Beyoğlu Anılarım-19



Hamileliğim çok yalnız geçti. Benim durumumu bahane ediyor, tek başına geç saatlere kadar dışarıda kalıyordu. İçkiye alışmıştı ve en kötüsü başkalarını etrafına toplayıp içmeye. Tabii paraları da ona ödetiyorlardı. Tüm mutsuzluğuma rağmen boşanmayı aklımdan bile geçirmiyordum. Israrla ailemi kurtarmaya çabalıyordum. Bebek dünyaya geldikten sonra herşeyin yoluna gireceğine inandırmıştım kendimi.  İnsan bu durumları yaşayıp neden inatla düzeleceğine inanmaya çalışır bilemiyorum. Vazgeçmez sabırlı olursam herşey düzelecek diye kendimi kandırıp duruyordum.


Oysa hiç de öyle olmadı. Oğlumuz dünyaya geldiğinde ilk işi gidip arkadaşlarıyla kutlama yapmak oldu. Annesi yanımda kalsa da kendimi yapayalnız hissettim. Düğün gününün ardından yaşadığım ikinci büyük hayal kırıklığı... Hastane çıkışı ise geceleri uyuyamayacağını söyledi ve annesinin dairesinde kalmamızı istedi. Hayal kırıklığı içindeydim ama oğlumu o kadar seviyordum ki, diğer herşey ve herkes ikinci planda kalmıştı. O günden sonra oğlum için yaşamaya başladım. Minicik haliyle o kadar sevimliydi ki...
Evde boş da durmuyor, ufak tefek çeviri işleri ve makale yazarlığı yapıyordum. Oğluma süt verirken tek elimle de kitap okuyordum. Tabii kazancım çok azdı ama çalışmak iyi geliyordu.


Bu dönemde hep başka kadınların varlığından şüphelendim ama elimde hiç kanıt olmadığından sadece kıskançlık ve şüphe deyip geçiştiriyordum. Oysa ki hislerim her zaman çok güçlü olmuştur.
Bir gün üvey annem arayıp; önemli bir şey konuşmak istediğini söyledi ve iş çıkışı ona uğramamı rica etti. Annesi de vardı tabii gittiğimde. Bir süredir babamla ilişkilerinin çok bozulduğunu söyledi ve babamla  konuşmamı istedi. Bunu benden istemesine doğrusu çok sinirlenmiştim. Bana ilişkileri hakkında hiç de bilmeye ihtiyaç duymadığım detayları anlatmasına da. İkisinin arasındaki probleme karışmak istemediğimi ve aralarında çözmeleri gerektiğini söyledim ve çıktım gittim.
Babamın işleri günden güne bozulmaya başlamıştı. Gelişen teknoloji ile açılan modern firmalarla onun rekabet edebilmesi mümkün değildi. Dükkanını kapatmak zorunda kaldı. Tabii ülkemizin durumu malum. Bir yaştan sonra iş bulmak neredeyse imkansız. Uzun zaman iş aradıktan sonra, eşimle konuşup onun yanında çalışmaya başlayacağını söyledi. Bana sormadan bu kararı almalarına hiç de sevinememiştim. Babamın geçimsizliği ve kocamın zaten epeydir şüphelendiğim ev dışındaki yaşam tarzı ile bu işbirliğinin nasıl yürüyeceğini öngörüyordum. Üstelik  bizim işimiz de kocamın beceriksizliği sayesinde en parlak günlerini yaşamıyordu. Nitekim babamın işe başlamasıyla daha da bozuldu ve babam ona vaadedilen parayı alamamaya başladı. Bu arada haftanın bazı günleri bizim evimizde kalıyordu.
Artık babamın eve pek para getiremeyeceğini anlayan karısı, yirmi yıllık evlilikten sonra onu kapıya koydu. Bu yaşta bir de sokakta kalmıştı. Yani yanıma almaktan başka çarem yoktu. Ayrılmalarına belki sevinmem gerekirdi ama şaşıracaksınız hiç sevinmedim. Hayatımın en güzel yıllarını evlilikleri ile mahvetmişlerdi. Tüm çekilen acılar, babaannem ve benim yaşadıklarımız onların ayrılmasıyla  boşuna yaşanmış acılara dönüşmüştü. En azından birlikte yaşlansalardı bize yaşattıklarına rağmen, tüm hayatları birlikte geçti yaptıklarına değdi diyebilirdim. Ama  şimdi kendimi her şeyi boşuna yaşamış gibi hissediyordum.
Babam günden güne huysuzlaşıyor, evde herşeye kusur buluyor, oğluma karışıyor ve zaten kötü olan evliliğimize rağmen bir de ikimizi birbirimize düşürüyordu. Bu curcunanın arasında kafa kafaya verip bir pansiyon açmaya karar verdiler. Tabii kendileri finanse edemeyecekleri için, babam varlıklı bir arkadaşıyla konuştu ve onu ikna etti. Tüm bunlar yine benim arkamdan planlanmış ve ben ancak imzalar atılıp iş sonuca ulaşınca öğrenmiştim. Sanırım ikisi de benim itiraz edeceğimi biliyorlardı. Kocamın yeni bir para kaynağı bulunca nasıl bir canavara dönüştüğünü biliyordum.
Babam pansiyonda kalmaya başlamıştı. Büyük emeklerle hazırlanıp açılışı yapmıştık. Ama kocam orayı vur patlasın çal oynasın zaman geçireceği bir yer olarak görüyor, ortağı ise yatırdığı paranın karşılığını bekliyordu. Aslında çok iyi iş yapabilecek bir yeri batırmak ancak eski kocamın becerisi olabilirdi. Bir iş kurmak yetmez, o işin iyi yürümesi için çaba göstermek de gerekir. Yardımcı olmaya, orada durup işlerle ilgilenmeye çalıştım ama rahat rahat istediklerini yapamayacak diye buna karşı çıktı. Ortağıyla anlaşmazlığa düşüp kapının önüne konması uzun sürmedi. Bu arada babam pansiyonda kalan bir hanımla tanışmış ve evlenmeye karar vermişti. Oldukça varlıklı olan kendinden yaşça büyük bir kadındı. Yine de kendine bir hayat kuracak olması beni rahatlatmıştı. Böylece kendi sorunlarıma yoğunlaşabilecektim.
Genç okurlarıma tavsiyem asla çocuk kalmış bir erkekle evlenmeyin. Benim ilk eşim çocuk kalmış bir insandı. İnsanların gelişmesi ve olgunlaşması için bazı evrelerden geçmesi gerekir. Aile evinden çıkıp tek başına yaşadıktan sonra aile kurarsa bir insan, en doğruyu yapmış olur. Aile evinden kendi aile evine geçen insan ise o gelişim evresini atlamış oluyor. Aslında bu kadınlar için de geçerli. Eğer eşiniz sizden daha olgun ve güçlü kişilikte ise bir erkek olarak o gücün altında ezilirsiniz, taşıyamazsınız. Güçlü bir kadın, yanında  ya kendi kişilik gücüyle eşit ya da daha güçlü bir erkek arar. Karısına bu anlamda  yetişemeyen erkek de bir süre sonra ya onu ezmeye, ya da küçültme çabalarına girişir. Bu sadece benim yaşadığım bir deneyim de değil, çevremde de birçok kişide tanık oldum. Yeterince olgunlaşamamış ve kişiliği gelişmemiş insan da ailesinin yükünü taşıyamaz ve sahiplenemez. Çok sevdiğim bir ablamın söylediği gibi, bu erkekler insana bir beden küçük geliyor 😂



27 Yorumlar

Yorumlara link eklemeyiniz tıklanabilir link olan yorumlar yayınlanmaz. Please don' t add your links at the comments they will not published.

  1. Erkeklern bize bir beden küçük geldiği, dğru lafmış:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de cok dogru buluyorum, tabii ki tüm erkekler icin degil 😊

      Sil
  2. Evlenince birbirlerini değiştireceğini düşünenlere kızıyorum ben de. Olmuyor kimse kimseyi değiştiremiyor , boşuna hayal kurulmasın...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok haklisin canim insanlar degismiyor 😊

      Sil
  3. Ne kadar da sabırlıymışsın Derya'cığım. Gerçekten zor zamanlarmış. İnsan ne diyeceğini bilemiyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzaktan bakinca ben de kendime sasiyorum 😊

      Sil
  4. En son cümle çok doğru Derya. Bayağı zorlu günlermiş ilk evliliğinde çektiklerin. Aynen yazdığın gibi boşuna yaşanmış acılar olmuş. Dilerim mutluluk hep ailenle olur. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  5. Son cümle muazzamdı , kaliteli içerik için teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir erkekten bu yorumu almak güzel. Ben tesekkür ederim 😊

      Sil
  6. yaa valla filmde romanda olsa inanmam kurgu derim bunnaraa :)

    YanıtlaSil
  7. Ahhh Deryacım
    Baba işte sana nasıl davranırsa davransın Baba
    Olgunlaşmamış erkek insanın sırtında bir yük

    YanıtlaSil
  8. Yazınız çok güzel olmuş bende sizi iadeyi ziyarete beklerim.
    https://devyemekevi.blogspot.com

    YanıtlaSil
  9. deriaaaa son yazısımdağğğ :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gördüüüm sen bir tanesin 😍😍😍😍😍😍

      Sil
  10. Merhaba
    Uzun zamn olmuş uğramayalı blogunuza. Özlemişim yazılarınızı, ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Aileler ve özellikle anneler çocuklarına fazla korumacı davrandıklarında da kişiliklerinin gelişmesine izin vermemiş oluyorlar.Ülkede gerçek yetişkin sayısı az diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özellikle erkekler gec olgunlasiyor o yüzden tek basina yasayip hayati ögrenmeleri daha dogru olur.

      Sil
  12. Tüm bu yaşananlardan muhteşem bir Derya çıkmak üzere... devamıni bekliyorum sabırsızlikla 🤗

    YanıtlaSil
  13. Ebeveynlerin korumacılık adına çoğu zaman da farkında bile olmadan yaptıkları hataların sonucu. Olgunlaşamayan, sorumluluk duygusuna sahip olamayan insanların yarattıkları yıkıntılar. maalesef eş olan birey de her zaman güçlü olamıyor ve yaşananlar tüm aile bireylerinin toplum içinde erimesine ya da suç unsuru haline gelmesinin kök nedeni oluyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cocuklari yetistirirken dikkat etmemiz gereken cok sey var.

      Sil
  14. Dediğin gibi sanki tüm yaşadığın eziyetleri boşuna yaşamışsın gibi bir durum çıkıyor onların ayrılıklarından...
    Hayatın karşımıza ne zaman ne çıkartacağını bilemiyor işte insan...

    YanıtlaSil
Daha yeni Daha eski