Aslında Kasım ayına çok iyi bir giriş yapmıştım. Burada Kasım genelde sisli puslu ve soğuk geçer. Bu yıl ilk kez bol güneşli başladı. Ben de güneşin de verdiği motivasyonla mı bilmem, işlerimi bir düzene koymuş iyi bir tempoda gidiyordum. Bahçe işleri de bittiği için, hem evle ilgilenecek zamanım kalıyor, hem de düzenli olarak yazılarımı hazırlıyordum. Arkadaşım, kızım veya eşimle yürüyüşlere çıkmayı da ihmal etmiyordum.
Derken Karya hastalandı birkaç gün sonra da bana bulaştırdı her zaman olduğu gibi. Neyse ateşim çıkmadı ama 3 gün yataktan da kalkamadım. Burun akıntısı, öksürük, eklem ağrıları mahvoldum. Ev halkı döner filan idare etti. Benim zaten çay ve çorba dışında bir şey yiyecek halim yoktu. Birkaç gün sonra kendimi daha iyi hissedince, gerçi her zaman şükrederim de, sağlıklı olduğuma şükürler ettim. Her gün beni sinir eden ev işleri bile cazip geldi gözüme yapamayınca o derece yani:) Tam da Ada' nın mezuniyet balosu haftası olmayaydı iyiydi ama neyse.
Çok şükür baloya kadar ayaklanabildim:) Beklentimizin de üzerinde, keyifli bir gece oldu. Mezunlar önce dans partnerleri ile dans ettiler sonra diğer konuklardan isteyenler piste çıktı. Ben pek dans etmem, Karya babasıyla dans etti bol bol:) Karşılaştığımız tanıdıklarla sohbet, birşeyler yiyip içmek derken geceyarısı oldu ve yine mezun olacak öğrenciler hazırladıkları parodi programı sundular.



