Beyoğlu anıları. İstanbul.
Gazetede ilk işe
başladığım gün çok heyecanlıydım. Eski püskü bir ofisti, tanımadığım bir sürü
insan. Tuvalete kapanıp ağladığımı hatırlıyorum. Ama orası bana gerçek bir okul
oldu. Daktilodan, sekreterliğe, redaksyondan, editörlüğe ve muhabirlikten
muhasebe bilgilerine kadar bir sürü tecrübe edindim. Benim için unutulmaz ve
çok keyifli yıllardı. Öğleden sonra saat 3 gibi işim bittiğinden, aksam 9lara
kadar özel ders veriyor ve çeviriler yapıyordum eve erken gitmemek için.
Oldukça iyi para kazanır duruma gelmiştim ama hala kendi hayatıma sürdürmeme
yetecek miktar değildi. Sabırla evden ayrılacağım gün için para biriktirmeye
başladım.
Liseyi bitirdiğim
günün ertesi çalışmaya başlamıştım. Haftasonları da yine arkadaşıma Ada’ ya
gidiyordum. Bu haftasonlarından birinde hayatımın aşkıyla tanıştım. Ama bu
konuya girmeden önce biraz çalışmaya başladıktan sonra hayatımdaki değişimden
bahsetmek istiyorum. Henüz lise yıllarında başladığım çalışma hayatı, bugüne
kadar yetiştiğim otoriter ortamda bana bir özgürlük imkanı da sunmaya
başlamıştı. İstanbul’ da tek başıma o yaşıma kadar gitmediğim her yere gitmeye
başladım. Turistleri gezdirirken tabii sayısız kez Aya Sofya’ ya, Topkapı ve
Dolmabahçe Saraylarına, Yerebatan Sarnıcına, Müzelere gitme imkanım oldu.
Sadece gezdirdiğim insanlar için değil, benim için de ilginç gezilerdi bunlar.
Ayrıca Kapalıçarşı ve Boğaz da gezdiğimiz yerlerdendi.
Daha sonra
Beyoğlu’nda çalışmaya başlayınca İstiklal caddesi, Tünel, Karaköy, Tepebaşı’
nda girip çıkmadık yer bıkakmadım. Karaköy’ de hurdacılar çarşısının oralarda
Baylan pastanesi vardı eski İstanbullu’ lar hatırlar. Oranın kasiyeri arkadaşım
Tasula idi. Sıkça uğrar, nefis pastalardan alır ve meşhur limonatasından
içerdim.
Tünel’ e emektar
Tünel ile iner, köprüyü ise genelde hep yürürdüm. Her yürüyüşümde farklı bir
açıdan bakardım denize, martılara ve balıkçı teknelerine... İstanbul gerçekten
bambaşka bir şehir. Şimdi Türk kanallarına baktığımızda sürekli yeni yapılan
şehir gibi sitelerin reklamı çıkıyor. Bu bizi hem şaşırtıyor, hem üzüyor.
Şehrin tarihi ve nostaljik dokusunu bozduğunu düşünüyorum bu tarz sitelerin.
İlginizi Çekebilir : Beyoğlu Anılarım - 14 - Aşk !!!
İlginizi Çekebilir : Beyoğlu Anılarım - 14 - Aşk !!!
Bana o yıllardan
kalan, aklımda kaldığınca gezip günlerimi geçirdiğim yerler. Hep hayıflanıyorum
şimdiki gibi resim çekme alışkanlığı ve imkanımızın olmamasına. Aklıma geldikçe
bu yazılarımda bahsedeceğim. İlerde belki de bu yazdığım yerlerin hiç biri
kalmayacak, en azından anılarda yaşasın.
İş hayatına dört
elle sarılmıştım. Nihayet kendimi biraz olsun mutlu hissediyordum.
Yazınızı okurken eski İstanbul canlandı gözümde. Gerçekten o güzel, sakin İstanbul yok artık. Sürekli göç alıyor, trafik iyice beter oldu. Binalar üst üste yapılıyor. Nefes almak zorlaşıyor. Benim oturduğum Fenerbahçe en güzel semt fakat buranın da dokusu değişti. Bunlara rağmen insan kopamıyor İstanbul'dan. Yazınız da çok güzel olmuş gerçekten. Kaleminize sağlık 😊 💙
YanıtlaSilIcinde yasarken ayri disardan ayri. Simdi gelsem yapabilirmiyim bilmem. Benim yasadigim yer cok kücük ve sakin 😊
SilEken çalışmaya başlamak özgürlik oluyor gerçekten. Ben de liseyi bitirir bitirmez başladım çalışma hayatına , üniversiteyi de hem çalıştım hem okudum:))
YanıtlaSilHem ozgürlük hem tecrübe 😊
Silİstanbul plansızca yapılan sitelerin ve oldu bittiye getirlen rezidansların kurbanı oldu son yıllarda. Öyle bir akıl tutulması ki tarihi yarımadanın siluetini bozacak kadar tacizkar. Onların yıkılıp dokunun eski haline getirileceği söyleniyor, olması gereken bu. Eski İstanbul'u yaşamış biri olarak çok şanslısın, çok eski değil tabi ama yine de çocukluk genç kızlık yaşlarınızın geçtiği dönem İstanbul ne güzelmiş.
YanıtlaSilYazmayı seviyorsunuz belki bir gün Beyoğlu anıları bir kitaba dönüşür:)
Üzüldüğünüz kısımlarda ben de üzülüyorum ama çıkarımları ile artıya dönüştürülmüş yıllar sanırım.
Çok sevgi ve selamlar..
Simdilik fazla yazmadim bilmiyorum kitap olacak kadar yazabilirmiyim. Ama arkadaslarimin okumasi da motive ediyor mutlu oluyorum 😊
SilHayat ibren lehine dönmeye başlıyor galiba artık. Bir sonraki seriyi mekliyorum merakla :))
YanıtlaSilDaha maceralar bitmedi 😉
Silİstanbul dipsiz kuyu aslında.. her dakika farklı bir duygu yaşatır. Bu şehri tepe tepe gezmekle ne iyi etmişsin Derya. Hem kalbinde, hem hatıralarında dolu dolu yaşıyor... :)
YanıtlaSilIyi ki o dönemleri yasamisim diyorum 😊
Silİstanbul çok ç,rkin bir hal aldı, feribot ile yanaşırken bir gün baktım da resmen bina çöplüğü
YanıtlaSilNe yazik...
Silİstanbul'u çok fazla bilmem ama hayal meyal o zamanlar gözümde canlandırdığımda İstanbul daha güzel gözüküyor gözüme.
YanıtlaSilBazen kızarak, bazen üzülerek, bazen merak ederek okuyorum bu yazılarını senin. İyi ki yazıyorsun ♥
Cok tesekkürler canim 😍
SilMücadeleye küçük yaşta başlamak.Bazı savaşçı hallerini kendime benzetiyorum,baya ortak yanımız var :)
YanıtlaSilAslinda bunlar insani güclendiriyor 😊
SilEski İstanbul yok artık :( En son gittiğimde, ki 1 ay olmadı henüz, her yerde çarşaflı kadınlar ve elleri tesbihli beyaz elbiseli Araplar gördüm :(
YanıtlaSilDiğer yazını da şimdi okuyacağım, merak tavan...
Maalesef canim cok üzücü.
SilŞehirlerin tarihi atmosferini bozup modernleştirmek bir insanın ruhunu sökmek gibi...
YanıtlaSilVe bazen evde bulamadığımız huzuru işimizde bulabiliyoruz. Kendi hayatımdan kesitler görüyorum yazılarınızda.
Hayatlar birbirine benzeyebiliyor. Keske sehirler eski haliyle kalabilse 😊
SilEski İstanbul zamanlarını yaşamayı çok isterdim. Ama şu andaki İstanbul gerçekten çok zor.
YanıtlaSilHaklisin canim 😊
Sil