Nil' de Ölüm - Film Tavsiyesi

Spoiler İçerir !!! 

Hercule Poirot (Kenneth Branagh), Nil Nehri'nde bir vapurda yolculuk eden farklı yolculardan oluşan bir gruba katılır. Yolculuk sırasında, güzel ve zengin Linnet Doyle (Gal Gadot) öldürülür. Poirot soruşturmayı başlatır ve Linnet'in hizmetçisi Louise Bourget (Rose Leslie), mütevellisi Andrew Katchadourian (Ali Fazal) ve ünlü Marie Van Schuyler (Jennifer Saunders) da dahil olmak üzere çok sayıda şüpheli arasından suçluyu bulmaya çalışır.

Sinema tarihi tekerrür ediyor: 1974'te Agatha Christie'nin polisiye klasiği "Doğu Ekspresinde Cinayet", muhteşem setleri ve yıldızlarla dolu kadrosuyla gişede büyük başarı elde etti. Filmin başarısının ardından, Christie'nin popüler (ama kendisi tarafından pek sevilmeyen) dedektifi Hercule Poirot hakkında bir başka hikâye hızla uyarlandı: "Nil'de Ölüm"! Yönetmen, yapımcı ve başrol oyuncusu Kenneth Branagh, yıldızlarla dolu, muhteşem bir şekilde sahnelenen hit "Doğu Ekspresinde Cinayet" uyarlamasının ardından şimdi de aynı yaklaşımı benimsiyor ve Nil Nehri'nde bir vapura biniyor. Tıpkı devam filminin selefinin gerisinde kalması gibi, "Nil'de Ölüm" de Branagh'ın Belçikalı bıyıklı dahiyi canlandırdığı ilk filmden geri kalıyor. Doğrusunu söylemem gerekirse eski Hercule Poirot figürü bana da daha sevimli geliyordu.

Filmin detaylarına gelecek olursak...

Milyoner mirasçı Linnet Ridgeway (Gal Gadot), iflas etmiş şehvet düşkünü Simon Doyle (Armie Hammer) ile aniden evlenerek etrafındakileri şaşkına çevirir ve aynı zamanda en yakın arkadaşı Jacqueline de Bellefort'un (Emma Mackey) nişanlısını da elinden alır. Terk edilmiş kadın, çiftin her hareketini takip eder; hatta Nil Nehri'ndeki şatafatlı balayı sırasında bile. Kendini güvende hissetmeyen Linnet, baş dedektif Hercule Poirot'dan (Kenneth Branagh) kendisini gözetim altında tutmasını ister. Ancak, alınan hiçbir önlem cinayetin işlenmesini engelleyemez. Şüpheliler arasında Linnet'in hizmetçisi Louise Bourget (Rose Leslie), mütevellisi Andrew Katchadourian (Ali Fazal), müzisyenler Salome ve Rosalie Otterbourne (Sophie Okonedo ve Letitia Wright) ve ressam Euphemia (Annette Bening) yer alıyor...

Hercule Poirot'nun (Kenneth Branagh) sorunlu ruh hali, bu "Nil'de Ölüm"de orijinalinden daha önemli bir rol oynuyor.

Kenneth Branagh'ın "Doğu Ekspresinde Cinayet" versiyonu, anlatısal olarak ilk film uyarlamasından önemli bir noktada farklılaşıyor: Yönetmen, Poirot'nun soruşturma çalışmalarını basitleştiriyor ve karşılığında, bu ahlaki açıdan karmaşık suçun düzenli Belçikalı üzerindeki duygusal etkisine daha fazla vurgu yapıyor. Bu yaklaşım, senarist Michael Green ("Blade Runner 2049") tarafından "Nil'de Ölüm"de daha da yoğunlaştırılıyor: Örneğin, anlatılardan biri Poirot'nun özel hayatına ayrılmış ve onu çabuk karar veren, sorunları analiz etmeyi ve etrafındakileri zarardan korumayı görev edinen bir adam olarak tasvir ediyor. 

Aynı zamanda, ana suç davasının gidişatı, ilk "Nil'de Ölüm" sinema uyarlamasına kıyasla yeni bir duygusal ağırlık kazanıyor: Poirot ve düğün ekibinin bir cinayetle karşılaşması, Poirot'nun karşılaştığı ve rutin olarak üstlendiği bir dava değil. Aksine, Branagh'ın usta dedektif tasviri hem ızdırap dolu bir inatçılık hem de suçluluk duygusu yaşıyor; sonuçta cinayeti önleyebilirdi.


Acı Çeken Usta Dedektif

Kenneth Branagh, Poirot'nun gizli ve hassas yönlerini ikna edici bir şekilde canlandırıyor  Örneğin, Poirot, Agatha Christie'ye özgü büyüleyici "Gözlemlediklerimi ayrıntılı olarak açıklayacağım!" monologlarından birine giriştiğinde, kurbanı hatırlatan bir kanıt gördüğünde kısa bir süreliğine ürperiyor. Poirot, sorgulamaları sırasında birkaç kez konudan sapıyor; sadece muhatabını açıklayıcı cevaplar vermeye ikna etmek için değil, aynı zamanda çalkantılı olaylar onda acı verici bir huzur arzusu bıraktığı için de.

Oyunculukta öne çıkan noktalardan biri: Kıskanç eski sevgili rolündeki Emma Mackey, femme fatale özgüveni olan, ancak kıskançlık yüzünden sinir krizleri geçiren kadın rolünü başarıyla canlandırmış.

Christie'nin keskin kalemi sayesinde, cinayetin sayfalarda gerçekleşmesini beklemek hem eğlenceli hem de heyecan verici. Öte yandan film versiyonları kitaplara göre yüzeysel kalıyor.

Süperstar Gal Gadot, bu sefer alışılmadık derecede sert bir performansla olumsuz bir şekilde öne çıkıyor.

Sonuç: Kenneth Branagh'ın ikinci Agatha Christie uyarlaması, keyifle izlenecek bir film. Ancak orjinal filmere ve Christie kitaplarına kıyasla bir şey eksik kalmış duygusunu yaşadım. Belki de film fazla modernleştirilince, kitapların yazıldığı o dönemin atmosferini kaçırmış. Yine de orjinali kadar olmasa bile, beğenmedim diyemem.

Bu filmler de ilginizi çekebilir:

Je Suis Karl

Wasp Network

Yorum Gönder

Yorumlara link eklemeyiniz tıklanabilir link olan yorumlar yayınlanmaz. Please do not add your links in the comments; they will not be published. And please write only in Turkish, English and German.

Daha yeni Daha eski