Sevgililer Günü' nde AŞK Konuşulur

Sevgililer Günü geldiyse Aşk' tan bahsedilecek demektir. Gerçi 20 Şubat bizim evlilik yıldönümümüz olduğu için Sevgililer Günü'nde özel bir kutlama yapmıyoruz. Ben sevgi aşk konularında mantıklı olamıyorum. Aşk dünyanın en güzel duygularından. Eğer şöyle tutkulu, sizi hem ağlatan hem güldüren bir aşk yaşamadıysanız hayatta kaçırdığınız çok şey var. Ben aşk adına yaşanılacak ne varsa yaşadım ve pişman değilim. Tutkusunu, kıskançlığını, ayrılığını, kavuşmasını başından başladım sonuna geldim yani. İyi ki de olmuş, iyi ki de yaşamışım, iyi ki aşk kapımı çalmış.
Bir insan uğruna dünyaları yerinden oynatacak kadar aşık olduysanız gözünüz açık gitmez bu hayattan.
Evet biliyorum, aşk insanı yiyip bitiren zaman zaman yıpratıcı, kıskançlıktan gözünü karartan, onu görünce kalbin göğsünden fırlayıverecekmiş gibi hissettiren, hiç yeteneğiniz yokken size şiirler mektuplar yazdıran , dünyanın geri kalanına karşı kör sağır olduğunuz çılgın bir duygu. Ama çılgınlar gibi hissetmenize, ateşlerde yanmanıza, uçurumun ucuna ucuna gelmenize değecek bir duygu. Bir şarkı dinlerken sevdiğiniz kişiyi düşünmek, özlemden gözyaşlarına boğulmak, hayaliyle bile yaprak gibi titremek... Nasıl anlatılır ki? Ancak yaşayan bilir, yaşayan anlar.
Biz tehlikeli akrep ve duygusal yengeç olarak yaşanmamış bir şey bırakmadık, hakkını verdik diyebilirim. Geçmişte üzüldüğüm anlara şimdi dönüp bakınca aşkı tamamlayan parçalar olduğu için pişmanlık duymuyorum.
Tüm aşıklara, sevmeyi bilenlere, tek bir gün değil ömür boyu mutluluk diliyorum. Bize uymaz inancımıza ters gibi yorumlar yapmamanızı da rica ediyorum. Aşk ve sevgi her topluma, her inanaca uzar. Nefret duygularının hüküm sürdüğü dünyamızda bırakın da AŞK OLSUN !!!