Deli Kız' ın İç Dökme Seansları

Herkese selam dostlarım. Biraz daha seyrek yazmaya başladım buraya ama sanmayın ki isteksizlikten ; zamansızlıktan sadece... O yüzden bu yazıda son zamanlarda gündemimi meşgul eden konulardan bahsetmek istedim.

Ailem

Kışın en hastalıklı zamanındayız malum. Biri hastalanıp sırayı diğerlerine devrediyor. Dün okullar sömestr tatiline girdi. Kızım ilk kez karne aldığı için çok heyecanlıydık tabii. İkisinin de notları çok iyi, beni üzmediler bu okul yılında. Abileri de stajına devam ediyor . En azından o cephede herşey kontrol altında. Biraz evde tembelim açıkçası ve sporumu da istediğim yoğunlukta yapamıyorum. Umarım bahar ve güneşli günler geri dönünce ben de daha aktif olurum.

Bloglarım

Benim gibi bloglarını çok seven ve kendini geliştirmeye çalışan bir insansanız, blogların hayatımızda ne kadar büyük rol oynadığını ve ne kadar çok zaman ve emek istediğini bilirsiniz. Tabii bende 3 tane olunca üç katı zaman ayırmam gerekiyor. Deryanın spor günlüğünü açtığımdan beri inanılmaz emek verdim. Belki daha iyi bir yerde de olabilirdi, ama ben yine de tek başıma verdiğim mücadeleden aldığım sonuçtan memnunum. Tabii ki bu süreçte destekleştiğimiz blog arkadaşlarımın da rolü var. Destekleşmek, yardımlaşmak güzeldir. İnsan tek başına var olamaz. Tabii ki destekleşirken birbirimizi kırmadan ve karşı taraftan aşırı beklenti içine girmeden yaparsak daha iyi olur :) Şimdilik spor günlüğüme her gün yayın girmektense, düzenli aralıklarla yayın gireceğim. Çünkü sadece blog yazımızı yazıp eklemekle işimiz bitmiyor. Arka planını tüm blogger arkadaşlar bilir:)
Deria ise, satış ortaklığı yaptığım yerlerin ürünlerini eklerim, arada alışveriş yazıları yayımlarım diye açtığım; ama zaman içinde bana inanılmaz keyif veren bir blog oldu. Günlük hayatımda sade ve spor kıyafetler de giysem, ben de birçok kadın gibi moda resimlerine bakmayı, neler modaymış kim neler giymiş araştırmayı seviyorum. Bu yıl bu bloğumu geliştirmeyi planlıyorum. Her gün Almanca konuşmaktan İngilizcem de zayıflamış bu fırsatla yeni kelimeler öğreniyor dilimi de geliştiriyorum. Her zaman savunduğum bir şey var. Sevdiğiniz konularda blog açarsanız, konu sıkıntısı çekmez ve bu işlerle uğraştıkça da daha fazla şey öğrenir ilerleme sağlarsınız. Yoksa sevmediğimiz, ilgimizi çekmeyen bir konuda sadece blog açmak için açmak üstümüze uymayan bir kıyafet gibi durur.
Deli kızcağızım ise malumunuz keyif bloğum. Spor ve moda dışında sevdiğim her şeyi tıkıştırdığım bohçamdan çıkanlar :) O yüzden aman şu sıklıkta yazı gireyim derdim yok. Keyfime göre yazıyorum. İçimi döküyorum, anılarımı anlatıyorum, okuduklarımı ve izlediklerimi yazıyorum, gezersem gezilerimden ; evdeysem bizim buralardan ve bahçemden bahsediyorum. Herhalde aldığım en güzel karar bloglarımı açmak oldu. Hem hayatım dolu dolu oldu, hem de birçok güzel insan tanıdım.

Blog alemi

Bu aralar blog alemimizde hem güzel, hem de üzücü olaylar yaşandı. Mutlaka benim farkedemediğim daha bir çok olay olmuştur ama ben, yakın çevremde olan birkaç konuya değinmek istiyorum. Önce güzel haberden başlayalım. Sevgili blogger arkadaşımız Mrs. Gökşin ' in minicik bir bebeği oldu. Onu ve eşini tebrik ediyor, bebeklerini sağlıkla büyütmelerini diliyorum.
İki sevdiğimiz arkadaşımızın acı kayıpları oldu. Canım Tigris' im ve Mustafa Sönmez arkadaşım babalarını kaybettiler. Onlara ve ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum.

Ülke gündemi

Bloglarımda yazmayı sevmediğim iki konu var farkettiyseniz : Siyaset ve Din. Bu konuda tabii ki benim de herkes gibi kendi düşüncelerim var ama insanların ne yazık ki birbirine hiç anlayış ve saygı gösteremediği konular olduğu için hiç girmiyorum ve ileride de bu kararım devam edecek. Ancak öyle bir konu var ki, sanırım siyasi görüşü ve inancı ne olursa olsun herkes aynı fikirde olacaktır. Uzun zamandır kadın, çocuk ve hayvan istismarları devam ediyor. Bana sorarsanız üçü de kabul edilemez sapıklık ve canilik. Ancak içlerinden en çok ağır basan, canını yakan diyecek olursanız çocuk istismarları derim. Çocuklarımız bizim gözbebeğimiz, en sevdiklerimiz. Canımızdan da önemli varlıklar. Bu konunun bu kadar önemsiz görülüp, caydırıcı cezalar verilmemesi bir anne olarak çok yaralıyor beni. Aynı şekilde kadın ve hayvanlara yapılanlara da caydırıcı cezalar gelmeli. Bu insanlar tedavi ile iyileşmiyorsa, tıbben hadım edilsin ki kimseye zarar veremesinler artık.
Evet bu konular uzar gider, sizleri sıkmamışımdır umarım yazı biraz uzadı :) Yakında yeni keşfettiğim birkaç bloga yer vereceğim. Yeni blog konuğum, kitaplar, müzik, izlediklerim kış menüsünü oluşturacak. Bahar gelince bahçeden de haberlerim olur. Kalın sağlıcakla, kalın deli deli...

• Bloglarımı ve sosyal medya hesaplarımı takip edenlere mutlaka geri dönüyorum. Bazen bloglarınızı bulamıyorum profilinizde link yoksa. Yoruma yazmak istemiyorsanız google a link bırakıverin hemen gelirim. Ama lütfen takip edip çıkmayın :)