Çocuklar, bugün Figaro'nun Düğünü'ne gidiyoruz !!!
Sevil Berberi' ne gideceğiz önümüzdeki hafta !!!
Fındıkkıran ve Kuğu Gölü baleleri bu sömestr programımızda...
1970' li yılların sonunda ve 1980' lerde İstanbul' da ve Beyoğlu-Taksim civarında öğrenci olanların sıkça duydukları cümlelerdi bunlar. Atatürk Kültür Merkezi, okullarımızın ziyaret etmeyi sıkça tercih ettiği yerlerdendi. Ne kadar heyecanlanır, ne kadar mutlu olurduk... Okulla gitmesek bile, arkadaşımla zaman zaman uğrayıp o sanat dolu atmosferi solumaktan çok hoşlandığımızı hatırlıyorum. Programı inceler, girip çıkan eksantrik sanatçılara bakardık hayranlıkla...
Ayrıca bina, merkezi bir yerde de bulunduğu için 1 Mayıs gibi önemli günlerde önünde kalabalıkların toplandığı bir yerdi. İstedim ki, artık anılarımda kalan bu sanat merkezinden blogumda da bahsedeyim. Anılarımda bir yeri olsun ve unutulmasın.
İstanbul Devlet Tiyatrosu, Opera ve Balesi, Devlet Senfoni Orkestrası' nı tek çatı altında toplayan Atatürk Kültür Merkezi projesinin tohumları 1949 yılında atıldı. 1969 yılında ise, resmi olarak açıldı ve Dünyanın dördüncü büyük sanat merkezi olmayı başardı. Cumhuriyetin sembollerinden biriydi. Kalbinde sanatın attığı bir merkezdi. Dünya' ya karşı da gurur kaynaklarımızdan biriydi. Tıpkı dünyanın en büyük havalimanlarından olan Atatürk havalimanı gibi. Bize gurur yaşatan eserlerin teker teker yok edilmesini hiç anlayamayacağım.
Bu nadide binanın ilk çizimlerini 1949' da mimarlar Feridun Kip ve Rüknettin Güney yaptı. Ancak bu büyük proje için yeterli bütçe yoktu. 1956' da nihayet mimar Hayati Tabanlıoğlu' nun projeyi tamamlamasıyla inşaatına başlanabildi. İlk açılışında iki güzel eser sergilendi. Feridun Tüzün' ün Çeşmebaşı Balesi ve Verdi' nin Aida operası.
1970' te Arthur Miller' in Cadı kazanı oyununda büyük bir yangın çıktı ve bina çok hasar gördü. Bu arada Topkapı sarayından sergilenmek üzere getirilen bazı değerli eşyalar da yandı. 1978 yılında tekrar Hayati Tabanlıoğlu tarafından onarıldı ve yeniden sanatseverlerin hizmetine açıldı.
Dünyanın her yerinden sanatçıların ve sanatseverlerin ziyaret ettiği, birbirinden güzel eserlerin sahnelerinde can bulduğu Atatürk Kültür Merkezi ne yazık ki ekonomik ömrünü tamamladığı gerekçesiyle yıkıldı. Yeniden açılacağı söyleniyor. Umarım doğrudur. Ve umarım eski parlak, sanat dolu günlerine döner.
Kısaca AKM dediğimiz Atatürk Kültür Merkezi'nde 1307 kişilik Büyük bir salon, 502 kişilik konser salonu, 296 kişilik tiyatro salonu, 190 kişilik Aziz Nesin Sahnesi ve 206 kişilik sinema salonu bulunmaktaydı. Ayrıca üst katlarına büyük bir sergi salonu vardı. 1950' lerde inşa edilmesine rağmen, oldukça ilerlemiş bir teknolojiye sahipti. (Bilgiler: Wikipedia)
Sevil Berberi' ne gideceğiz önümüzdeki hafta !!!
Fındıkkıran ve Kuğu Gölü baleleri bu sömestr programımızda...
1970' li yılların sonunda ve 1980' lerde İstanbul' da ve Beyoğlu-Taksim civarında öğrenci olanların sıkça duydukları cümlelerdi bunlar. Atatürk Kültür Merkezi, okullarımızın ziyaret etmeyi sıkça tercih ettiği yerlerdendi. Ne kadar heyecanlanır, ne kadar mutlu olurduk... Okulla gitmesek bile, arkadaşımla zaman zaman uğrayıp o sanat dolu atmosferi solumaktan çok hoşlandığımızı hatırlıyorum. Programı inceler, girip çıkan eksantrik sanatçılara bakardık hayranlıkla...
Ayrıca bina, merkezi bir yerde de bulunduğu için 1 Mayıs gibi önemli günlerde önünde kalabalıkların toplandığı bir yerdi. İstedim ki, artık anılarımda kalan bu sanat merkezinden blogumda da bahsedeyim. Anılarımda bir yeri olsun ve unutulmasın.
Atatürk Kültür Merkezi' nin Kuruluş Hikayesi
İstanbul Devlet Tiyatrosu, Opera ve Balesi, Devlet Senfoni Orkestrası' nı tek çatı altında toplayan Atatürk Kültür Merkezi projesinin tohumları 1949 yılında atıldı. 1969 yılında ise, resmi olarak açıldı ve Dünyanın dördüncü büyük sanat merkezi olmayı başardı. Cumhuriyetin sembollerinden biriydi. Kalbinde sanatın attığı bir merkezdi. Dünya' ya karşı da gurur kaynaklarımızdan biriydi. Tıpkı dünyanın en büyük havalimanlarından olan Atatürk havalimanı gibi. Bize gurur yaşatan eserlerin teker teker yok edilmesini hiç anlayamayacağım.
Bu nadide binanın ilk çizimlerini 1949' da mimarlar Feridun Kip ve Rüknettin Güney yaptı. Ancak bu büyük proje için yeterli bütçe yoktu. 1956' da nihayet mimar Hayati Tabanlıoğlu' nun projeyi tamamlamasıyla inşaatına başlanabildi. İlk açılışında iki güzel eser sergilendi. Feridun Tüzün' ün Çeşmebaşı Balesi ve Verdi' nin Aida operası.
1970' te Arthur Miller' in Cadı kazanı oyununda büyük bir yangın çıktı ve bina çok hasar gördü. Bu arada Topkapı sarayından sergilenmek üzere getirilen bazı değerli eşyalar da yandı. 1978 yılında tekrar Hayati Tabanlıoğlu tarafından onarıldı ve yeniden sanatseverlerin hizmetine açıldı.
Dünyanın her yerinden sanatçıların ve sanatseverlerin ziyaret ettiği, birbirinden güzel eserlerin sahnelerinde can bulduğu Atatürk Kültür Merkezi ne yazık ki ekonomik ömrünü tamamladığı gerekçesiyle yıkıldı. Yeniden açılacağı söyleniyor. Umarım doğrudur. Ve umarım eski parlak, sanat dolu günlerine döner.
Atatürk Kültür Merkezi' in iç yapısı
Kısaca AKM dediğimiz Atatürk Kültür Merkezi'nde 1307 kişilik Büyük bir salon, 502 kişilik konser salonu, 296 kişilik tiyatro salonu, 190 kişilik Aziz Nesin Sahnesi ve 206 kişilik sinema salonu bulunmaktaydı. Ayrıca üst katlarına büyük bir sergi salonu vardı. 1950' lerde inşa edilmesine rağmen, oldukça ilerlemiş bir teknolojiye sahipti. (Bilgiler: Wikipedia)
I like opera and ballet too.
YanıtlaSilThis is great😊😊😊
Silsanatın ayaklar altına alındığı ülkelerin en ön saflarında yer alıyoruz ne yazık ki.
YanıtlaSilMaalesef öyle oldu :(
SilÜzücü :( Umarım eski parlak günlerine geri döner senin de dediğin gibi...
YanıtlaSilÇok umudum yok ama inşallah döner :)
SilTaksim'e gidip hayal kırıklığına uğramak istemediğimden yıllardır gitmedim.Kızın okulu orada arada soruyorum bitti mi AKM'nin yenisi diye ama ı ıhh ,henüz ortada bir şey yokmuş.Umarım yenisi ile eskisini aramaz İstanbullular tabi eskiden kalan İstanbullular:)
YanıtlaSilBirçok tanıdığım seninle aynı şeyleri söyledi. Gitmiyoruz gidince üzülüyoruz diyorlar :(
Sil2 yil Gümüşsuyunda çalışmıştım. Hergun onunden gecmisimdir.Ahh anılar ahh
YanıtlaSilBeyoğlunun eski güzel zamanları :)
SilFigaro'nun Düğünü', Sevil Berberi,Fındıkkıran ve Kuğu Gölü baleleri. Ne güzel Derya'cığım. İyi seyirler canım. Çocuklar için hele mükemmel bir kazanım.
YanıtlaSilAtatürk Kültür Merkezi'ne gelince; İstanbul'u katletmeyle uğraşanlar yepyeni bir saçmalıkla dikildiler yine karşımıza. Kanal İstanbul... Zaten deprem tehlikesindeki şehrimizin üstüne oynamadıkları bir bu kalmıştı.
Ben rahmetli ablama giderken AKM'nin yan tarafından Bostancı dolmuşlarına binerdim. Yani o güzelliğe çok şahit oldum. Önündeki, her gün orada duran simitçi de halinden memnundu. Kültür düşmanı bunlar. Her yerin çehresini değiştirdiler. Dilerim AKM eskisi gibi olamasa da, yeniden sanatseverlerin hizmetine açılır. Verdiğin bilgiler için teşekkürler.
Esefle kınıyorum olanları. Dilerim bir gün, eskisi gibi olamasa da bu saçmalıkların sonu gelir. Sevgilerimle Derya...
Ece ablacığım, bahsettiklerim Atatürk Kültür MErkezinde izleme şansını bulduklarımdı. Burada ancak arada konserlere gidebiliyorum. Maalesef İstanbul çok değişmiş.
SilNe anılarımız var oralarda. Birlikte oyun bile seyretmişizdir belki :)
YanıtlaSilGerçekten belki de farkında olmadan aynı zamanda bulunmuluszdur :)
SilAtatürk kültür merkezini ne kadar dokunaklı anlatmışsın inşallah eski günlerine döner.
YanıtlaSilİnşallah döner canım :)
SilYeni yapılan binayı da güzel diyorlar. Tabi ben gitme fırsatı bulamadım. Sen gidersen, bize de yazarsın izlenimlerini.
YanıtlaSilUmarım bu şansı bulurum 😊
SilAKM Yeni halini ziyaret ettim. Çok güzel ❤️ Özellikle Kütüphanesine bayıldım. Yalnız İstanbul da kent belleğine dair bir çok şey değişiyor. Bu Benide üzüyor. Özellikle ben Anadolu Yakasında büyüdüm. Bostancı Lunaparka çok götürürdü ailem beni çocukken. Şükür hala duruyor yerinde (yerinde duran o kadar az şey kaldı ki)
YanıtlaSilEn kısa zamanda 5 yaşındaki oğlumuda götüreceğim. Endişe aldı artık bazı şeyleri yerinde bulabilir miyiz diye 😔
Evet şehir belleği özellikle bu tarihi şehirlerde çok önemli ☺️. Umarım ben de yeni halini görebilirim. Bu yazıyı yazdığımda henüz böyle bir planlama yoktu yeniden yapılması beni de çok mutlu etti.
Sil