Nardugan Bayramı Nedir?
Günümüzde Nardugan Bayramı olarak bilinen ve yeni yıl kutlamaları ile
özdeşleştirilen bayramın eski Türkler tarafından kutlandığı bazı bilim
insanlarınca öne sürülen bir konudur. Nardugan Bayramı Nedir? Merak
edilirken nar güneş anlamına gelir. Doğan güneş demek olan Nardugan Bayramı
Türklerin İslamiyet ile ve diğer tek Tanrılı dinlerle tanışmadan önce kutladığı
kabul edilen bir bayramdır.
Bu inanış açısından 21-22 Aralık’ta gece ve gündüzün savaştığına ve bu
savaşı gündüzün kazandığına inanılır. Bu zaferin kutlanması için de akçam
altına Tanrı Ülgen’e çeşitli hediyeler bırakılır. Bu bayramda evler temizlenir,
yeni kıyafetler giyilerek özel sofralar kurulur.
Nardugan Bayramı Nasıl Kutlanır?
Nardugan Bayramı Türkler İslamiyet’i kabul etmeden önce kutlanan bir
bayram olarak kabul edilmektedir. Bu konuda çeşitli kaynaklardan bilgiye
ulaşılabilir. Bunun yanı sıra bazı bilim insanlarınca kaynaklarda bu tür
bilgilerin olmadığı da ifade edilir. Nardugan Bayramı Nasıl Kutlanır? Merak
edilirken bazı kaynaklara göre bu bayramda eski Türkler yeni kıyafetlerini
giyerdi.
Yeniden doğuş veya doğan güneş kavramı bu bayramda öne çıkan bir
fikirdir. Hayat Ağacı olarak kabul edilen akçam ağacı bayramda süslenir ve
etrafında ateş yakılarak dans edilirdi. Ayrıca tören sırasında ağacın altına
hediyeler de konulurdu. Ağaca bağlanan renkli bez parçaları ile de çeşitli
dilekler dilenirdi.
Türk Mitolojisinde Ağacın Önemi ve (Nardugan) Nurgudan Bayramı
Tüm dünya mitolojilerinde olduğu gibi Türk mitolojisinde de birtakım
inançların varlığı gözlemlenir. Ağaca tapınma birçok toplumda ortaya çıkan bir
olgudur ve Türklerin tarihi bakımından da Oğuzlara kadar korunduğu görülür.
Ağaç kültü sembolik anlamlar bakımından Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir.
Türk Mitolojisinde Ağacın Önemi ve (Nardugan) Nurgudan Bayramı çeşitli
kaynaklarda rastlanabilecek konulardan biridir.
Ağacın üç katmanlı alemi birleştirdiğine inanılır. Kozmik ağaç kavramı
toplumların yakından ilgilendiği bir konu olurken bu ağacın dünyanın merkezinde
olduğu düşünülür. Kozmik ağaç aracılığı ile yaradılışın gökten inmekle
açıklandığı görülür.
Türkler açısından yaratılışla bağdaştırılan ağaç kültüne göre ilk
insanın dokuz budaklı bir ağacın altında meydana geldiğine inanılır. Türk
toplumları açısından ağacın insanlar arasında ve insanlarla doğa arasında bir
bağ kurduğu kabul edilir.
Türklerde Ağaç Sembolü
Türklerde ağaç varoluşun yanı sıra hayatı ve canlılığı simgeler. Bunun
yanı sıra yalnızca Türklerde değil tüm toplumlarda ağaç aynı zamanda bereketin
de sembolüdür. Osmanlı Devleti kurulurken de Osman Gazi’nin uykusuna giren ağaç
hikayesi kitaplara konu olacak nispette önemli kabul edilir. Eski Türklerde
yaşlıların kayın ağacının köklerinde yeraltı dünyasının atalar alemiyle
bağlantısını görmeleri ağacın bu toplumlar için taşıdığı önemin bir diğer
göstergesidir. Türklerde Ağaç Sembolü birçok hikâye ile birleştirilebilir.
Türkler Hayat Ağacı olarak tarif ettikleri birçok ağaca farklı anlamlar
yükler. Kültürlere bağlı olarak Hayat Ağacının dallarının sayısı değişebilir. Birçok
mitte ve efsanede bu ağaçların adı geçer. Kozmik ağaç, evliya ağacı ya da hayat
ağacı bu ağaçlar arasında yer alır. Bunun yanı sıra Türklerde çam ağacının da
önemli bir yeri vardır. Ağaç kavramı için yüklenen kutsiyet her ağaç için
geçerli değildir. Kayın, çam, ardıç, çınar ya da kavak gibi ağaçlar kutsal
kabul edilir.
Ağaç konusu Altay Yaratılış Destanı ile ilişkilendirilirken yaratılışın
özünde ağacın olduğu anlaşılır. Uygurların Türeyiş Destanı incelendiğinde de
ağacın varlığından söz etmek gerekecektir. Türk mitolojisinde önemli bir motif
olan ağaç kovuğu sözcüğünün “Kıpçak” anlamına geldiği ifade edilir.
Oğuz Kağan Destanı’na geldiğimizde Oğuz Kağan’ın ağaç kovuğundaki bir
kızla evlenmesinden söz edilir. Altay-Türk mitolojisini incelediğimizde
Tanrı-Bay-Ülgen’in gökyüzüne doğru yükselen çok büyük bir çam ağacının
tepesinde oturduğu ifade edilir. Yakut Türkleri içinse kayın ağacının yanı sıra
karaçam kutsaldır.
Muazzez İlmiye Çığ’a Göre (Nardugan) Nurgudan Bayramı
Eski Türklerde mitoloji ve efsaneler incelendiğinde ağacın özel bir
kutsiyet taşıdığı aşikardır. Esasen tüm insan toplulukları tarih boyunca
ağaçlara ve buna benzer unsurlara anlamlar yüklemiştir. İnsanın yaradılışını
anlamaya ve anlamlandırmaya çalışmasında etrafındakilere birçok anlam yüklemesi
doğası gereğidir. Ağaç da bu kapsamda insanların sembolik anlamlar yüklediği
önemli bir unsurdur. Tarihi kaynaklar incelendiğinde ağaç kültüne ilişkin
birçok bilgiye ulaşılabilir. Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’a Göre (Nardugan) Nurgudan
Bayramı da çam ağacının eski Türklerde taşıdığı önemle açıklanmaya
çalışılır.
Muazzez İlmiye Çığ (Nardugan) Nurgudan Bayramı ile ilgili olarak
şu bilgilere yer verir: Yazara göre; Türk adeti olarak tanımlanan çam ağacı
süslemesinin çok eski bir gelenek olduğu anlaşılmaktadır. Türkler İslamiyet’i
kabul etmeden önce ve tek Tanrılı dinlerin etkisine giren diğer tüm Türk
toplumları da buna dahil edildiğinde yerin göbeği olarak kabul edilen
yeryüzünün ortasında bir akçam ağacı vardı.
Akçam ağacının tepesinde ise Tanrı Ülgen’in sarayı yer almaktaydı.
Türklerin halılarının yanı sıra kilimlerinde de rastlanan bu motifler günümüzde
de önemini korur. Tanrı Ülgen gece ve gündüzü yöneten, halkı koruyan, güneşi
yönetme gücünde olan bir kuvvetti.
Güneş Eski Türkler açısından önem taşırken kutlu da kabul edilirdi. Bu
toplumların inancında 22 Aralık gece ve gündüzün savaşına sahne olurken gün
geceye karşı bu tarihte bir zafer kazanan taraftır. Güneş yeniden doğduğunda
ise bu bir zafer olarak kutlanır. Türklerin kutladığı bu zafer ise Nargudan (Nardugan)
Bayramı’dır.
Günler uzamaya başladığı andan sonra Tanrı Ülgen’in yaşadığı çam
ağacını süsleyen Türkler dualar eder ve şarkılar söyleyerek bunu kutlar. Ayrıca
çam ağacının altına hediyeler bırakarak yaşlılarını da ziyaret ederler. Bunun
yanı sıra bazı tarihçiler açısından bu bilgiler geçersizdir. Bazı tarihçiler kaynaklarda
Türklerin bu tür bir bayram kutlaması yaptıklarına dair herhangi bir bilgi
olmadığını öne sürmektedir.
Altay Türkleri açısından da çam ağacında Tanrı Ülgen’in sarayı olduğuna
inanılır. Göğe doğru yükselen çam ağacında Altay Türkleri de Tanrı Ülgen’in
oturduğuna inanırlar. Ayrıca Altay Türklerine göre çam ağacı ağaçların en
büyüğü olarak kabul edilir.
Kaynakça
·
UZUN, H. M. Altay Türklerinde Tabiat Kültleri. YAZIT Kültür
Bilimleri Dergisi, 2(2), 299-314.
Hıdırellez Nedir, Nasıl Kutlanır, Kimler Kutlar?
Ne kadar güzel ve anlamlı geleneklerimiz var aslında. Değerini bilip yaygınlaştıramıyoruz malesef
YanıtlaSilÇok haklısın çok yazık bence de. Barışçıl, umut veren doğayla harmanlanmış gelenekler.
Silben de yazdım bunuuu :) nar suyu sıkıp içmek daha kolay :)
YanıtlaSil😀😀😀
Sil