Derya Kahvesiz Kaldı-Kıyamete 1 Kala !!!

Herkese merhaba. Bugün öldüm öldüm dirildim . Sebebini de anlatacağım. Dün gece şiddetli bir lodos fırtınası çıktı. Haberlerde duymuştum ama bu kadar şiddetli olacağını beklemiyordum. Eşim işteydi, büyük oğlum zaten top atsan uyanmaz. İki ufaklık yanıma geldi. O telaşla uğraşırken hoop elektrik gidiverdi. Bizim evde her yerde mumlar olduğu için yine paniklemedim hemen mumları yaktım. Zaman zaman ormana yakın yerlerde fırtına olunca ağaç filan düşer elektrik direklerine ama nöbetçi ekip hep olur hemencecik tamir ederler. Hadi bu gece yanımda yatın dedim çocuklara yatağa uzandık. Onları yatıştırana ve uyutana kadar ben de sızmışım. Bir kaç saat dalmışız saatim çaldı. Aa baktım hala elektrik yok. Amanın dedim, elektrik yoksa kahve de yok. Kahve yoksa Derya iptal !!! Alarm zilleri işte o an çaldı. O sırada eşim işten geldi uyarı verilmiş mecbur olmayan evinden çıkmasın diye. Bizde her yer ağaç kalıverirsin ağacın altında araban da kurtaramaz J Kahvesizlikten gözlerim yarı kapalı çocuklara yiyecek bir şeyler hazırlarken, servis şöförü aradı bugün servis yok dedi. Evden çıkmayın uyarısı da gelince bari bugün göndermeyeyim dedim. Oğlum da staj yerinden izin aldı. 6000 üzerinde ev elektriksiz kalmış.

Tabii küçük çocuklar en stresli anları hissetmiş gibi huzursuzlanırlar. Bizimkiler de evin altını üstüne getirdiler ama ben hala uykudayım. Aklımdan ne yapsam da bir kahve içebilsem senaryoları geçiyor. Dışarıya çıkmayın uyarısı olmasa mc donalds’ a filan gidip alacağım o derece.

Babaları tabii yattı uyudu adamcağız bugün yine işe gidecek. Ben de koltukta sızıvermişim. Aradan 10 saat geçti hala elektrik yok. Bizim burası için gerçekten olağandışı bir durum. Normalde taş çatlasa bir saat sürer o da şiddetli firtınada. Bu arada tabii telefonların şarjı bitiyor, evde iki tablet var şarja koymamışız. (Eve bir  jeneratör almak şart oldu). Ben hala kahve peşindeyim. Sıcak su da kalörifere bağlı olduğu için elektrik kesintisinde depoda ne kadar kaldıysa sıcak kalıyor. Musluktan akan ılık suyla kendime bir neskafe yaptım. Ayşe Kulin’ in Sevdalinka kitabında mıydı, kadın savaşta bir fincan kahve için ölümü göze alıp kendini tehlikeye atıyor; aklıma o sahne geldi.

Bir yandan da felaket senaryoları kuruyorum. Makarna pirinç depolasam ne işime yarayacak, en kısa zamanda eve ısıtılması gerekmeyen erzak depolanacak diye de not aldımJ

Neyse mobil interneti yok ama laptop en azından çalışıyor bari oturup yazı yazayım dedim. Aradan birkaç yazı çıktı. Bugün yazı planlamıştım, yayımlandı mı, okuyan yorum yazan var mı hiç haberim yok. Ne kadar bağımlıyız elektriğe... Evde hemen herşey elektrikli. Ocak, kalörifer ( mazotlu da olsa pompaların çalışması elektriğe bağlı), ev aletleri, bizim kullandığımız iletişim aletleri... İnsan bunlardan yoksun kalınca değerini daha çok anlıyor. Yine de biz evimizde güvende otururken fırtınada soğukta dışarda çalışıp tamir edenlere de minnet borçluyum. Düşen ağaçların kesilmesi, direklere tırmanıp çalışmak hep hayatlarını tehlikeye atarak yaptıkları işler. Ama inanın bir gün herşeye katlanırdım, sandviç yersin, mum yakarsın oturursun ama kahvesizlik beni bunalttı. Siz siz olun kahvesiz kaldığımda yanıma yaklaşmayın J

(Toplamda 15 saatlik kesinti yaşadık)