Hoşgeldin Kasım-Deli Kızın İç Dökme Seansları

Selam dostlarım. Çok çok güzel bir sonbahar geçirdik Ekim sonuna kadar. Hava sıcaklığı harikaydı, doğa eşsizdi. Kasım ayı geldi çattı. Kasımın ilk günleri yağmurlu geçti. Yakında sisli puslu günler de başlar. Burada bir sis oldu mu göz gözü görmez. Ama trafikte aksama yaşanmaz pek. 

Sonbaharın güzel geçmesi demek uzun uzun doğa yürüyüşleri demek bizler için. Özellikle de kızım Karya ile çok yürürüz. 

Kuru yapraklara basa basa yürümek çok güzel ama yakında sisler başlayınca her yer nemli olur. 

Bu ay okuduğum ama uzun uzun anlatacağım bir şey olmayan Truman Capote' nin tüm hikayelerini de şuracığa ekleyeyim. Aslında çok sevdiğim bir yazar Capote ve bu kitabını sırf içinde Tiffany' de kahvaltı (onu ayrı bir yazıda yazacağım) var diye almıştım. Diğer hikayeleri pek beğendim diyemem. 

Cadılar Bayramı da geçti bitti. Aslında ne bizim ne de Avusturyalıların adeti. Sadece mezarlık ziyareti günü var onların Halloween' de. Büyük şehirlerde tek tük de olsa kutlayanlar da oluyor. Ben çocuklar eğleniyor diye yıllardır kendimce bir şeyler yapıyorum evde. Artık oğullarım büyüdü ama Karya inanılmaz çok eğleniyor. 

Bu yıl kutlamalara patlamış mısır eşliğinde bir Halloween filmi izleyerek başladık. Tabii ki çocuk filmi idi. Sonra karanlık bir odaya girdik ve herkes elinde el feneri uyduruk korkun. bir hikaye anlattı. Karya bizimkileri beğenmedi yeterince korkunç değilmiş :) Gerçekten de en korkunç hikayeyi o anlattı. 

Hava kararmaya başlayınca (resimde aydınlık çıkmış) bahçeye sakladığım şekerlemeleri aramaya çıktılar. Karya çok karanlık olsun öyle çıkalım dedi, abisi Ada istemedi :) Ah şu erkekler... 

Torbaları doldurdular mutlu oldular, daha ne olsun? Çocukları mutlu etmek ne güzel şey. İlla büyük paralar harcayıp bir şeyler organize etmeye de gerek yok. Bahçeye bir şeyler saklıyorum, hazine avı diye bayıla bayıla arıyorlar. 

Böyle işte dostlar. Ekim' i hareketli bitirdik. Umarım Kasım da güzel geçer. Kalın sağlıcakla...

• Kişisel resimleri izinsiz kopyalamak yasaktır.