İnci Küpeli Kız tablosunu hiç gördünüz mü? İnci Küpeli Kız tablosunun hikayesi nedir hiç merak ettiniz mi? Hollandalı ressam Johannes Vermeer'in çizdiği tablo her zaman ilgimi çekmiştir. Yağlı boyayla çizildiği için zamanla çatlamalar olan tablodaki kadının yüzü karşnızda duruyormuşçasına canlı görünüyor. Hakkında kitap yazılıp film çekilen tablo, ressamın az sayıdaki eserlerindendir. Ben film eleştirmeni değilim ancak sevdiğim filmlerden biridir İnci Küpeli Kız.
Gerçek hikaye tam olarak bilinmese de, ailesiyle borç içinde yaşayan ressamın evine bir hizmetçi kız gelir. Bir yandan pazarda et satan adamın oğlu ile duygusal bir ilişki yaşayan kız, ressama karşı da bir yakınlık duymaktadır. Kızın resme olan merakı ve renklere olan duyarlılığı ressamın dikkatini çeker. Atölyesine sadece temizlik için giren kıza, zamanla renkleri karıştırmayı öğretir. Karısı bile atölyesine giremezken hizmetçi kızın oradan çıkmaması evde huzursuzluk yaratır.
Ressamın son derece kıskanç olan karısı ve evde kimsenin dikkatini çekmeyen, ihtiyacı olan sevgiyi göremeyen ailenin büyük kızı ona kıskançlık ve düşmanlık beslemeye başlarlar. Aileye yardımcı olan ve zaman zaman tablo satın alan bir yakınları kızın modellik edeceği bir tablo sipariş edince bu durum kıskanç eşten gizli tutulur. Ancak tablo bir türlü bitmemektedir. Bir şeyler eksiktir ressama göre. Bu eksiklik karısının inci küpeleridir. Kadının evde olmadığı bir gün ressamın para kazanıp borçlarını ödemesini isteyen kayınvalidesi küpeleri alıp ona verir ve böylece resim tarihine geçen tablo tamamlanır. Tabii durum ortaya çıkınca kız evden kovulur.
İnci Küpeli Kız Tablosunun Hikayesi
Gerçek hikaye tam olarak bilinmese de, ailesiyle borç içinde yaşayan ressamın evine bir hizmetçi kız gelir. Bir yandan pazarda et satan adamın oğlu ile duygusal bir ilişki yaşayan kız, ressama karşı da bir yakınlık duymaktadır. Kızın resme olan merakı ve renklere olan duyarlılığı ressamın dikkatini çeker. Atölyesine sadece temizlik için giren kıza, zamanla renkleri karıştırmayı öğretir. Karısı bile atölyesine giremezken hizmetçi kızın oradan çıkmaması evde huzursuzluk yaratır.
Ressamın son derece kıskanç olan karısı ve evde kimsenin dikkatini çekmeyen, ihtiyacı olan sevgiyi göremeyen ailenin büyük kızı ona kıskançlık ve düşmanlık beslemeye başlarlar. Aileye yardımcı olan ve zaman zaman tablo satın alan bir yakınları kızın modellik edeceği bir tablo sipariş edince bu durum kıskanç eşten gizli tutulur. Ancak tablo bir türlü bitmemektedir. Bir şeyler eksiktir ressama göre. Bu eksiklik karısının inci küpeleridir. Kadının evde olmadığı bir gün ressamın para kazanıp borçlarını ödemesini isteyen kayınvalidesi küpeleri alıp ona verir ve böylece resim tarihine geçen tablo tamamlanır. Tabii durum ortaya çıkınca kız evden kovulur.
Johannes Vermeer Kimdir?
Johannes ya da Jan Vermeer, Evlerin içindeki gündelik hayatı betimlediği tablolarıyla tanınan Hollandalı Barok ressam. 1632-1675 yılları arasında yaşamış.
Vermeer kusursuz bir dünyayı, etkili renklerle çizmeye çalışan bir sanatçıydı. Yaşamı boyunca tabloları satılmış da olsa, ölümünden sonra ailesine oldukça fazla borç bıraktığı biliniyor.
Ölümünün ardında iki yüzyıl boyunca unutulan Vermeer, 1866 yılında sanat eleştirmeni Thoré Bürger tarafından tekrar keşfedildi. Bürger, Vermeer'in 66 eseri hakkında bir makale yayınladı (bugün bu eserlerden 35 tanesinin onun olduğu kabul edilmektedir) O günden itibaren Vermeer'in ünü büyüdü ve Hollanda Altın Çağı'nın en önemli ressamlarından biri kabul edilmeye başlandı. Dünyada en bilinen tablosu İnci Küpeli Kız' dir. (Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Johannes_Vermeer )
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Bu filmi epey önce izledim tam hatırlamıyorum ama çocuklar yoktu en az 5 sene diyelim. Şimdi hatırlatman güzel oldu. Çünkü tekrar izleyebilirim.
YanıtlaSilBu kadar cabuk yorum gelince sasirdim cünkü aslinda arsivde bu da dursun diye yazdim- Nedeni ise tablo cok sevdigim tablolardan filmi de severek izlemistim.
SilFilmi izlemiştim nefisti o gün bu gün ne zaman inci görsem hep bu tablo gelir gözümün önüne:))
YanıtlaSilHatice hanim beni de derinden etkileyen bir sey var bu tabloda. Çok kötü resim cizmeme ragmen tablolari elde çizilmis resimleri çok severim .
Silİnci Küpeli Kız tablosu dünyaca ünlü bir tablo, yüzündeki ışık, aydınlık müthiş. Parmağımla inci küpenin üzerini kapatıp baktım ama küpenin olması ile olmaması arasındaki farkı göremedim açıkçası. Küpesiz olunca da aydınlık yüz önce dikkat çekiyor... Bu hususta Tehlikeli Tuval'den Sercan beyin fikrini almak lazım :)
YanıtlaSilAçikçasi inci küpe benim de olsa da olmasa da olurmus dedigim bir detay.
Silİzleyeyim. :)
YanıtlaSilBiraz ağr tempolu ama güzel bir film
SilLise yıllarımda izlemiştim sanırım çok hoşuma gitmişti anılarım depreşti :)
YanıtlaSilEvet duygusal bir hikaye.
SilTabloyu biliyorum ama hikayesini değil - onu şimdi öğrendim. Filmi de izlemedim ben, yazınızı okuyunca izleyesim geldi. Hatta önce internetten araştırıp bir yazı yazayım siteme. Bilgi ve ilham için teşekkürler. =)
YanıtlaSilGüzel bir filmdir umarım beğenirsiniz. Sevgiler
Silİnci Küpeli Kız benim de favorimdir. Filmini izledim ve kitabını okudum. Vermeer genç yaşta vefat etmeseydi kim bilir ondan daha ne kadar güzel eserler çıkacaktı diye düşünmeden edemem.
YanıtlaSilJohannes Vermeer oldukça mutsuzmuş anladığım kadarıyla. Bunalımları belki iç dünyasını zenginleştirdi. Ben de yaşasa veya daha özgür çalışabilse daha çok eser çıkarabileceğini düşünüyorum. Yine de en sevdiğim İnci Küpeli Kız tablosu. ROmantik ve dramatik buluyorum kızın yüz ifadesini :)
SilRessamların kaderi bu galiba. Yaşadıkları zamanda maddi zorluk yaşamaları ve yıllar sonra meşhur olmaları.
YanıtlaSilSadece ressamlar değil, aslında müzisyen, yazar gibi birçok sanatçının kaderi mi diyelim bilemedim. Gerçekten dünyaca tanınmış olan birçoğu hayatlarını acı içinde ve anlaşılamadan geçirmişler. Acaba bunun nedeni çağlarının ilerisinde insanlar oldukları için olabilir mi, ne dersin?
Sil