Herkese selam !!! Aslında bugün buraya hiç yazı yazasım yoktu ama son günlerde beni tembelliğe iten içimdeki tembel domuzu yenip kar yağarken dışarıya çıkınca motive oldum :)
Bakmayın siz resimlerde güldüğüme karlı günler kesinlikle benim havalarım değil. Soğuk da sevmem ama kuru olunca dayanıyorum bir derece. Hani kışın beni kış uykusuna yatan ayılar gibi evde bırakıp baharda alsanız hayır demem de işte evde çoluk çocuk var olmuyooor :) Bu durumda kışın minimum ihtiyaçla yaşayabiliyorum aslında. Bu konuda uzun zamandır bir yazı yazmak istiyordum ama baktım ki taslaktaki notlar bir düzene girmeyecek, Derya sen otur kafana göre yaz dedim. Hepinizin bildiği gibi uzun zaman önce Avusturya' ya yerleştik. Hatta üç çocuğumdan ikisi burada doğdu. Burada kendimize ev ararken, eşimle uzun uzun düşünüp taşınıp bu küçük kasaba-şehre yerleşme kararı aldık. Biz iki İstanbul çocuğu ormanın girişindeki, etrafında çok az komşu olan evimizde yaşayacaktık !!! Tabii yine de tamamen inzivaya çekilmeyi göze almadık. Yaşadığımız yer şehir merkezine yürüme mesafesi 15 dakika kadar uzakta. Ama evdeyken alabildiğine sessizlik ve yalnızlık... Bundan şikayetçi miyiz ? Hayır !!! Garip bir şekilde buradaki hayata hemen uzum sağladık ve çok da mutlu olduk. Hiç pişman değilim bu kararı verdiğimiz için. Tabii buraya yerleşince hayatımızı iyice minimalize ettik ve şehirde yaşarken ne kadar çok gereksiz ve aslında hiç de ihtiyacımız olmayan ihtiyaçlar için koşturup durduğumuzu farkettik. Hiç eksikliğini hissetmediğim birçok şey oldu. Oysa İstanbul' da yaşarken bunlardan asla yoksun kalamam gibi gelirdi.
Burada hayat çok yavaş ilerliyor. Çılgın koşturmacadan uzak olunca da hayattaki gerçek güzelliklerin daha çok farkına varıyor insan. Mesela resimdeki gibi sadece durup yüzüne yağan karı hissetmek (aslında lapa lapa kar yağıyor ama nedense resimde kar taneleri belli olmuyor :)), güneşin doğuşunu izlemek, kuşların sesini dinlemek, kelebekleri izlemek gibi küçük şeyler deli gibi koştururken farkedemediğimiz asıl hayat. İnsanlara çok yakın değilim, eşim de öyle. Yalnızlığı tercih ediyoruz. En çok insan içine karıştığım zamanlar çocukların okul aktiviteleri ve bloglarım yüzünden olanlar. O zaman da gözlemlediğim ve hoşuma gitmeyen birçok detay beni yalnızlığı tercih etmeye itiyor. Kitabım, yazılarım, bahçem, sporum ; zaten hobilerim de yalnız yapılacak şeyler.
Her zaman yazılarımda bahsediyorum çocuklar şehir hayatını hiç bilmiyor. Onlar için eğlence ormanda koşup oynamak, hayvanları görmek, doğada aktiviteler. Asla şu ya da bu hayat şekli iyi veya kötü demiyorum. Bu tamamen kişisel bir tercih, kimi zaman da koşullar böyle gerektiriyor. Biz kendimiz ve çocuklarımız için doğru kararı verdiğimize inanıyoruz.
Ay oralarda kar yağmış bile.İstanbul'da şu an lodoslu ılık ılık bir havadayız. Çok güzel bir tercih yapmışsınız, büyükşehirler çok yorucu çok.
YanıtlaSilÇok tesekkürler. Devamli yagmiyor ama kisin birkaç kez oluyor.
SilSizin oralara kar gelmiş,umarım buraya hemen gelmez.Ben de Başkent Ankara'da yaşamama rağmen Eryaman biraz batıda ve kenarda kalıyor.Kalabalıklara ve Kızılay'a pek inmiyorum.Sporum,evim,ablam bu çevrede.Minimalist yaşıyoruz valla biz de :)
YanıtlaSilEn güzeli bence de ☺
SilKar başladı ha? Buraya henüz gelmedi, bu kış ılık geçti Ankara'da, minimalist hayat bence çok güzel. Güle güle oturun ailece. :)
YanıtlaSilÇok tesekkür ederim 😊
SilBu arada senin tersine karı çok severim ama çok çok yağması şartıyla, şöyle yarım metre yağacak ki, kara benzesin:))ama - aması var - kediler için çok üzülüyorum:(((
YanıtlaSilBurada sokak hayvani yok neyse ki 😊
SilBizim yaşadığımız kasaba da çok sakin ne zaman büyük şehre gitsem bir an evvel kasabaya atmak istiyorum kendimi dediği gibi zaman daha yavaş geçiyor insanlar alışveriş merkezleri olmadığı için ya yürüyüşe çıkıyorlar ya da evlerinde oturuyorlar ben de pişman değilim her ne kadar zor uyum sağlama konusunda ters tepmiş olsa da başlarda şimdi hamd ediyorum buraya gelişimize tek farkımız benim kışı ve karı sevmemdir iki gün önce gece kar yağdı ama tutmadı şimdilerde biz gibi bir hava var kısaca araba kazıma mevsimi başladı🙃
YanıtlaSilBlogunuzun iki yaşını kutlarım ayrıca nice yıllara❤
Çok tesekkür ederim. Dogaya yakin olmak çok güzel.
SilYalnızlık, sakinlik, dinginlik iyidir çoğu zaman. Şehir hayatından çok daha iyi bir yerde büyüyor çocuklar. Doğada daha rahat hissettiklerine eminim.
YanıtlaSilKeyifleri yerinde sanirim. Baska bir hayat da bilmiyorlar zaten 😊
SilNe kadar hoş ve ilginç Derya hikayen. Son zamanlarda bende aslında ihtiyacımız olmayan şeyleri almak iviçin çalışmak zorunda oldugum gercegiyle yuzlesiyorum ama zinciri bir rurlu kıramıyorum
YanıtlaSilAslinds radikal karar verip uygulamak en iyisi.
SilŞehirden uzaklaşmak iyi oluyor bazen..Kar da yağmış ne güzell
YanıtlaSilBiz hep uzaktayiz 😊
SilNe zamandır yazmayı düşündüğüm bir konuyu kendi hayatın açısından yazmışsın. Ne güzel yazmışsın, eline sağlık. Hemen paylaşayım, bu konu benim sayfalarımda da olmalı.
YanıtlaSilSen yaz herkesin yazisi farkli olur 😊
SilBlogların zerine öl toprağı serpildiği bu son zamanlarda sizin gibi cıvıl cıvıl arkadaşların blog açması sürdürmesi ne güzel!
YanıtlaSilBen keyif aliyorum. Aslinda yazan çok arkadasimiz var 😊
SilDoga ile basbasa bir hayat, kendinle ve ailen ile kalmayı tercih etmek sadelik ve en büyük zenginlik diye düşünüyorum ben de. Türkiye de iken kar yağmayan bir yerde yaşamak için çok dua ettim duam kabul oldu Tanca şehrine hiç kar yağmaz. Uzaktan bakınca özlediğimi farkettim. Keyfini çıkar. Sevgiler.
YanıtlaSilBen pek sevmem ama iklimi seçemiyor insan. Mutlu oldugun yer neresiyse orada kaliyorsun.
SilHayalimde ki hayat sesiz, sakin ve huzurlu. Ayrıca düşüncelerini beğendim.
YanıtlaSilTesekkür ederim 😊
SilYeni mekanınız hayırlı olsun...
YanıtlaSilPek yeni sayilmaz uzun yillardir buradayiz 😊
SilBurasi daglik yer Izmir sicaciktir ne güzel 😊
YanıtlaSilNe güzel bir hava aslında oradaki, özledim ben karlı günleri...
YanıtlaSilBiz bikiyoruz artik bir süre sonra 😄
Sil