İngiltere' de çocuk ve gençlerin %1,5 ' kluk oranı aile bireylerinden bir veya birkaçına bakmakta, ev işlerine yardımcı olmakta ve bu şekilde aile birliğinin korunmasına katkı sağlamaktadır. İzlediğim belgeseldeki çocuk ve gençler ebeveynlerinin evde kalabilecekken, bir bakım kuruluşuna gitmesini istemediklerinden bu işi severek üstlenmişler.
Almanya' da yaklaşık 225.000 gencin bu sorumluluğu üstlendiği biliniyor. Avusturya' da 10-15 yaş arası çocukların %4.5' kluk oranı aile bireylerinden birinin bakımına katkıda bulunuyor. Tabii bunlar konuyu detaylı araştıran ve gençlerle ailelere destek sağlamaya çalışan ülkeler. Kimbilir dünyada daha ne kadar ailesine bu şekilde yardımcı olan genç ve çocuk vardır.
Çocukların aileleri için yaptıkları; yemek pişirmek, etrafı toplamak, çamaşır, bahçe işleri, alışveriş gibi ev işlerine yardım etmek, hastaya yemek yedirmek, tuvalete gitmesine, yıkanmasına, giyinmesine yardımcı olmak v.s., hastaya kitap okumak, ilaç vermek, acil durumda gerekli mercileri haberdar etmek.
Bu sistemin hastaya katkıları:
Güvendiği bir aile bireyinin yanında olduğunu hissetmek, çok büyük bir manevi rahatlama oluyor. Yalnızlık hissinden kurtuluyor, onu dinleyecek, ihtiyaç duyduğunda yanında sevdiği güvendiği birinin varlığı iyileşme sürecine katkı bile sağlayabiliyor. Ayrıca evinde kalabilecek durumda bir hasta, evinden ayrılıp bir bakım merkezine gitmek zorunda kalmıyor.
Young Carer olmak çocuklara çok büyük bir kendine güven duygusu kazandırıyor, ne kadar çok iş başardığını görmesi sayesinde. Erken olgunlaşma, kimlik gelişimi ve hayata hazır hissetmek gibi pozitif etkileri de var.
Ancak tabii ki bazı durumlarda izolasyon, kimseyle bu konuda konuşamamanın verdiği baskı, okul durumunda kötüleşme, aşırı yorgunluk ve bunalım, çocukluğunu yaşayamamak gibi negatif etkileri de olabiliyor.
Bu araştırmaların yapıldığı ülkelerde, genç ve ailelere psikolojik danışmanlık ve yapılacak işler konusunda yol göstermek, bilgi vermek gibi danışmanlıklar veriliyor. İsteyen gençler bu konuda daha detaylı eğitimler alabiliyor. Hatta danışmanlar bu yaşam tarzının hasta veya gençler açısından sakıncaları olduğuna karar verip, aileyle görüştükten sonra farklı bir çözüme gidilmesini önerebiliyor; gerekirse Almanca' da Jugendamt denilen gençlik yetkililerini de haberdar edebiliyor.
Aa! bunu hiç bilmiyordum gerçekten..ne güzelmiş bu yazdığınıza göre adeta bir gelenek haline gelmiş sanmıoyosam..Ülkemizde de olsa ne güzel olurdu ama böle bir uygulama..Gençlerin istekli olmasi şart gibi gözükyo,çocuk ve gençlerin özgüveni olması açısından önemli bence..çok güzel bir bilgiydi bence,elinize sağlık..🙂
YanıtlaSilAslinda üljemizde de gencler ailelerine yardimci oluyor ama Avrupa ülkeleri bu isi sistemli hale getirip danismanlar ve egitimlerle destek oluyorlar.
SilFilm ve belgesellerden görmüştüm ben de. Küçük omuzlarında çok fazla fedakarlık taşıyorlar.
YanıtlaSilÖyle gercekten canim 😊
SilDetay bilmiyordum, güzel bir isimle özdeşleştirilmiş. Avrupa'da sisteme dökülmüş, ülkemizde ise bu galiba gelenek ve görenek halinde uygulanıyor.
YanıtlaSilSistemli olmasi gencler ve ailelerin destek almasi acisindan faydali. Keske ülkemizde de olsa.
Silgüzel bir sistem filmlerde görüyorum bizde ise adı konmadan yapılan köklü bir gelenek. adı konduğunda özgüven için çok daha farklı olduğunu düşünüyorum
YanıtlaSilTabii yardimci olan danisman ve egitmenlerle daha sistemli ve saglikli yürüyor.
SilJungendamt özellikle biz göçmen ailelerin korkulu rüyası.Eşimin kaç tane arkadaşı uyum gösterememe sorunu yüzüne buraya yollanmış belli değil.
YanıtlaSilBu uygulamadan da ilk defa haberdar oluyorum ben Derya abla ne kadar güzelmiş ya.❤
Jugendamt bircok cocuga yardimci da oluyor canim. Siddet gören, tacize ugrayan, bagimli ve dedigin gibi topluma uyumsuz cocuklar. Ben birebir oglumun bir arkadasinda yasadim üvey babasi ve annesinden eziyet gören kiz okul psikologu araciligiyla jugentamta basvurdu ve bakici aileye gitti. Hasta olmadigi halde ilac veriyorlarmis cocuk bakici ailede kendine geldi ve üniversitede okuyor su an. Ailesiyle hic iletisimi kalmadi.
SilBizim kültürel yaşamımız zaten böyle değil mi :)
YanıtlaSil