İşi gereği sık sık insanlarla görüşmesi gerekir bu yüzden gününün yarısı dışarıda geçer. Bir gün oğlunun yuvasından arayıp çocuğun hasta olduğunu söylediklerinde birkaç saatlik uzaklıktadır. İşyeri yuvaya on dakika uzaklıktaki eski kocasını arar zar zor çocuğu yuvadan alıp doktora gitmeye ikna eder. Bu sorumluluklara pek alışkın değildir adam. Yüksek ateşi olan çocuğu doktora götürüp ateş düşürücü ilacını bile eczaneden almadan götürüp tekrar yuvaya bırakır. Saatler süren yolculuktan dönen genç kadın perişan haldeki oğlunu yuvadan aldığında öfkeden delirecek gibidir. Yuvadaki görevliler de çocuğun babasının bu tutumundan dolayı şaşkındır.
Kısa bir süre ilgiliymiş gibi görünse de yine aslına dönmüştür. Oğlunu yanında kalması için aldığı hafta sonları seyrekleşir. Değişen bir şey yoktur.
Gitme düşüncesi genç kadının aklında yavaş yavaş yer etmeye başlar. En son darbeyi zaten çocuğuna yuva parasını ödemekten başka destekte bulunmayan eski kocasının yuva parasını ödemeyi kesmesi vurur. Kendisi zaten ödeyecek durumda değildir. Mecburen oğlunu yuvadan çıkarıp işe yanında götürmeye başlar. Ancak bu işi için çok da pratik bir çözüm değildir.
Bir kez zincirlerini koparıp esaretinden kurtulunca gücünün farkına varmıştır. O evden çıkıp yeni bir hayat kurduysa yeniden başarabileceğini biliyordur artık. Oğlunun henüz küçük olmasından dolayı da yeni bir hayata daha kolay alışacağına inanır. Gece gündüz düşünür nasıl olabileceğini planlar. Hem yeni bir hayat hem ülkesini terketme düşüncesi çok radikal bir karardır ama bu kumarı oynamaya karar verir. Eski kocasına yurt dışına gideceğini söyler. Aaa ne güzel belki ben de gelirim sen çalışmaya başla da der adam. Yüzüne tükürmek istese de buna değmeyeceğini düşünür ve gider ayak tatsızlık çıksın istemez.
İşinden ayrılır, dairesini boşaltır ve seyahat hazırlıklarına başlar. Son günlerini oğluyla bir arkadaşının evinde geçirir. Yolculuk günü gelip çattığında bütün geçmişini sığdırdığı iki bavulu alır, havaalanında son kez dönüp doğup büyüdüğü asla ve asla terketmeyi düşünmediği ama kalbini kanatıp derin yara izleri bırakan şehre bakar. Derin bir nefes alır, oğlunun elinden tutup uçağa biner...
Masalımın ilk kısmı burada bitti. Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.
Aaa, ara mı veriyorsunuz? Yaşanmış bir olay olduğunu okumuştum, mutlu son olacağı için sevinmiştim :) umarım ikinci bölümü yakında başlatırsınız
YanıtlaSilYazacağım da biraz sakin bir zaman yakalamam lazım. Sağol ilgin için.
YanıtlaSiltekrar hayata dönüş 2.hayat...bekiyoruz
YanıtlaSilEvet yeni hayat olarak düsünmüstüm iyi tahmin ettin.
SilKalemine sağlık canım. Zevkle okudum
YanıtlaSilÇok tesekkür ederim okudugun için :)
SilAllahim... Kafamin üzerinden taa ayak uclarima kadar tüylerim diken diken oldum okurken, yeminle. Nasil etkilendim anlatamam Derya'cim. Iyi ki bana oku demissin bu yazilarini, iyi ki...
YanıtlaSilHani acaip güzel bir roman okursun da, sonuna geldiginde uzun süre etkisinden kurtulamazsin ya? Aynen öyle oldum, cok samimiyim.
Ama ben simdi bunun devami icin geberiyorum, yok mu?:) Lütfen devam et nolur! Ya da varsa hemen söyle, nerde??:)
Ya gercekten romanlara, filmlere konu olabilecek bir hikayeniz varmis... Inanilmaz!
Bir de neler yasamissin canim yaa... Icim gitti okurken ve bazi yerlerde kendimi ve kendi yasadiklarimi hatirladim. Hayat iste, öyle seyler gösteriyor ki insana, aklinin ucundan bile gecmeyecek seyleri basindan geciriyor...
Cok öpüyorum seni.
Tesekkür ederim güzel sözlerin için. Devami da var da bazi sebeplerden sonraya biraktim. Ya da detayli yazip kitap olacak belki ama rahat yazabilecegim zaman ve sessizlige ihtiyacim var ki o da bizim evde yok su an 😂😂😂. Sen sorularini bana sor cevaplarim 😉
SilUmarım devamını yazmışsındır
YanıtlaSilBeyoglu anilarinda daha detayli yazdim. Avusturya maceralarimi gelecekte yazarim belki ☺️
Sil