Bir Şeyi Kaybettikten Sonra Değerini Anlamak

 Hayat bazen bize sahip olduklarımızın kıymetini göstermek için ilginç yollar seçer. Bir insanı, bir anı, bir sağlığı, bir eşyayı ya da bir duyguyu… Ne olursa olsun, çoğu zaman onun gerçekten ne kadar değerli olduğunu ancak onu kaybettikten sonra fark ederiz.

Sahip Olduklarımızı Ne Zaman Fark Ederiz?

Günlük koşuşturmacanın içinde birçok şeye sahip olmayı doğal karşılarız. Sevdiğimiz insanların hep yanımızda olacağını, sağlığımızın hep yerinde kalacağını, mutlu anların hiç bitmeyeceğini düşünürüz. Fakat bir gün, ansızın bir eksiklik hissiyle uyanırız. Kaybettiğimiz şeyin boşluğu içimizi sızlatır. Geriye sadece "keşke"lerle dolu bir iç çekiş kalır.

Alışkanlık mı, Değer Bilmemek mi?

Aslında mesele, sahip olduklarımızı görmezden gelmemiz değil, onların sonsuz olmadığını unutmamızdır. Belki bir dostumuzun gülümsemesini hafife almışızdır, belki bir aile büyüğümüzün varlığını alışkanlık haline getirmişizdir. Ancak o gülümseme bir gün eksildiğinde, o ses bir daha duyulmadığında, o anının bir daha yaşanamayacağını anladığımızda içimizde derin bir pişmanlık belirir.

Kaybetmeden Önce Değerini Bilmek Mümkün mü?

Hayat bizlere her gün bir şeyler sunarken, onları geçici olmadıklarını bilerek yaşamalıyız. "Son kez" olduğunu bilmeden yaşadığımız anlar, aslında en kıymetli olanlardır. Bu yüzden sahip olduklarımızın farkına varmak, onları kaybetmeden değer vermek, içten bir teşekkür etmek, küçük şeylerin bile kıymetini bilmek önemlidir.

Son Söz: Değer Vermek Gecikmemeli

Unutmayalım ki, her şey elimizdeyken değil, avuçlarımızdan kayıp gittikten sonra gerçek değerini gösterir. Ama belki de artık öğrenmemiz gereken şey şu: Bir şeyi kaybetmeden de onun değerini anlayabiliriz. Bu farkındalıkla yaşamak, pişmanlıkların önüne geçebilir.

Bu konular da ilginizi çekebilir:

Kadın Olarak Mücadele Gücünü Bulmak

Rote Nasen-Kırmızı Burunlu Doktorlar



Yorum Gönder

Yorumlara link eklemeyiniz tıklanabilir link olan yorumlar yayınlanmaz. Please don' t add your links at the comments they will not published.

Daha yeni Daha eski