zor ama kadın olmak çok zor, bitmeyen bir savaş bizim ki... ve bu nedenle hiç kızım olsun istemiyorum ... gidişatı düşündükce hele :(
YanıtlaSilYaşadıklarına çok üzüldüm Derya'cığım. Baban hayatta mı şu an merak ettim acaba yaptıklarından ötürü pişman oldu mu? Vicdan azabı çekti mi yani ne kadar hatalı davrandığını bari sonunda idrak etti mi diye sırf meraktan canım yoksa çok özel bir soru farkındayım cevap vermek istemezsen seni anlarım. (Umarım pişman olmuş, özür dilemiştir senden )
YanıtlaSilBak zaten yaptığı tüm baskılar ters tepki vermiş, bu yazdığın tüm anne,babalara örnek, ibret olsun, baskı sadece çocuğu ters yönde etkiler. Tek olumlu yanı kızına çok iyi bir anne olman, tüm bu yanlışları senin yapmayacak oluşun.:)
Günün kutlu olsun.:)
Yanında her zaman beni seven, sahip çıkmaya çalışan bir annem vardı. Lakin ben de babamdan gördüm bunları. Çok şükür bende hatasını anladı ve benden 12 yaş küçük kız kardeşimle ilişkisine dikkat ediyor. Ama ben çok sıkıntı yaşadım ve affetmeye niyetim yok açıkçası. Çocuk yetiştirmek kolay değil, yapamayacak olan hiç bulaşmasın diyorum :)
YanıtlaSilNe kadar önemli bir konu bu.Ülkemizde çoğu kız çocuğu seninkine benzer sıkıntılar yaşamıştır.Daha dramatik olanlar var... O çocuklar adına çok üzgünüm.Alışıla gelen öyle çok yanlış var ki... Bu konuları ele alarak bir nebze farkındalık yaratabilirsek ne mutlu bize.Konuyla ilgili bloguma ben de biz yazı ekledim az önce. İçini döktüğün, duygularını paylaştığın için teşekkürler canım.Bu arada kesinlikle çoook daha genç gösteriyorsun :) Sevgiler
YanıtlaSilÇocuk büyütmek sadece okutyak, yedirmek, içirmek değil işte. Eskiler biraz öyle görmüşler. "neyi eksik" mantığı var. Sevgi eksik çok zaman, güven eksik, sorumluluk eksik...erkek çocuklarını kadına saygılı, kızları da daha bir güvenli yetiştirmek lazım sanırım..
YanıtlaSilTüm yaşadıklarına rağmen güçlü,ayağı yere basan,dimdik duran,cesaretli ve azimli bir kadın olarak kendi kendini yetiştirmen olağanüstü birşey👏👏👏💗
YanıtlaSilİkinci evlilik sana tüm güzellikleri, güzel çocukları sunmuş ne mutlu sana.
Daha nice güzel günleriniz olsun canım.
Azimli kadın💗💗💖❤💪💪
Çocukluğum çok zor geçti. Seni anlayabiliyorum. Ben de isyankâr bir çocuk oldum, hatalar yaptım, belki hâlâ yapmakta ısrar ediyorum. Şans yaver gitmezse yapacak bir şey yok. Dilerim sen ve kızın, ailen tüm mutluluklardan nasibinizi alırsınız. Kızının gününü kutluyor, gözlerinden öpüyorum. Bu arada kızım 70 doğumlu. Yaşıtsınız sanırım. Sen de benim kızım gibisin. Sevgilerimle Derya :)
YanıtlaSilzor zamanlar yaşamışsın ailen ile anladığım kadarıyla ama şimdi ne mutlu sana.Tecrübeler,yaşanmışlıklar bizi kendimizce doğru yola götüren şeyler...
YanıtlaSilYaa çok üzüldüm 😫 Ben çok duygusal biri olarak yüreğim dayanmadı sen nasıl dayandın ki canım benim
YanıtlaSilNe mutlu sana ki yaşadıkların tüm kötü şeyleri bir kenarda bırakıp umut içinde yoluna devam edebilmiş ve iki güzel evlada sevginin en güzelini verebilmişsin.
YanıtlaSilKocaman öpüyorum güzel yüreğinden ♥
Ah canım benim zor bir çocuklu gençlik yılları geçirmişsin . Biliyorum ki senin kızın ve diğer çocukların bu sıkıntıların yanından nile geçmeyecekler .
YanıtlaSilYaşam sana zor yerlerden sormuş ama kazanan hep sen olmuşsun ve olmaya da devam ediyorsun
Sevgiyle
şirinişkolaar :)
YanıtlaSilÇok çok değerli, başucumuzda not olması gereken bir yazı. Seninle aynı fikirdeyim canım.
YanıtlaSilHayat tecrüben resmen ışık olmuş..
eşine ben de çok teşekkür ediyorum sana kattıkları ve en önemlisi özsaygını beslediği için...
Harika bir yazı olmuş. Tüm anne babalar okumalı.
YanıtlaSilThis is so well said. I really appreciate when somebody writes from the heart.
YanıtlaSilNikolina, xx
https://nikolinahajdinic.blogspot.hr