Ekim- Kasım 2024 Nasıl Geçti?

 


Bizim ailede Ekim ayının en önemli olayı doğum günüm olunca, bu günün anlam ve önemini belirten 54. Yaşıma Merhaba yazımda bahsetmiştim. Dolayısıyla geriye anlatacak fazla bir şey kalmadı diyerek Ekim ve Kasım aylarını bir arada yazayım dedim. Bu aralar sürekli takip edenler farkındadır yazılarım azaldı. Bir ortayı tutturamadım. Ya deli gibi günde birkaç yazı yazıyorum ya haftalarca elim klavyeye gitmiyor. Bu da kendi bloglarımızı yazmanın lüksü sanırım. Bir zorunluluk olmayınca insan daha severek yapıyor. Bazen kısa kısa aralar vermek iyi de geliyor insana. Aralık girince ben de canlandım ve yeniden yazmaya hız verdim. 

Daha yazılmayı bekleyen yüzlerce kitap ve film yazısı var. Bir aya ne kadarını sığdırabilirim bilmem ama yıl sonu yazıma eklemek için aralarından en sevdiklerimi seçmeye çalışacağım.

Aslında az yazmamın nedeni herhangi bir sağlık sorunu veya keyifsizlik de değil. Tam tersi keyfim yerinde, hayatımız düzenli bir şekilde devam ediyor, biz iyiyiz, çocuklar iyi... Yazılmayı bekleyen taslak da çok, ama işte tembel Derya kış uykusunda. Neyse umarım yakında düzelir. Artık 2024 yılının son aylarındayız. Daha Aralık' ta geleneksel kapanış yazılarını yazmam lazım değil mi ama? 

Kendi hayatımın dışında keyif kaçıracak olay çok, biraz daha derin düşününce. Dünyadaki karışıklıklar, savaşlar, seçimlerde hep sağcı partilerin çok oy alması gibi konular tabii çok canımı sıkıyor. Türkiye malum karmakarışık. Çocuk cinayetleri ve ölümleri bir anne olarak beni etkilemiyor desem yalan söylemiş olurum. 


Dünyada beni huzursuz eden olaylar arttıkça daha çok kabuğuma çekiliyorum. Yürümek, kitaplarım, yazılarım ailemden kalan zamanı fazlasıyla dolduruyor. Bloglarım dışında İsviçre'nin Sesi' nde de kendimce yazdığım yaşamdan yazılarım yayımlanıyor. Oradaki yazılarımı da buradan okuyabilirsiniz. Sadece İsviçre ve Avrupa' da yaşayanlara değil, herkese hitap edecek yazılara yer veriyorlar. Mutlaka tavsiye ederim.

Bu arada çok kitap paylaşımım olduğu için zaman zaman beni kitap blogu zannedip kitabımızı okuyup tanıtır mısınız gibi istekler geliyor. Ben bir kitap blogu değilim. Kişisel blog sayfamda kendi okuduğum kitaplardan da bahsediyorum. Çok okuduğum için çok yazı oluyor haliyle. Ama bunlar benim seçip okuduğum kitaplar. Yani önüme hazine de dökseler ısmarlama kitap okumam mümkün değil:) Bu tarz istekleri kitap blogu arkadaşlarıma yönlendiriyorum. 

Fotoğraflardan da görebileceğiniz gibi Kasım ayı oldukça sisli puslu geçti. Aralık şimdilik epeyce ayaz ama açık geçiyor. Doğrusu kar filan özlemiyorum. İlk fotoğraftaki menekşelerin bir de hikayesi var. 20 yıl önce Avusturya' ya geldiğimde eşim çok sevdiğim için bana bir saksı menekşe almıştı. Her zaman bir yaprak köklendiririm yedekte olsun diye. İşte o menekşeyi yapraklarından çoğaltarak 20 yıldır yaşatıyorum. Aralarından bazıları ölüyor, ancak yine aynı bitkiden çoğalttıklarımla yaşamaya devam ediyor.

Şimdilik benden bu kadar. Ay sonunda yeni bir iç dökme yazısında buluşmak üzere...


2 Yorumlar

Yorumlara link eklemeyiniz tıklanabilir link olan yorumlar yayınlanmaz. Please don' t add your links at the comments they will not published.

  1. Bazen insanın eli klavyeye gitmiyor. Ben de uzun zamandır yorumlara cevap yazmamışım. Neredeyse iki ay olmuş. Nasıl geçmiş onca zaman bilmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de arada dönüp eksik kalanları yanıtlıyorum. Bir ara veriyorum bir deli gibi yazıyorum 🤭🤭🤭

      Sil
Daha yeni Daha eski